Geri sayım başladı!

30 Mart’a saatler kaldı! Deyim yerindeyse geri sayım çoktan başladı. Televizyon kanalları siyasi partilerin işgali altında.

Siyasi parti Genel Başkanlarının miting meydanlarındaki sivri dili yerel seçimi Malazgirt Meydan Muharebesine çevirdi.

Bu meydan muharebesini kim kazanacak, ya da kim kazanmalı?

Kokuşmuş iktidarı ile yolsuzluğa bulaşmış Romen Diyojen mi yoksa Anadolu’ya Türk varlığını taşıyan Alparslan mı kazanmalı?

Soru aklınızı karıştırmasın!

Siyasi partilerin seçim meydanlarındaki söylemleri ve de televizyon ekranlarına düşen reklamlarını diniyor ve izliyorsunuz.

Diyojen, hem miting meydanlarında, hem de seçim reklamlarında “Yeni Türkiye” diyor da Türkiye Cumhuriyet’inden hiç söz etmiyor.

Size bir sorum var!

Canımızdan aziz bildiğimiz, uğrunda binlerce şehit verdiğimiz,  Türkiye Cumhuriyeti’nin suyu mu çıktı?

Niçin yeni Türkiye?

Seçim sandığına gidecek, oy kullanacak Türk seçmeninin dikkatini bu küçük nüansa çekmek istiyorum.

Oy vermeden önce kendi kendinize neden “Yeni Türkiye “ diye sorun! 

Türkiye’den başka gidecek yerimiz yok diyenler,  Anadolu’yu vatan kabul edenler, sorun kendinize sorun!

Türkiye Cumhuriyeti’nin suyu mu çıktı?

Yeni Türkiye’nin içinde ne var?

Hangi hukuk sistemi geçerli olacak? 

Hangi rejim uygulanacak?

Egemenlik kayıtsız milletin mi olacak yoksa Romen Diyojen imparator, halk ona kul mu olacak?

Türk Milleti, “fikri hür, düşüncesi hür” kendi kendine yeten,  birey mi olacak yoksa yağmalanmış bir devletin sadaka muhtaç aç açık işsiz sefillerini mi oynayacak?

Kısa zamanda olmayan servetlerine olağan üstü servet katanlara, söyleyecek hiçbir sözünüz yok mu?

Bakın Alphonse de Lamartine diyor ki “Devlet adamları aşırı zenginleştiğinde, devletin fakir düştüğü her zaman görülmüştür.”

İşte size fırsat, 30 Mart yerel seçim olmaktan çoktan çıktı! Siz kendi kaderinizi, Türk Milletinin istikbalini oylayacaksınız.

Kullandığınız her oy milletinin birliği, vatanının bölünmez bütünlüğü için çok değerli…

Romen Diyojen, hem nalına hem de mıhına vurmayı iyi biliyor. Herkesin sakalına göre tarağa da var!

Bir yerde tek bayrak, tek vatan, tek millet diyor, öbür tarafta ormanın içindeki ağaçları tek tek sayıyor… (Kürt, Laz, Çerkez, Abaza Gürcü)

Kanına dokunan bir tek isim var!  “Türk”! Mecbur kalmadığı zaman bu sözcüğü söylememek için dilini ısırıyor.

Çinlilere “Çin Setti'ni” yaptıran aslan parçaları, haydi göreyim sizi oyunuzla yazın tarihe  adınızı,  sandık açılınca şaşkınlıktan  ısırsın Diyojen küçük  dilini!!!