Geri kalmış bir " vakit"'

Bir " Vakit" de , bir yerde birileri bir araya gelmişler.
Ama geri kalmış bir vakit te.
Tabii vakit geri olunca, o vakit te bir araya gelenlerde geri kalmışlar.
Geri kalmış bir " vakit " te , geri kalmış kafalar bir araya gelirse ne olur?
Sizler geri kalmış vakit' e bakmadığınız, geri kalmış vakit le yaşamadığınız ve geri kalmış vakit te geri kalmış kafaların içinde yer almadığınız için bilemezsiniz tabii.
Ben de bilmiyorum ama şöyle bir düşünelim isterseniz, geri kalmış vakit te buluşan geri kalmış kafalar ne yaparlar.

Öncelikle ileriyi sevmezler.O nedenle herkesi kandırıp kendi kafalarındaki geri kalmışliğa çekmeye çalışırlar.
Vakit çok geride, ta ortaçağın karanlığında kaldığı için, o vakit te bir araya gelenlerin kafalarının içi de ortaçağın karanlığı gibidir. Aydınlığı, aydınlanmayı hiç sevmezler.
Kendi kafaları, düşünceleri " özgür" olmadığı için, özgürlüğe düşmandırlar. Özgürlük nutukları atıp, bir yandan da insanların asla özgür olamayacakları bir düzeni sinsice yaymaya çalışırlar.
İnsanların inançlarını kullanırlar.
O inançları en ahlaksız şekilde kendi çıkarlarına alet etmeye çalışırlar.
Yaşadıkları toplumu kafalarında ki karanlığa çekmek için yapacakları her şey mübahtır onlara göre.

Kendi emellerine ulaşma yolunda engel gördükleri her kurumu kararlamaya çalışırlar.
Aydınlıktan yana olanları yok etmeye çalışırlar.
Aydınları, yazarları, gazetecileri, profesörleri, ordu mensuplarını hedef göstermekten çekinmezler.
Yıllarca bir arada yaşamayı başarmış insanların arasına kin, nefret tohumları ekerler.
Gencecik fidanların hain pusularda katledilmesinden bile " kendi karanlıklarını yaymak uğruna" istifade etmekten kaçınmazlar.

Yalan söylemek...
İftira atmak...
Takiyye yapmak...
İspiyonlamak...
İnançları sömürmek...

Geri kalmış bir " vakit " te, birileri bir araya gelmişler.
Geri kalmış bir vakitte, geri kalmış kafalar bir araya gelmişler.

Kafalarının içi karanlık.
Aydınlığı sevmez onlar.