Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gerçekliğimiz.. İçimizdeki Biz ..

Hepimiz soyunuyoruz bu ara… Çırılçıplak kalıncaya kadar soyunuyoruz ya da hayatın bir yerlerinden bilerek ya da bilmeyerek birileri soyuyor bizi. Müdahale edemiyoruz… En gizli en mahrem kalelerimize kadar ne var ne yoksa yaşam sahnesinde.. Hayatın önünde çırılçıplak kalmak ve kaçabileceğin hiç bir yer kalmadığını kabullenerek, kendinle yüzleşmek ürkütücü. Daha ürkütücü olansa artık bütün bunların farkındalığında olmak…

İşte hepimiz bu yüzden, hayatın içinde korkularla yaşar hale geliyoruz. Günümüzün haklı nedenleriyle; kimseye inanmadan, güvenmeden, hep bir savunma mekanizması haliyle, korkuyla yaşıyoruz. En büyük korkumuzsa kendimiz .. İçimizdeki biz...  En çok onun hesap sormasından, en çok onun kırılmasından, en çok onun yıpranmasından ve en çok onun bizi terk etmesinden, çok ama çok korkuyoruz. Bu yüzden bildik, tanıdık, kendimizi ait hissettiğimiz ya da öyle zannettiğimiz, sıkıca tutunduğumuz elleri bırakamıyoruz… Ne uçabiliyoruz özgürce  ne de tutunduğumuz daldan bir diğerine adım atabiliyoruz..

‘’Korkunun ecele faydası yok’’ derler büyüklerimiz.. Derler de günümüzdeki ecel, eskiden olduğu gibi bir kez gelmiyor artık insanın başına .Çoğumuz öyle ya da böyle yaşayan ölüler gibi, ecelle her gün dostluk misali yan yana yürüyoruz…Ve tüm bu kargaşada içimizdeki bizi, yani aslında tek gerçekliğimizi unutuyoruz, onu ihmal ediyoruz.. Çoğu zaman yok sayıyoruz… Ve tüm bunları hayatımızın ilk karelerinde, ilk aldığımız yaralar ve kırılmalar nedeniyle; onu korumak amaçlı kalın duvarlar ördüğümüz kalenin içinde, korumaya aldığımızı zannettiğimiz günden beri yapıyoruz. Oysa hiç fark etmiyoruz korumaya çalışırken içimizdeki bizi, kocaman dipsiz bir yalnızlığın içinde tek başına bıraktığımızı. Onun bize yardım etmek için sürekli uzanan elini görüp, bir kez sıkıca tutmaya cesaret etsek; bütün yalnızlıklarımızdan ve korkularımızdan kurtulacağız aslında. Yapmamız gereken tek şey; hadi der gibi yalvaran bakışlarıyla uzattığı elini, bir daha hiç bırakmamacasına sıkıca tutmak. Bizi biz yapan içimizdeki gerçek bizle, yeniden doğmak..

İşte o zaman ; sevgi yüreklerimizdeki bir ırmak, güven sırtımızı korkmadan dayadığımız kocaman bir dağ ve yalnızlık sonsuza dek hiç özlemeyeceğimiz, bir sevgili olacak belki de hayatımızdan gönüllü çıkartılan…Ya sürekli yakınıp duracağız her zaman yaptığımız gibi, ’’dünya ne hale geldi, ne sevgi var ne saygı ne de güven’’ diye ya da bir kez olsun korkularımızı bir kenara bırakıp, uzun süredir elini sıkıca tutmamız için bize elini uzatan, içimizdeki bizin elini tutacağız gerçek biz olabilmek için ..

Ben denedim.. İçimdeki benin uzanan elini bir daha hiç bırakmamacasına sıkıca tuttum kısa bir süre önce.. Ve canım çok yandı… Ama elini sıkıca tuttuğum için değil, bunu neden daha önce yapmadım diye kaybettiğim zamanı düşününce yandı canım.. Ya korkularınızın yönettiği bir yaşamın sahibi olursunuz sevgisiz, güvensiz ve yalnız ya da içinizdeki sizin elini yeniden sıkıca tutar, gerçek siz olursunuz yaşam kaynağınız sevgi olan…

Seçim sizin….

 

 
Toplam blog
: 22
: 190
Kayıt tarihi
: 07.01.13
 
 

Eğitim: İletişim( Radyo-Televizyon) Meslek:  Radyo ve Televizyon haber program yapımcı ve sunucu...