Gerçekten "Tarihi Karar" mı?

Birden verilmiş gibi gözüken kararlar vardır. Oysa o kararlar, aslında üzerinde çokça düşünülen, kafada olgunlaştırılan, uygun ortamı beklenen, beklenen ortam oluşunca da bir bahaneye sığınarak duyurulan kararlardır.

Kamuoyu da sanır ki, kararlı/ kişilikli davranılmış, birden karar verilmiştir.

Bu, bir yöntemdir.

Kararın verilişinden çok, niye verildiği üzerinde düşünmek, görünmeyen kısmını görmeye çalışmak, kafa yormak, bunları yaparken de, daha önce açık ya da dolaylı yoldan söylenmiş olanları anımsamak, bulmak gerekir.

*****

Bunları niye anımsadık?
Anımsamayı örnekleyecek o kadar çok karar/lar var ki, gündelik yaşamda...

Gelelim, başlıkla ilgili örneklemeye:
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, basketbol takımı için, Beko Basketbol Ligi şampiyonluğunu belirleyecek 7. maça çıkmama kararı alındığını açıkladı.

Kararın, “Ülker Arena’da oynanacak son maça çıkmama”,  “can güvenliği”,  “seyircisiz oynama cezası verilmemesi” gerekçesine bağlanması, ayrı bir konu.

“Maça çıkmama”, doğru ya da yanlış... O, Galatasaray camiasının, özellikle “akil adamları”nın değerlendireceği bir karar. Bizim üzerinde durmak istediğimiz, örneğimiz, o açıklamada geçen, “.... Basketbol Erkek ve Bayan takımlarının önümüzdeki dönemde lig yarışından çekilmesi hususu da, en yakın zamanda ilgili kurullarımızda değerlendirilecektir.” cümlesidir.

Bu ne demek?
Bir tehdit mi, yoksa “maça çıkmama” kararını TBF'ye karşı bir protestoya dönüştürerek, aslında çoktandır planlandığını anlaşılan “küçülme”nin önünü açmak mı?

Yani?
İş, TBF’ye güvenmediğimiz için “Basketbol Erkek ve Bayan takımlarını çekiyoruz” noktasına getirme... Ekonomik önlemler almak...

Oysa TBF, bugün var, yarın yok.
Erken yok olmasının yolu da var. Olumsuzluklar, kayırmalar, tutarlı örnek ve gerekçelerle ortaya konur, yandaş sağlanır, bir başka yönetimin seçilmesi sağlanır. Şu anki yönetime kızıp, erkek ve bayan takımlarını ligden çekmenin, “pireye kızıp yorgan yakmak”tan farkı yoktur.

*****

Galatasaray’ın “maça çıkmama” kararı, “tarihi karar” diye duyuruldu.

Erkeklerde ligden çekilmeyi doğru bulalım, ama kadınlarda çekilme de ne oluyor?

(Bir habere göre, en son yapılan “Divan Kurulu toplantısında üyelerle  paylaşılan bilgilerde Galatasaray'ın en çok zarar ettiği branşının Erkek Basketbol takımı olduğu açıklandı. Arıboğan da, bir konuşmasında, “Futbol hariç, diğer branşlarımızda küçülme değil, dengeli bir yönetim güdeceğiz.” denmişti.)

“Maça çıkmama” kararı/ gerekçesi, “can güvenliği”ne bağlanıyor.  

Ergin Ataman öyle dedi ya!..

TBF’ye göre, “Can güvenliğimiz yok”, demek ne anlama gelir?
“.... antrenörünün beyanına dayandırdığı ‘Can güvenliğimiz yok” gerekçesiyle maça çıkmama kararı gerek Türk sporuna, gerek Türkiye’ye ve emniyet güçlerimize karşı bir saygısızlıktır. (...) Öte yandan ülkemizin geldiği bugünkü düzeyde ‘can güvenliğimiz yok’ niyet okuması ile sahaya çıkmama gerekçesi gösterilmesi bu güne kadar oynanan tüm maçlarda ön plana çıkmadan aldığı tedbirlerle üzücü bir olay yaşanmamasını sağlayan güvenlik kuvvetlerimize de saygısızlık etmektir.”.

TBF, “seyircisiz oynama” cezası verseydi, maça çıkılacaktı; deyişe göre, o zaman “can güvenliği” sağlanmış olacaktı. İki kulübün farklı alanlardaki maçlarına, futbol bir yana, baktığımızda, salonlarda olanlar, kimseyi haklı göstermiyor.

Öte yandan “ahlak”tan, “haktan hukuk”tan söz etmek, ol hikâyeyi/ oyunu yeniden gündeme taşıyor:
“Ben temiz, sen kirli...”

Söz kimdeyse, “senaryo”yu da o günceller!..
(Ünal Aysal, “Hukukun hakim olduğu ülkelerde” dedikten sonra, “... “spor dünyasının içinde olmaması gereken ‘şike hükümlüsü’ bir şahsın, kurulları ve hakemleri baskı altına alabildiği bir düzende, sporda adaletten ve ahlaktan söz edilemez.” derse... o “şahıs” da kalkar, “yurtdışında kara para aklamak”tan, “dolandırıcılık suçlarından yargılanmak”tan, ”devletini ve kendi kulüp taraftarlarını ve küçük yatırımcılarını manipülasyonlarla zarara uğratmak”tan, “servetini ve bunun vergileri açıklayamamak”tan, bütün bunlara karşın yapılanlara göz yumulduğundan söz eder.)

*****

Sona doğru giderken...
Karar/lar açıklandı:
Para cezası, salon, genel taraftara açık.

(“... Fenerbahçe Ülker aleyhine son olarak verilen kararın gerekçesi ise seyirci olaylarından kaynaklanan, biri müsabaka öncesi, biri müsabaka sırasında olmak üzere 2 kez anons yapılmasıdır.”, TBF’nin açıklamasından...)

Maça çıkmayacağız!
Beklenen/ler ne?
Karar değişsin, salon, kadınlara ve çocuklara açılsın!

Sahaya çıkılsın!..

Geriye dönüş gerekçesi ne olacak?

Bu ülke insanı, lehte ve aleyhte ne gerekçeler gördü, unuttunuz mu?

Başlıktaki sorunun asıl yanıtını “Tarih Baba” verecektir.


Son söz
Ele geçirdikleri yerleri, “ikbal”leri uğruna, “babalarının çiftliği” gibi kullananlar, “ölümsüzlük iksiri” içtiklerini sanırlar.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com