Gereksiz, öyleyse söndür

Zaman nedir?

Zaman kavramı neden değişkendir?

Zaman sadece varlığını bildiğimiz yaşamla mı sınırlı, sonrası da var mı?

Tüm bu kavramların kişilere göre değişken bir cevabı bir karşılığı mevcuttur, her insan yaşadıklarından çıkardığı sonuçların toplamında kendi cevabını bulur ya da bulduğunu zanneder, içindeki döngüye kendince bir yol bulur.

Zaman eşittir şu an!

Yaşanmış olan anıların toplamı, yaşanmamış olanı hayallerimizin kurgusu, yaşamak istediklerimizle yaşamaktan kaçtıklarımızın kesiştiği kenarsız paralel eğri doğrumuzdur, gerçek olan sadece şu andır dün anı yarın umut bir nefes sonrası temennidir.

Zamanı nasıl yaşıyoruz, nasıl yaşatılıyoruz?

Acı çekilen ve bir an önce anı olması istenen mi?

Uzatmaları da oynayalım diye ısrar ettiğimiz büyük finalimiz mi?

Kimi cenahların ısrarla iki kapılı imtihan yeri dedikleri bu dünya yalan asıl yaşam “ora”da (ispatlanamamış) gerçeği var dediği çift kişilikli (somut kanıtı olmayan) bir soyut gerçek mi?

Zamana karşı bir şeylere birilerine yetişmek için yarışıyoruz, bir şeylere direniyoruz ama sonuç hep hüsran(mı) oluyor?

Ülke ekonomisinin hükümet politikasına musavi olarak toplumu eriten ama seçilmiş kişileri semirten politikalarına karşı emekçi halkın verdiği mücadelede bir zaman ve zamanlama döngüsüdür,

Acı Eylül de denen kırılma noktasını kendisine fırsat sayan zavallılık örneği amele takımı sınıfının bilincine sahip olamadığı için sınıfını eritmek isteyen sömürü ve baskının yanında yer almış askeri diktatoryaya alkış tutmuş faşizanlığı meşru kılmıştır.

Yıllardır kendisine dayatılan öğretilerin klavuzluğunda adam sendeciliği, bana dokunmayan yılan örneğini kendisine klavuz edinmiş tuzu kuruyken kapılarını pencerelerini sıkıca kapayarak başını evine gömmüştür ama gördüğünüz gibi sıra artık kendisine gelmiştir.

Evet biz bu kavganın dışında kalanlar dün o dostlarımızın içine düştüğü hataya düşmemeli ve bu kavgada safımızı belirlemeliyiz bu kavgada yerimizi almalıyız bu kavgaya sahip çıkmalıyız çünkü bu kavga senin benim kavgam kavramınında dışına çıkarak çücuklarımızın torunlarımızın kavgası olmuştur.

Haydi hep beraber ya Ankara’ya ya da Ankara’ya yarın daha rahat yaşamak için önce yaşadığımız yeri temizlemeliyiz, etrafımızı toplamalı gereksiz ne varsa atmalıyı lüzumsuz ampulleri söndürmeliyiz.

Alkadraz_Kuşçusu

23 Ocak 2010 İst

www.turksiirmektebi.com