- Kategori
- Felsefe
Gereksiz yere lafı uzatmak, basitliktir !!
Basit insanlar, önemesiz konuları halletmek için gereğinden fazla zaman harcarlar. Tek bir cümlede halledilebilecek bir konuyu saatlerce haftalarca konuşabilirler.
İnsanların sahip oldukları doğru bilgileri paylaşması, karşısındaki kişiye aktarması gayet normalken, gereksiz yere lafı uzattıkça uzatıp, işin içinden çıkılmaz hale getirmesi basit bir tutumdur.
Genellikle, yapacak başka işleri olmayanlar için lafı uzatmak, onlara sanki hayatlarının en önemli konusuymuş gibi gelir. Örneğin, karşı tarafın bir hatasını gördükleri zaman ortama ve duruma göre manalı sözlerle birbirlerini incitebilirler. Halbuki akıllı bir insan karşısındakinin hatasını gördüğü zaman önce ‘’Ben nerede hata yaptım? ‘’diye düşünür sonra güzellikle konuşarak halleder.
Eğer karşı taraf hatasını anlamıyorsa, peki özür dilerim deyip geçiştirebilir. Daha önceki yazılarımda da söylediğim gibi bazen özür dilemek de erdemdir. Ayrıca özrü yenilmek olarak algılamamak lazım. Çünkü burada önemli olan karşımızdaki insanın değil, Allah’ın rızasını kazanmak.
Asil insanlar, hiçbir zaman lafı gereğinden fazla uzatmazlar...
Kendisini dışarıdan seyretmesini bilir ve güzel olmayan tavırlarını, düzeltirler. Dolayısıyla hata bile yapsalar kendisinde teşhis edip hemen değiştirebilirler. Çünkü basitliği kendilerine yakıştırmazlar.
Basit insanlar ise böyle bir değerlendirme ve öz eleştiriyi yapabilecek bir akla sahip değildirler. Kendilerini dışarıdan bakan birinin gözü ile değerlendiremezler. Hata yapmayı gurur meselsi haline getirip, lafı uzattıkça uzatırlar. Kendilerini hatalı görmedikleri için de gelişim ve yeniliğe kapalıdırlar.
Sözün özü;
Ki onlar, ‘daldıkları saçma bir uğraşı’ içinde oynayan-oyalananlardır. (Tur Suresi, 12)
Ey özden habersiz gafil! Sen hala kabukla öğünüyorsun ( Hz. Mevlana )
İyiyse de senden yetişmiş, yeşermiştir; kötüyse de. Hoş nahoş... Gönlüne gelen her şey senden, senin varlığından gelir. ( Hz. Mevlana )
Sevgi ve ışıkla.