Geriye mi ileriye mi

Şöyle bir dünyada yaşananlara, tarihe baktığımızda sürekli bir gelişim ve değişim olduğunu görmekteyim. Önceden savaşlar daha sık olurken, savaşlardan söz etmek normal bir durumken şimdi savaşlar çok az yaşanmakta. Bugün ortaya çıkan sorunları çözmek için ülkeler kuvvetten çok diplomasi yolunu tercih ediyorlar. Ama buna rağmen günümüzde savaşlar halen tamamiyle bitmiş değil. Ben önümüzdeki yıllarda savaşların tamamen biteceğine inanıyorum. Bence ülkelerin birbirine savaş açacak bahanesi olmayacak. Savaşların bir kısmının altında yatan sebep ülkelerin yer altı zenginlikleridir. Petrol gibi. Ancak yıllar ilerledikçe teknoloji gelişiyor yeni enerji kaynakları ortaya çıkıyor. Günümüzde bu gelişmelerin henüz başında olsak da ileriki yıllarda petrole duyulan ihtiyacın önemli derecede azalacağını düşünüyorum. Zaten ozamana kadar petrol rezervleri bi hayli azalmış olacak.

Sonuçta dünya geneline bakıldığında sürekli çağdaş insanlık seviyesine ulaşma yolunda ilerleme gözükmekte. Tabi ki istisnalar dışında. Dünya çağdaşlaşma gayreti içindeyken bazı istisnalar bu düzeni bozabiliyor. kimisi halen atom silahi üretmeye çalışıyor, kimisi elinde bulunan üstün silahları saklıyor, kimisi geçimini uyuşturucu ticaretinden sağlıyor. Bunlar tabiki dünyanın ileriye itmesinde bir engel.

Yukarıda bahsettiğimiz gibi ülkeler arası çatışmaların yanında ülkelerin kendi içlerinde de bir takım anlaşmazlıklar olabiliyor. Örneğin Türkiyeyi ele aldığımızda geçmişten bu güne çağdaşlaşma yolunda büyük bir ilerleme olduğunu söyleyebiliriz. Ama Türkiyenin çağdaş anlamda ilerlemesini sağlayan yıllar süreci sancılı bir takım olaylar içermektedir. Bunlar içinde suikastler, katliamlar, darbeler yer almaktadır. Bu olaylar o dönem içinde çağdaşlaşma yolunda esas engel oluşturan sonuşlardır. Tabikii bu olayların oluşmasında bir takım olaylar zinciri vardır. Bu sayıklarımda Türkiyenin esas anlamda ilerlemesine darbe vurmuş etmenlerdir.

Günümüz Türkiyesine baktığımızda ilerleme yolunda gayret görmekteyim. Ancak farklı görüşler arasındaki her anlaşmazlık ilerleme sürecine büyük etki etmektedir. Sonucunda da ileriyemi yoksa geriyemi gittiğimizi anlayamadığımız bir süreç ortaya çıkmaktadır.

Türkiye içinde yaşanan küçük olaylara ilk başta eğitim açısından değinmek istiyorum. ülkemizde her yıl üniverite sınavları yapılır. Doksanlı yıllarda iki aşamalı bir sınav sistemi vardı. Sonra sınav sistemi değişti ve tek aşamalı bir sınav sitemi getirildi. Uzun süre sistem böyle devam ettikten sonra 2006 da sınav sistemi tekrar değiştirildi eski sisteme benzer bir sistem getirildi. Yakın zamanda da sınav sistemi tekrar değiştirildi ve eski öys sistemine çok benzeyen oldukça fazla sorulu ağır bir sınav sistemi getirildi. Aynı şekilde uzun zaman önce lgs vardı. Bunu değiştirip oks yaptılar. Daha sonra öğrencilere her yıl eziyet çektirecek bir sınav sistemi getirildi. Bunun adıda sbsydi. Sonrada bu sbs yi getiren aynı zihniyet sbs yi kaldırıp tekrar oks sistemine benzer bir sistemi getirdi. Buda bana gösterdi ki değil kurumlar arası, partiler arası aynı partiden iki insanın bile kendi düşüncelerini uygulamaya kalktıklarında ortaya anlaşmazlık ve karmaşalık çıkabilir.

Diğer bir örneği ise ülkemizde askerlik durumuyla ilgili vereceğim. Hepimizin bildiği gibi yıllar öncesinde askerlik süresi çok uzundu. Bu süre günümüze kadar 18 ay, 15 ay, 12 ay olarak gelmiştir. Askerlik süresinin kısalması bir anlamda dolaylı olarak bakıldığında ülkelerin gelişmişlik düzeyini gösterebilir. Tabiki istisnalar hariç. Ancak yıllar öncesinde ülkemizde üniversite mezunlarına kısa dönem askerlik hakkı verilmiştir. Bu zamana kadar üniversite mezunları 6 ay kısa dönem askerik yapabilmişlerdir. Şimdi ise bir geriye dönüş yapılarak üniversite mezunlarına verilen bu hakkı ellerinden alıyorlar. Hatta öyle ki herkes eşit olacak diye bir akademisyenle bir ilkokul mezununu hiç bir ayrım yapmadan aynı koşul ve sürede askerlik yaptıracaklarını söylüyorlar.

Yukarıda verdiğim örneklere bakılacak olursa aslında Türkiyede ileri mi geriye mi gittiğimizi anlayamayacak duruma geldik. Önde gidenler arasında bile anlaşmazlık çıkarsa ortada sürekli değişen ilerimi gerimi olduğu belli olmayan ki benim geriye gidiş olarak nitelendirdiğim sürekli değişen sistemler bütünü ortaya çıkar. Bence bu yüzdende insanlar artık önlerini göremez duruma geldiler. Sürekli bir sistem değişikliği insanlarda güvensizlik, korku, panik oluşmasına neden oldu.

İleriye mi geriye mi umuyorum ki yıllar sonra bu rahatlıkla anlayacağız.