Geride kalanlar için

Bizler Anadolu gibi eşi, benzeri olmayan bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu coğrafyada yaşayan insanların tarihleri vardır, gelenek ve görenekleri vardır. Sanatı, edebiyatı, şairleri, yazarları, müzisyenleri, ressamları ve heykeltıraşları vardır. Yine burada yaşayan şairlerin, yazarların şiirleri, öyküleri, romanları, destanları, denemeleri, makaleleri, folklor ( Halk Bilim ) üzerine araştırmaları, incelemeleri, tiyatro gibi eserleri vardır. Bunların yanı sıra bu ulusun şarkıları ve türküleri, ezgileri, atasözleri, bilmeceleri ve manileri vardır. Bunları okumak, yazmak, tanıtmak görevi de bizlere düşer. Bu kültürel değerler içinde dil ve tarih birliğimiz vardır.

Bir eğitimci aydın olarak bu kavramları geliştirmeğe, tanıtmaya, incelemeğe ve çevremize yaymak bilinci içinde olmalıyız. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk bir sözünde şöyle der: “Türk kültürü okumak, anlamak, görebilme görebildiğinden mana çıkarmak, zekâyı terbiye etmektir.” Yine bir başka sözünde ise: “Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür” diyor. İşte bu duygu ve düşüncelerle yola çıkarak bir şeyler üretmeğe, bir şeyler yazmaya çaba gösteriyorum. Yazılarım okunduğu zaman, özellikle Anadolu insanının acılarını, özlemlerini, dertlerini, sevinçlerini yapıcı, birleştirici, bütünleyici, milli birlik ve beraberlik içinde yaşayan özlenen dilin akıcı, yalın, duru bir Türkçe ile getirme, yaratma ve yaşatma çabası içinde olduğum görülecektir. Bu inançla yazıyorum.

Yazılarıma daha Diyarbakır Erkek İlk öğretmen Okulu’nda öğrenci iken ( 1961–1964) yıları ardasında, o zaman Diyarbakır’da yayımlanan MÜCADELE gazetesiyle başladım. Bu gazetenin sahibi Sayın Yılmaz Beydi, ( soyadını hatırlayamadım ), beni yazı yazmaya teşvik ediyordu. Bir yerde ona borçlu olduğumu söylemek istiyorum. Şayet yaşıyorsa sağlıklı günler, aramızdan ayrılmışsa rahmetle anıyorum. Yine onun ortağı Sait ve Haydar Garan Beylerinde o yıllarda bana çok yardımları oldu.

Yarınlarımıza bir şeyler kalsın, öğrencilerimize, öğretmenlerimize yararlı olsun diyorum. Bugüne kadar birçok yazdıklarımı çeşitli kitaplarda topladım. Ben kendimi bildim bileli okumayı, yazmayı sevdim, bu sevdiklerimi duyduklarımı, öğrendiklerimi çeşitli sanat, kültür dergilerinde ve yerel gazetelerde yayınlamayı düşündüm ve yapmaya da çalıştım. Ve halada yazmayı sürdürüyorum.

Çalışmalarım arasında özellikle folklor ( halk bilimi) önde gelir Bu konuda yaptığım araştırma, inceleme bağlamında yazdığım makale, fıkra, deneme, röportaj, şiir, öykü, masal, tanıtım, eleştiri, sanat ve kültür içerikli yazılarım başta Söke Ekspres gazetesi, olmak üzere Anadolu’da yayımlanan Ankara’da Başkent, Hür Anadolu, Bugün, Tasvir, Hedef, Yeni Tanin, Memleket, Yarın, Sonsöz, Hürsöz, Olay, Türkiye, Aydın’da Bakış, Hürsöz, Mücadele, Kıroba, Adana’da Güney Hâkimiyet, Mardin’de Mardin’in Sesi, Simav Anadolu, Burdur’un Sesi, Yeni Söke, Diyarbakır’da Mücadele gazetelerde, dergilerden de Türk Dili, Türk Edebiyatı, Çağrı, Çağıltı, Çalı, Çile, Çele, Tarla, Tohum, Türk Folkloru, Türk Folklor Araştırmaları, Sivas Folkloru, Yeni Adam, Milli Kültür, Çaba, Erciyes, Yeniden Diriliş, Gülpınar, Halk Kültür Pınarı, Ajans, Hareket, Yeni Adımlar, Kemalist Ülkü, Size, Defne, Yeni Defne, Sevgi Yolu, Bizim Ece, Kültür Çağlayanı, Akpınar, Aykırısanat, Güncel Sanat,

