Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '14

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Gerger’e bir bakış -1-

Gerger’e bir bakış -1-
 

Hafta sonu yemekli bir davete icabet etmek üzere, Adıyaman’ın en şirin, en küçük ve en uzak ilçesi olan Gerger’e doğru yola koyulduk.

Gerger ilçesi, Adıyaman merkeze 105 km. uzaklıkta olup, 2012 nüfus verilerine 3185 kişinin yaşadığı şirin bir ilçemiz.

Yirminin üzerinde gazeteci arkadaşlarımızla beraber, Gerger’e doğru yola alırken; baharın o güzelim temiz havasından, yeşilliğin kokusundan, yüreğimize doyasıya çeke çeke ilerliyorduk.

Kâhta, Narince istikametinde yol aldığınız araçta; sevdiğiniz dostlar, duygudaş arkadaşlarınız olunca, yolculuğun nasıl geçtiğinin farkında olmuyorsunuz.

Akdeniz iklimi gibi karasal bir iklime sahip olan Gerger, kışların soğuk, yazların sıcak ve kurak geçtiği bir mevsimde, aslında tam da kıvamında olan bir zamanda yolculuk yapıyorduk.

Araçta Nuri, Sabri ve Yılmaz kardeşlerimizle neşeli, sen şakrak esprilerin kırıla gittiği bir yolcukla, Üzeyir Peygamber makamını geçip, Gerger’e yöneldiğimizde; insanın içini dışına getiren keskin virajlar başladı.

Dışarıda, baharın en güzel hallerini yansıtan, ağaçların elbise giyinircesine yeşile bürünmeleri, otların salına salına, ılgıt ılgıt esen rüzgârla boynunu bükmeleri, sağa sola sallanmaları; “Gerger’e hoş geldiniz” der gibiydi.

Gerger girişindeki ilgimizi çeken ve sanırım Gerger’in en önemli sorunlarından bir tanesi olan, ilçe çöplerinin geçtiğimiz yolun kenarına, ilçenin girişine dökülüyor olmasıydı. Aslında çöpler, pek de görülmeyen yerlere dökülür; ama sanki Gerger  “ işte bakın, bunlar bizim çöplerimiz, görün çöplerimizden haberiniz olsun!” der gibiydi.

Biraz tuhafımıza gitse de, kanıksasak da, az ilerideki Gerger Kaymakamlığınca barajın sahile yakın bir tepede yapılan  “Şahin tepesi” adlı dinlenme tesisinin modern görüntüsü, biraz gönlümüzü almış gibiydi.

Gerger’in uzaktan görüntüsü, o kadar da ahım şahım bir yer olarak görünmüyordu.

Yıllar var ki birkaç kamu binası dışında fazla da bir yapılaşma yoktu. Yaşayanlar da hep yaşlı, kadın ve çocuklardan müteşekkil. Çünkü iş imkânı olmadığından, gençler il dışında, çeşitli şehirlere para kazanmak amacıyla giderek, gurbette kalmaktadır.

Dağlık ve engebeli bir arazide kurulmuş ilçe merkezi, tarımsal arazisi olmadığı görüntüsü hâkimdir. Ektikleri ancak kendilerine kıt kanaat yetmektedir. İlçenin Fırat nehrine olan yakın kesiminde, mevcut tarıma elverişli arazileri de Atatürk barajının altında kalmış olduğundan,  yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayacak hiçbir ekim, üretim, tarım işi yapılmamaktadır.

Ken boğazından Gerger toprağına girdiğiniz andan itibaren, kendinizi bir labirente girmiş gibi hissedersiniz. Üç tarafı sarp dağlarla çevrilmiş ve bir tarafı da baraj sularının kapattığı bir alanda, nereye, nasıl giderseniz gidin, hep aynı yere çıkarsınız, vardığınız yer aynıdır.

Çıkmak isteseniz çıkamazsanız, kaçmak isteseniz kaçamazsınız,

Yıllar önce görev yaptığım bir dönemde, vatandaş biri; “Ken boğazını kapatıp burayı bir vahşi doğal hayat için kullanmak gerek” demişti. Yani girenin bir daha çıkmayacağı, kaçamayacağı doğal bir coğrafyaya sahip olan bir yer.

Adıyaman’dan başka hiçbir yerle bağlantısı yok. Resmi işleri hariç, diğer işleri Adıyaman veya Kâhta ilçesinde görülür.

Kışın zorlu yaşam şartlarında, yaşayanlar birçok şeyden mahrum kalabiliyor.

… Devam yarın.

 

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com

  

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..