Gerekçeler ve yargı

Tüyler ürperten cinayetin ardından aylar geçmesine rağmen, insanı derinden etkileyen izleri hala üzerimizde. Bu haberle ilgili şimdiye kadar bir şey yazmaya gitmedi kalemim. Bugün yine Milliyette konuyla ilgili haberi okurken bir kaç satır yorum karalamak için tıkladım. Açılan pencerede bir kaç satır derken, içimde bir şeyler dürttükçe, satırlar uzamaya başladı. Ardından blog yazmak hasıl oldu içimde…

Evet! Katil nihayet teslim oldu. Bunca zaman 17 yaşında bir gence yardım ve yataklık edenler Cem Gariboğlu’nun aile efradı değil de kimdi? Televizyon ekranında son derece duyarlı, sarsılmış bir ruh haliyle gözleri dolu dolu “adalete teslim ol Cem” diye çağrıda bulunan amca Garipoğlu bilmiyor muydu nerede gizlendiğini…

Bir süreç vardı onu adalet önünde haklı çıkarmak, hâtta! ceza-i müeyyidesini en aza indirgeyecek gerekçeyi bulmak gibi! Bunca zaman saklanmasının, ailesi yakınları ve avukatı tarafından, hukuki çerçevede, katilin en masum seviyede, yargılanmasını sağlayacak müspet gerekçeleri üretmek ve zaman kazanmaktan öte bir durum olmadığı aşikâr! Önceleri Adli tıpta bir sperm örneği ile kamuoyunun dikkati başka yöne çekilmeye çalışıldı. Tutmadı! Yalnız bu arada; adli vukularda en son kararı veren, yetkili mercii Adli Tıp Kurumunda böyle bir yanılgının olması adalet mekanizması adına gerçekten üzüntü verici. Ardından emniyete gelen isimsiz telefonlarla cinayetin kıskançlık yüzünden işlendiği yönünde sapmalara çevrildi. Çünkü Türk toplumunun hassas noktası “Namus Kavramı” en uygun ve haklı bir gerekçe olabilirdi savunma için. Bu durumda erkek egemen bir toplumda kadının cinsel kimliği baz alınarak yapılan yargılama da makdul’ün ölüm şekli olarak daha fazlasını hak ettiğini düşünenler bile olacaktı. Bu da yine Cem Gariboğlunun masumiyeti ve haklılık derecesine bir katma değer sağlayacaktı. Şimdilerde katil teslim oldu haberi gündemde…

Yalnız bir şey var dikkatimi çeken! Cinayet sebebini nedense, net olarak açıklanmıyor! “Pişmanım “diyor, “kıskançlık” diyor ama hala bir muammâ devam ediyor.

Neyse yargılama öncesi süreç tamamlandı. Senaryolar, gerekçeli kararlar hazırlandı, Bütün bunların yanında yargıda hafifletici bir tarafı daha var Cem’in. Henüz reşit bile olmadığı için çocuk mahkemesinde yargılanacak. O yüzden hakkında verilecek karar hiç de şaşırtıcı olmayacak! Psikolojik denecek, şuur kaybı denecek, prosedür gereği akıl hastanesine bir sevk işlemi filan belki! Bir de Ahmet diye bir şahsiyetin adı geçiyor son günlerde, cinayete adı karıştığı tahmin edilen şüpheli şahıs! O da ortaya çıkıp da, “Cinayeti ben işledim” diye üstlenirse ona da hiç şaşırmıycam! Böylece bu mesele de toplum önünde soru işaretleri bıraksa da bir çok cinayet dosyası gibi kapanıp gidecek. Tüm güçler yanında Cem Gariboğlu! Şansın açık! Sezgilerim fazla bir ceza almayacağını söylüyor! Güçlü her zaman haklıdır tezini bir kez daha doğruluyor bu olay! Bütün bu olaylar zinciri bir yana, bu olayda yüreğimi burkan, içimi acıtan, vahşice işlenen bu cinayetle ilgili son söz olarak söylenecek tek bir şey var. “Allah kimseye evlat acısı vermesin!”