Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Gerçekten özgür irade yok mu?!

Gerçekten özgür irade yok mu?!
 

Bir insanın, bir şehir veya bir ulusun yeryüzündeki varoluş sürecinde onun yaşamını yönlendiren etkilerin tümüne kader dendiğini hepimiz biliyoruz.

İnsanların iki türlü kaderinin olduğunu da biliyoruz.  

Bunlardan ilki, Mutlak kaderimiz, yani İrade-i külli: Levh-i Mahfuzda kayıtlı olan ve Allah’ın iradesini yansıtan kesin ve değişmeyen kaderimiz. Mutlak kaderimiz hiçbir şekilde değiştirilmeyen kaderimizdir. Bizim istek ve bilgimiz dışında oluşan bu kaderin kapsamına, doğduğumuz ülke, tarih, ailemiz, eşimiz, evlatlarımız, işimiz ve ecelimiz ve yaşamımızı derinden etkileyecek ve şekillendirecek olaylar dahildir.

Diğeri, Muallâk kaderimiz, yani İrade-i Cüzi; bu kişinin kendi iradesini kullanarak kaderini ve yaşamanı şekillendirmesi şeklinde açıklanabilir. Bunlara özel zevklerimiz, ilgi alanlarımız, duygusal ilişkilerimiz, olaylar karşısında verdiğimiz tepkiler ve bu tepki ve davranışlarımızı kontrol etme becerilerimizi örnek olarak verebiliriz.

Bugüne kadar böyle bilirdik...

Bilirdik diyorum zira, 2006 yılında Nobel ödüllü Gerard ‘t Hooft’un yürüttüğü bir araştırmanın sonuçları muallâk kader diye adlandırılan özgür iradeyi, reddetti.

Gerard “t Hooft, bir atomun 43 saniye sonra nasıl hareket edeceğini önceden bilmenin mümkün olduğu bir model geliştirdi.

Ünlü matematikçiler John Conway ve Simon Kochen de, ‘t Hooft’un teorisi doğruysa insanın anlık, öngörülemeyen seçimler yapma becerisinin bir yanılsamadan ibaret olacağını açıkladılar!

O zaman bu veriler ışığında tüm bildiklerimizi unutup, aslında özgür irade olmadığını ve bugüne dek bizim için yazılmış bir kaderin oyuncuları olduğumuzu düşünmemiz mi gerekiyor ?

Zaman zaman yazılarımda akışa uymanın faydalarından bahseder dururum.

Bir nevi tevekkül, kadere iman. Çünkü dönem dönem akışa uymak, akışa direnmemek, tevekkülde olmak, insanın dirençlerini kırar ve önündeki engelleri kaldırır.

Ancak tüm yaşamımızın bizim kontrolümüz dışı geliştiğini düşünmek nedense birden içimi ürpertti. Bütün hayatımız boyunca boşuna kürek çekerek, sürekli akışta olma fikri işin aslı hoşuma gitmedi.

Bu teoriye göre, kendi geleceğimize özgür irademizle etki edebilme gücümüz, kaderimizi değiştirmiyor. 43 Saniye, 43 dakika, 43 saat, 43 gün, 43 hafta ve hatta 43 yıl sonra, yaratıcı tarafından olması planlanan ne ise, aynen gerçekleşiyor!

Ben yine de ünlü matematikçilerin geliştirdiği bu modele temkinli yaklaşmayı ve özgür iradeyi hayatımızın her alanında geçerli kılmayı seçiyorum.

Saygılarımla,

 
Toplam blog
: 563
: 8587
Kayıt tarihi
: 30.03.10
 
 

Kişisel gelişim uzmanıyım. Yaşam Koçu, İlişki Koçu, NLP Uzmanı ve Eğitmeni, Kuantum Yaşam Koç..