Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '20

 
Kategori
Güncel
 

Gerçekten Sevmeyi Seviyorum

Gerçekten sevmeyi seviyorum; gerçekten sevilmeyi de… İçten, candan, yürekten sevmeyi. Bazen, gösterdiğim sevgi dili, onu anlamayanlarca çocuksu olarak adlandırılsa da, ben biliyorum onun ne kadar gerçek olduğunu. İçimdeki çocuğu yaşatıyorum sevgisizlerin inadına. Bir hayvanı sevmenin ona uzaktan bakıp “ahh canım benimm” demekten ibaret olmaması gerektiğini biliyorum. Çünkü bir hayvana baktığımda aklıma gelen ilk soru “gerçekten yeteri kadar seviliyor mudur?” oluyor. Endişeleniyorum ya sevilmiyorsa diye. Onun için elime geçen ilk fırsatta yemek veriyorum. Yerini, yurdunu, rahatını düşünüyorum. Cama konmuş serçeyi seyretmekten acayip keyif alıyorum. Ama ses çıkarmıyorum o korkup kaçmasın diye. Yatağımda öylece çakılı kalıyorum o an için. Evimdeki kedimin ne kadar sevimli olduğunu anlatırken, anlatmadığım kısımlarda saklanıyor asıl sevgim. Evden çıkarken ya maması yetmezse diye birkaç yere mama ve su bırakmak gibi mesela. Kumunu o söylemeden temizlemek gibi mesela. Ve eve, sanki evde çocuğum varmış gibi “o sıkılmıştır” diyerek erken dönmek… Uzunca süre evden uzak kalmam! Gerektiğinde onu telefona isteyip, onunla insan gibi konuşmak ve seni seviyorum, geleceğim mesajı vermek gibi mesela. Yiyemediğim yemeği sokağa dökerek, onun üzerinden hayvanseverlik devşirmiyorum yani. O yemekler koktuğunda, pisliğe hayvanlar sebep oluyormuş gibi gösterilip onların itilip kakılmasından rahatsız oluyorum. Onun için yiyebilecekleri yemekler koyup, hatta vaktim varsa bekleyip, ortalığı temizleyip öyle ayrılıyorum yanlarından. Hem tek istediklerinin yemek olmadığını bilip, aç olsalar da ayaklarımın etrafında taklalar atıp adeta teşekkür eden o sevimlilere yeteri kadar vakit ayırıyorum gideceğim yere geç kalma pahasına…

Bir insanı da böyle seviyorum ve tüm sevdiklerimi de! Dua ediyorum hiç haberleri yokken onların tüm hayrına. Üstünü örtüyorum üşümesin diye bazen, bazen de yanında ben olmadığımda da hayat bulacağı, sımsıkı tutunacağı, hayatın gerçekliğinden bir laf atıyorum ortaya! Tek bir söz bazen bin söze bedeldir. Alır insanı götürür Rabbine. Asıl gerçekliğe, gerçek mutluluğa… Yapabileceğim en büyük iyiliği yapmış oluyorum böylece. Hayatının bir anında olabilsem de yanında, hayatının her anında onu huzurlu görmek istediğim kaliteli bir sevgi sunuyorum ona. Yapmacık değil, bencil değil;  tamamen içten, sıcak, gerçekçi sevgi. Sonsuzlukta birlikte olmak istiyorum aslında tüm sevdiklerimle. Onun için onlarla geçirdiğim tek bir anın ne kadar kıymetli olduğunu biliyorum. Hasada bırakılmış bir ekin gibi ekiyorum sevgimi, sabırla bekliyorum. Zamanı geldiğinde sonsuzlukta buluşacağımı bile bile ve isteye isteye. Sonsuz seviyorum yani. Gerçek seviyorum veee gerçekten sevilmeyi de!

 
Toplam blog
: 6
: 165
Kayıt tarihi
: 21.04.17
 
 

Merhaba; Halkla İlişkiler Uzmanlığı ve Yöneticilikle devam ettiğim meslek hayatıma ve anılarıma d..