Kümbet, Alkış, Tay, Şehir, Balova, Beşparmak, Sarızeybek, Mavi, Pamukkale Güneşi gibi dergi ve gazetelerde, çeşitli seçkilerde ve İnternet sitelerinde, Milliyet Blog’ta, Şiir Bahçesi, Şiir Antoloji Sitesi gibi site ve yayın organlarında yayımlanmış ve hala da yayımlanmaya devam etmektir.

“Yazmak yaşamaktır, söz uçar, yazı kalır “ düşüncesiyle yazıyorum. Elinizdeki yazılarımı ayrı bir kitapta yayınlamayı düşünmeme rağmen elde olmayan bazı imkânsızlıklardan dolayı ne yazık ki bir kitapta toplayamadım. Bunlara benzer yazıp ta yayınlamadıklarımın 1. cildi (1964 –1989), 2. cildi (1989 – 1990 ) ve şimdi de 3. cildi 1990 -2010) ve yine bu yazılarımın bir kısmını 4. cildiKÜLTÜRSANAT adı altında ( 2003- 2010 ) tarihleri arasında yer alan bir kısım yazılarıma yer verilmiştir. Bu yayımlanan yazılarımın toplu halde bir yerde bulunsun diye böylesine bir kitapta toplamayı düşündüm. Uzun zaman emek ve değer verdiğim yazılarımın gelişi, güzel dağınık bir yerde dergi ve gazetelerde dağınık bir halde, tozlu raflarda kalmasına gönlüm razı olmadı.

Gün gelir belki helâl süt emmiş bir ana evladı, hakkımda bir araştırma, inceleme yapar diye düşünüyorum. Ellerinde hazır bir kaynak olsun diye bu yazılarımı ve şiirlerimin bir kısmını KÜLTÜR SANAT adı altında birleştirip bu kitapta toplamaya çalıştım. İlerde bu konu araştırma ve inceleme yapacak olanlara, sadece bir kolaylık olsun diye ve ciltleterek toplu halde bir araya getirmeği kendime bir görev sayıp sizlere sundum.

Sonuç olarak burada şunu yaptım, bunu yazdım demek ve öğünmek istemiyorum. Her şeyden önce ben bir eğitimciğim, bir öğretmenim. Öğretmenliğin emeklisi olmaz diyorum. Anadolu topraklarında yaşayan tüm insanların din, ırk ve mezhep farkı gözetmeksizin herkesi seviyor ve saygı duyuyorum. Taşıyla, toprağıyla bu güzel yurt, sevgili Türkiye benim vatanımdır. Bu vatanımın şanlı bayrağının altında hür ve özgür olarak yaşıyorsam, bu topraklarda yaşayan insanlara saygılı olmak zorundayım. Ben bütün yazılarımda ve şiirlerimde hep bu konuyu önde tutmaya çalıştım. Kırık, dökük bir şeyler yazdım. Bunları yaparken de onur ve mutluluk duydum, takdir okuyucularımındır. Bu kitabımı zahmet edip okuyanlara ve ilgi duyanlara şimdiden teşekkür ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum efendim. 02.06.2012 / Abdülkadir Güler / Söke Ekspres Gazetesi Köşe Yazarı .