Geride mi kaldım, yoksa çağ çok mu önde ?

Sevgililer günü yaklaşıyor, herkes de bir heyecan, bir telaş var. Okullarda açıldı malum Pazartesi okula gittiğimde Sevgililer günü aklımda hiç yoktu. Takı bazı ihtiyaçlarımı gidermek için kırtasiyeye gitmeye karar verene kadar.

Kırtasiyenin dolu olacağını biliyordum, ancak gittiğim zaman kırtasiye dolu ne kelime adım atabileceğim yer yoktu sinirle dışarıya fırladım, alacaklarımı unutmuştum. Sinirimin nedeni kırtasiye’nin doluluğu değildi biliyordum. Çünkü sinirden kanımı beynime zıplatan şey okulumuzun çevresinde bulunan kırtasiyelerin camlarında “Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun…” ve bu tip benzer yazıların olmasıydı.

Artık kalıplaşmış kutlanan bir gün olarak sevgililere ve eşlere hitap eden bir gün olan Sevgililer gününü kutlamak tamam. Ama ben bunun okul çevrelerinden bu tip durumlar ile kutlanmasını doğru bulamadım. Sonuçta okulumuz ilköğretim 8. sınıfa kadar okunan bir okul. Lise için bile erken bulunan “Sevgili” kavramı bu ortamlarda olduğu sürece çocuklar, bu kavrama itiliyor. Yanlış anlamayan karşı değilim, okul çevresinde olması gerçekten moralimi bozdu.

Onun üstüne okulun ilk günü arkadaşım ile yaptığım konuşmada tuzu biberi oldu iyice bu olaya sinirlenmemin. Bu arkadaşımızın kendinden 1 yaş küçük sevgilisi vardı, dersleri de baya kötüydü.

((Sömestr tatilinde neler yaptığımızı görmek açısından Türkçe öğretmenimizin yaptığı yazılıdan çıktık, arkadaş 6 puan aldı bir köşede ağlıyor.))

-Sonuçta sözlü notu ne olacak ? ?

dedim ilk önce neden bahsettiğimi anlamaz bir şekilde baktı daha sonra başını salladı.

-Ben ona ağlamıyorum, sevgilimden ayrıldım.

Cevabını aldığımda kızın yanını terk etmemle okul bahçesine çıkmam bir oldu. Ya ben mi çok geri kaldım, yoksa çağ benden çok mu ileri gitti, bilmiyorum ama çağ ileride gitse ben geride de kalsam ben aynı Selin olarak kalacağım. Bu kavramlar bana ters.