Geride milyonlarca tebessüm bırakarak gitti.

Sahnelerden kayan sadece yeri doldurulamaz bir yıldız değil, onun aramızdan ayrılması ile adeta bir devir kapandı Türk Tiyatrosunda. Çünkü o Tiyatro'nun belki de en zor türü komedide kendi yarattığı başlı başına bir ekol olmuştu.

Bütün hayatını verdiği Tiyatro'da uzun deneyim, birikim, kendine özgü yaratıcılığı, ses tonundaki yumuşaklık, mimikleri, muzip gülümsemesi ve konuşmadan oynadığı bakışları ile milyonların sevgi ve beğenisini kazanmış gönüllere yerleşmişti. Yıllarca çok değişik karakter ve tipleri kendi yarattığı ekolü ile yorumlayarak başarı ile oynarken küçük büyük herkesin, daha doğrusu her Türk ailesinin bir ferdi olmuştu evlerde. Bugün onun kaybı ile sadece Türk Tiyatrosu çok değerli bir sanatçısını kaybetmedi, her aile bir sevgili ferdini yitirdi, bu nedenle acımız çok daha büyük.

Onu ilk kez gençlik yıllarımda, Ankara Gençlik parkındaki açık hava Tiyatrosunda izlemiş, tanımış ve çok sevmiştim. Değerli eşi Gönül Ülkü ile birlikte yine çok sevgili Adile Naşitli kadrosu muhteşemdi. Ve ondan sonra hemen hemen hiç bir oyununu, filmini ve pek tabi son yılların sevgili Tahsin beyini hiç kaçırmadım.

Değerli ailesinin, Türk Tiyatrosunun ve hepimizin başı sağolsun, onu hiç unutmayacağız.

Şimdi eminim yukarılarda bir yerde melekleri de gülmekten kırıp geçiriyordur.

Geride hiç silinmeyecek milyonlarca tebessüm ve baki kalan bu kubbede hoş bir seda bıraktın, güle güle.