Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '20

 
Kategori
Güncel
 

GEREKSİZ ŞAŞKINLIK

Herkesin kendince bir iş planı var. Sanayi işkollarından, ticarete, kamuda bir yer edinme gayretinden, siyasete hemen her konuda insanlar tarafından yakın ya da uzak gelecekte para kazanmak kendi geleceklerini garanti altına almak üzere planlar yapılıyor.

İnsanların iş planı gereği esnek davranışları çoğu insan tarafından anlaşılamıyor, sağından, soluna en uç gruplardan, sivil toplum örgütlerine üzülerek görüyoruz ki bazı sözde yardım kuruluşları ve yapıların tamamında neredeyse zaman zaman kuruluş felsefelerine ters bir şekilde işlemler yaptıkları zamanla gün yüzüne çıkıyor. Esasında bunda şaşılacak bir şey yok bir yapı bir ev gibidir; ayakta kalabilmek için para gerekir. Paranın olduğu olması gerektiği yerde kazananların, daha da ötesi yeterli denetimin eksik olduğu yerde yolsuzluk olması doğal karşılanmalıdır.

Çoğu insan siyasetten ve diğer her şeyden umudunu bazı şeylerin iç yüzü açılınca ortaya çıkınca iyice umutsuzluğu katlanıyor. Para kazanmak, zengin olmak tek ideal olunca para peşinde koşanlar vahşi batıda altına hücum anlayışı ile benzer bir şekilde hemen her şeye saldırıyorlar. Çünkü bizde şöyle bir inanç ne yazık ki oturmuş durumda: Paran olursa kimse nereden kazandığına bakmaz ve paralı birine “beyefendi, hanımefendi der.” Haksızlar mı? Ortada örnekler gösteriyor ki; yapmayanın enayi olarak görüldüğü hemen her türlü para kazanma yönteminin hoş görüldüğü bir düzen bugünlere mahsus değil, bundan yıllar öncesinin anlayışı. Gerçekten de parası olan saygı görüyor.

Kuralsızlar, cesur olanlar ve kendince analitik planlar yapabilme becerisine sahip olan niceleri neler yaptılar neler, bankerler enflasyonunun yaşandığı seksenli yıllar, vergi rekortmeni olan et tüccarlarının kapısını açmak üzere sıraya giren insanlar, zehir tacirleri, her türlü melanet olaydan para kazanıp sonra milletin içinde pişkince dolaşıyorlar. Biliyorlar ki saygı gören paralı olandır. Çürük bina yapıp satmışsın, sahte bal üretmiş satmışsın, milleti dolandırmışsın bunların önemi yok, yerine bir günah keçisi bulmuş ve suçu onun yüklenmesini sağlayabilmişsen saygı görmemen hiç neden yok! Savunma basit: Mahkeme böyle karar verdi. Verdi de halk ne diyor. Halk paralı olanı seviyor. Yalan mı? Bir toplum halkının isteğince yaşar, halk da ne yazık ki bu insanları ünlü ama uluorta kadın dövenleri, uluorta canlı yayında sövenleri bağrına bastı ve basmaya devam ediyor.

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..