Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

Gerek var mı gerginliğe

M.Ferit Kotan

Ekonomide balon korkusu yaşanırken, toplumsal balon patlayıverdi birden. Tartışmaların boyutu, ülkenin namusunu koruma aşamasını geçti, okyanuslar ötesine ulaştı. Toplumun her kesiminde şaşkınlık yaşanırken, mizah gücü yüksek olan halkımıza eğlence oldu.

Sayın Taha Akyol, yazılarında sık sık değindiği (özellikle turban konusundaki tartışmalarda) sosyolojik olgu ve olay, lök diye oturdu ülkenin gündemine. Şimdi de sosyal patlamayı, dua ederek geçiştirmeye çalıştığı görülüyor son yazılarında.

Soruna basit bir sosyal olaydır. Dün ile bugün arasında ki farkı kavrayamamakla ilgilidir. Dün bugüne eşit değildir. Matematikte ki sonuç gibi sosyal bir gerçektir bu yargı. Toplumların evrimselleşme dinamiğidir bu yargı. Dünün değerleri ile bugünün olgularını, olaylarını analiz etmek mümkün değildir sosyal bilimlerde.

Söze “bizim zamanımızda “ diye başlanıldığında iş işten geçmiştir. Çünkü yaşanılan süreç bugündür. Çatışmaların asgariye inebilmesi, sosyalleşmenin niteliğine bağlıdır. Sürekli eğitim ilkesi bu gerçekten kaynaklanır.

Açık toplumlarda, dünün değerlerini yönetim biçimi olarak dayatmak, evrimleşme sürecine aykırıdır. Toplumlarda değerler kendiliğinden seleksiyona uğrarlar, kabul gören değerler sistemde yaşamın parçası olarak devam ederler.

Doksanlı yıllarda doğan, teknolojik çağın oyuncaklarıyla büyüyen, ergenlik çağında dünya ile görüntülü ilişkiler kurabilen ve onunla yetişen geç nesilleri, dünün değerleriyle yönetebilmek mümkün olabilir mi? Masallardaki gibi “Kafdağı önlerine engelde olsa, sel olup akarlar dağın tepesinden.”

Kapalı toplumlarda belki olabilir. Kitleler dünyada olan bitenlerden bihaberdirler. Oralarda bile, genç neslin özellikle kadınların baskılara karşı direnmeye başladıklarını görüyoruz.

Kız ve erkek öğrenci sorunu tartışması başlayınca, araştırmacı yazarlığa soyunarak liseli çağlarda kız arkadaşlarla dolaştığımız Gençlik parkında ve Kurtuluş parkında gezinti yaptım. Kız arkadaşlarımızın ellerini tutmaktan çekinip gözlerinin içine bakarak dolaştığımız parklarda, Türbanlı türbansızı geçler sarmaş dolaş geziniyorlardı, oturuyorlardı. Yüzlerce kişi oradaydık, davranışlarından rahatsız değildik. Bizim zamanımızda parkların namusunu koruyan mahalleli gençler vardı.

Yönetenlere sesleniyorum, size oy verenler sizin değerlerinizi kabul ediyorlar diye düşünmeyiniz. Çocukları, iletişim çağının geliştirdiği değerlerden soyutlamanız eşyanın tabiatına aykırıdır.  Sizin değerleriniz size kalsın, çocuklar gençler bu çağda neyin iyi neyin kötü olduğunu elinde dünyaya açılan teknoloji ile öğrenebiliyorlar. Bizler o teknolojiyi etkili biçimde kullanmasını bile beceremiyoruz.

Bu tartışma sosyolojik açıdan tehlikelidir. Büyük kentlerde çokları gülüp geçebilir. Küçük il ve ilçelerde pastanelerde oturmayı bile günah olarak değerlendiren grupların olduğu ortadadır. Yetkili mercilerin olayları tartmadan konuşmaları ve kendilerine görev addetmeleri, istenilmeyen olayların yaşanmasına neden olabilir. Gençler bizim gençlerimiz, yarın ülkeyi yöneteceklerdir.

 

 
Toplam blog
: 97
: 463
Kayıt tarihi
: 07.02.09
 
 

1944 yılında Arapgir'de doğmuştur. İlk ve orta öğretimini Arapgir'de, lise öğrenimini Ankara Gazi Li..