Geyik muhabbetleri...(1)

Dün gece arkadaşlarla randevulaşıp güzel bir tiyatro oyunu izlemiştik. Oyunun verdiği mutluluk ve huzur atmosferini devam ettirmek için şirin bir kafeye girmiştik.

Simavnalı Şeyh Bedrettin'in bağnazlığa karşı verdiği mücadele, başarılı bir senaryoyla ve oyun kalitesiyle oldukça ustaca sahnelenmişti.

Can dostum, Ressam Bedri, oyundan çok etkilenmişti.Gelmiş, geçmiş dönemlerde haksızlık yapanların , ''Yedi sülalesine '' kalaylamaya başlamıştı.

Koyu ve keyif veren bir sohbete başlamıştık.

Tarikat, siyaset, iktidar, laiklik, layıklık, kıyakçılık, ahlaksızlık, sağcılık, solculuk, futbolculuk, orta yolculuk, döneklik, sineklik gibi bilumum -lik...-luk'larla biten ve ara sıra ''Geyik muhabbetlerine '' daldığımız, ''Derin Devletten'' daha derin mevzuların ''garnitürleştiği'' bir ortamdaydık.

Konu, vergi adaletsizliğine geldiğinde , Ressam Bedri, hemen atılarak...

Yakında çok değişik ve ağır vergilerin geleceğini ve artık bu ülkede yaşayamayacak hale geleceklerini ''hüzünlü sözcüklerle'' dile getiriyordu.

Bedri'nin bu serzenişlerinden etkilenen , PTT Müdürü olan arkadaşımız, Mıstık: ''Vergiyi verecek, zenginler düşünsün...Canını sıkma '' Deyince aklıma bir fıkra gelivermişti.

Maksat, muhabbet olsundu...Hemen anlatmaya başladım...

''Günlerden bir gün, ormanda yaşayan tüm hayvanlarda müthiş bir panik oluşmuş.

Oradan oraya koşup duran ve telaşla bir şeyler anlatan maymun yavrusu, tilki '' hayvanını'' görünce seslenmiş...

''-Hey tilki abi ? Çabuk evine git yengeye haber ver...Devlet çok ağır vergiler getirmiş...Orman kan ağlayacak...''

''-Yapma be maymun kardeş...Eyvaaahh !...Varam haber verem hanıma ...Mahvolduk !...''

Deyip seyirtmiş...

Maymun bu '' korkunç vergi '' olayını, sırasıyla, Bakkal Kaplumbağa Amcaya; Mafya Panter Abiye; Berber Ayı Efendi'ye; Horoz Nuri'ye...Tavuk Cevriye'ye ;Maratoncu Tavşan Enişteye ...Velhasıl tüm ormana duyurmuş...

En son olarak da evdeki -maymun hayvanı- olan, annesine, babasına haber vermek için evin yolunu tutmuş...

Eve soluk soluğa girdiğinde, baba maymun şekerleme yapıyor;anne maymun da ''yırtıkları, sökükleri ''dikiyormuş...

Yavru maymunu telaşlı gören anne, sormuş:

''-Ne o maymın yavrım...Cici şempanzem !..Ne bu telaşın ?..''

''-Of, anne hiç sorma !..Devlet acaip vergiler getiriyormuş!..Herkes ormanı terketmeye hazırlanıyor!..

Tilki Amca, Kaplumbağa Dayı, Panter Abi... Hatta Kral Aslan bile çekip gidiyormuş !..Siz ne otuyorsunuz hala?..

Maymun anne, hiç istifini bozmamış...Uyuyan kocasının koca poposuna bakmış...

Yavrusuna acıyan bakışlar atarak konuşmuş...

''-Gel hele otur yavrum...Sakin ol!...Elbette ki Aslan kaçacak, sarayları var...Kaplumbağa kaçacak daireleri var...

Tilkinin, tavşanın, panterin kürkü var...Bizim neyimiz var ki kaçacak çıplak popomuzdan başka !..''
......

Ressam Bedri, muhabbet konusunu resim alanına devşirerek '' Empresyonizm, Sembolizm...'' Demeye başlayınca ''Sanat Muhabbetlerini'' bir başka güne aktarma dileklerimizle toplantımızı sonlandırmıştık.