Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gereksiz Pazar Aktiviteleri

Gereksiz Pazar Aktiviteleri
 

Biriyle tanıştınız.. Ayaküstü bir kaç sohbet, telefon veya sms trafiğinden sonra bir pazar öğleden sonrası için sözleştiniz. Yapılabilecek en büyük yanlış "yemek sonrası sinemaya gider miyiz? "Sorusuna evet demek olacaktır. Daha önce hiç aynı masaya oturmadığınız, yeme içme adabına hiç tanık olmadığınız bir adamla uzun bir pazar yemeği düşünmenin sakıncalarını bilmeniz mümkün değil.

Hadi pazar günü giyilen çizgili takım elbiseyi görmezden geldiniz diyelim. Adam elle mi yer, hömkürder mi, tavuk kanatlarını ağzına bütün atıp 2 temiz kemik çıkarma gibi meziyetlerimi var, garsona "baksana canım" mı der, elini ağzını sildiği ıslak mendille ensesini saçını mı siler, toplanan tabakların altındaki kırıntıları parmaklarını yalamak suretiyle toplayıp ağzına atma gibi alışkanlıkları mı var, yemekten sonra çok şiştim deyip kemerini açıp mı oturur? Bu fena tecrübe ancak yaşanarak öğreniliyor maalesef.

Bütün bunlar olurken sizin yapabileceğiniz tek şey etrafta tanıdık olmaması için dua etmektir. Ne yazık ki sonrası için birde sinema için verilmiş söz vardır. Bundan kurtulmanız için tek şans çocuğunuzun "hastayım gel anne" demesidir. Onun için asla ve asla "kızım dershaneden sonra babasına gidecek" gibi gereksiz detaylar vermeyin.

Sinemada hiç olmazsa konuşmak zorunda değilim diye sevinirken yanınızdakinin mide, bağırsak ve ağız yoluyla çıkardığı gürültüler sizi daha da dibe çeker. Sanırsınız bütün yutulan tavuklar ve şişler içeride önce hangimiz çıkacağız diye kavga ediyorlar. Seyrettiğinize adapte olabilmeniz mümkün olmadığı gibi bir de bu nahoş duruma tanık olan ön ve arka sıradakilerin dönen kafalarıyla, üzerinize dikilen bakışlarıyla ve ne dediklerini kesinlikle bildiğiniz fısıltılarıyla iyice ezilirsiniz.

Bu önleyemediğiniz felaketin yanı sıra birde  "kolumu nasıl koyarsam yanlış anlaşılmaz?"  sorusuna acilen cevap bulmanız gerekmektedir. Koltuğun kolu ortak kullanım alanı olduğundan orası büyük tehlike arz eder. Oraya koyarsanız adamın kolunu kolunuza dayayıp elini elinizin üstüne koyması çok kolaylaşacaktır. Üstelik bunu ona verilen "elimi tutabilirsin" mesajı olarak ta algılayabilir. Bu durumda yapılacak en doğru hareket kollarınız hissizleşip eklemleriniz ağrısa da kollarınızı kavuşturup oturmaktır. En nihayet tüm engeller atlatıldı deyip filme daldığınızda ya ayakkabısı sıkar bağcıklarını çözer ya ceketinin ceplerinde tespih arayacağı tutar ya da "uyursam horlarım sen beni dürt" gibi uyarılarla ödünüzü koparır. Ara olsa da kendimi dışarı atsam diye düşünürken ara da alınabilecek mısır ya da gazlı içeceklerin tasası düşer bu sefer aklınıza. Film bitip de"bu lanet gün sonunda bitti" diye sevinirken, bu sefer " kapıda ne desem de kırmadan başımdan atsam, öpmeye kalkmadan kendimi arabadan nasıl atarım, ebediyete kadar bu adamdan nasıl kurtulurum?" gibi uygulamada en zorlandığınız durumda bulursunuz kendinizi. Günün sonunda yapılacak en doğru hareket " Çok keyifli bir gündü, yemek ve sinema için teşekkür ederim " diye şakıyarak nazik bir gülümseme ile inmesine fırsat vermeden arabadan fırlamak ve eve girer girmez atılacak " her şey için tekrar teşekkürler ancak farkettim ki tarzlar ve beklentiler çok farklı. Ben sizin vaktinizi boşuna almayayım." şeklinde bir sms olacaktır. Sakın ola o sinirle adamın numarasını silmeyin zira bilinmeyen numaraları yanılıp açabiliyorsunuz. Ben artık " Açmaaaaaa" diye kaydediyorum aynı ortak kaderi paylaşan bu amcaları. Artık  ilk görüşmeler de sadece kahveyle sınırlı . Aynı  ızdırabı bir kere daha yaşamaya hiç gerek yok.


 

Esra Kaner

23.10.2013

 
Toplam blog
: 34
: 1744
Kayıt tarihi
: 03.10.13
 
 

45 yaşını aşmış, yetişkin bir kızı olan, çalışan bekar bir anneyim. Hayatın esprili, güzel ve ren..