Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '16

 
Kategori
Kitap
 

Gerçekten müthiş bir roman

Gerçekten müthiş bir roman
 

2007-2011 yılları arasında, yaklaşık dört yıl yayınlanan 'Arka Sıradakiler' adlı bir dizi vardı. Fox TV'de çıkardı. Yönetmeni Hamdi Alkan'dı.

Annem, babam, ben ve kardeşlerim her hafta kaçırmadan heyecanla izlerdik bu diziyi.

Dizi, İstanbul'un yoksul bir mahallesinde bulunan lisede çekilmekteydi. Bu liseye giden bir arkadaş grubunun dramını anlatmaktaydı. Bu arkadaş grubunun hem ailesel sorunlarını, hem kendi aralarındaki ilişkileri, hem de derslerini ve hocalarının onlarla ilişkilerini anlatmaktaydı.

Gerçekten güzel mesajlar veren bir diziydi. Aşklarını, dostluklarını keyif alarak izlerdim. Dizinin öne çıkan öğretmeni, edebiyat öğretmeni Kemal Hocaydı. Kemal hocanın sahnelerini keyifle izlerdim, hele ders anlatırken ki sahnelerini iyi bir tat alarak. Kemal Hoca kitaplardan bahsederdi. Örneğin ben, Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'ını Kemal Hoca'nın bir öğrenciye önerisi sonrası işitmiş, dikkate almıştım; sonra da okudum.

Dizideki kız öğrencilerden biri kaçırılmıştı. Nerede olduğu bilinmemekteydi. kızı kaçıran bilerek izler bırakmakta, mesajlar göndermekteydi. İmzasındaki adı 'Mavi Sakal'dı. Polisin ve öğrencilerin araştırmaları sonucu Mavi Sakal bulundu. Meğer dizideki Mavi Sakal, sınıftaki öğrencilerden biriydi. Bu öğrenci edebiyata ve kitaplara ilgi gösterirdi. Yakalanınca şizofren teşhisiyle akıl ve ruh sağlığı hastanesine yatırılmıştı.

Dizideki Mavi Sakal adı, 17. yüzyılda yazılmış bir hikâyeden ve Kurt Vonnegut'un 'Mavi Sakal' adlı romanından gelmekte sandığım kadarıyla.

*

ABD'li yazar Kurt Vonnegut'un 1987 yılında yazdığı bir şaheser olan 'Mavi Sakal'ı okudum.

Can Yayınlarından 2015 yılında çıkan bir baskısını okudum. Türkçeye Handan Balkara tarafından çevrilmiş. Tür, roman. Sayfa sayısı, 311.

*

Mavi Sakal, annesiyle babası bu toprakların çocuğu olan soyut dışa vurumcu ressam Rabo Karabekian'ın kurgusal bir otobiyografisi.

Rabo Karabekian'ın annesiyle babasının trajik geçmişi, ölümden kurtuluşları, Rabo'nun çocukluğu, gençliği, zanaattan sanata evrimi, çıraklığı, İkinci Dünya Savaşına asker olarak katılması, savaşta yaralanması, evlilikleri, geliştirdiği ressamlığı Rabo Karabekian'ın ağzından anlatılıyor.

*

Kurt Vonnegut'un da müthiş bir üslubu var; keyif veriyor okurken, haz aşılıyor.

Kurt Vonnegut Alman kökenli ABD'li bir yazar. 2007'de hayatını kaybetmiş. Antimilitarist fikirlerini zirvede tutan evrensel bir yazardır.

*

Rabo Karabekian, 8 yaşında bir çocukken babasına şöyle bir soru sorar:

"Baba, Türklerin Ermenilere yapmış olduğu şey için cezalandırılmalarını ister miydin?"

Oğlunun sorusuna babası şöyle cevap verir:

"Türklerden tek istediğim, biz gittikten sonra ülkelerinin daha bile çirkin ve tatsız tuzsuz bir hale geldiğini kabul etmeleri oğlum."

*

-Evet, Rabo'nun babası. Bir Türk olarak, ben kabul ediyorum. Siz gidince bu toprakların ne tadı-tuzu, ne anlamı, ne rengi, ne ruhu, ne de kutsiyeti kaldı. Siz gidince taşınan toprak kaldı.

*

Anadolu'yu Anadolu yapan zenginliğiydi, kozmopitliğiydi.

Ermeni'si gitti, Rum'u gitti, Yahudi'si gitti; değişik olarak bir Kürt kaldı, değişik olduğunu unutturmak için o da inkârın envai çeşidine maruz kaldı.

Ermeni gitti, mimarimiz bitti.
Rum gitti, eğlence ve yemek kültüründe tat kalmadı.

Siz gidince tevazu da bitti, tahammül de,
farklıyla olan saygı da,
farklıyla yapılan dostluk da.

Tek tip olduk,
tek yüz olduk,
tek dona girdik.

Anadolu'nun size ihtiyacı vardı.
Biz sizle güzeldik.

-Mustafa Yıldırım - 01.10.2016

 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..