Gezelim görelim -Ayder Yaylası

Yaylanın dokusunu bozmadan yapılmış tahtadan minik oteller, pansiyonlar, yollarda gezen "bilinçli "inekler (araba aralarından geçerken kenara çekilme , yol verme gibi hareketler yapıyorlar) görüyoruz. Restoranlarda daha çok alabalık ve et çeşitleri oluyor. Hayatımda yediğim en güzel et Eylül  Restorandaydı. Giderseniz yöresel yemeklerden tam bir enerji bombası olan lahana çorbasından yemeyi de ihmal etmeyin. Lahana Çorbası + Et 'den sonra zaten dağı koşarak tırmanmaya başlayabilirsiniz.

Fiyatlar oldukça makul;

Lahana Çorbası :5 TL

Pirzola 15 TL

Alabalık 10 TL ( Bir porsiyonda iki adet var)

Laz böreği tatlısı :5 tl (çıtır yufka arasına muhallebi)

4 kişilik koca bir salata 5 tl.

Yemeğin lezzetine, kalitesine ve doğanın içinde şelaleye karşı yenilen bu yemeğe gore oldukça uygundu.

Restoranların yanı sıra hediyelikçiler (her yazıda restorandan çok hediyelikçilerden bahsettiğimin farkındayım ama ilgi alanım işte ne yapayım. Evi ıncık cıncıkla doldurmaya bayılıyorumm :) ), ayrıca organik köy tereyağı, peynir, bal ve süt ürünleri alabileceğiniz dükkanlar da mevcuttu. Burada yediğiniz et, aldığınız tereyagı ve peynirler,  gezinerek  tamamen doğal beslenen büyük başlardan elde ediliyor.Bakın gezinerek doğal beslenen bir büyükbaş. :)

Tabii caddelerde fink fink değil, ağırbaşlılığıyla yeşillikte gezinmesi tercih sebebimiz olur : )

 Ayder Yaylası'ndan atıcılık sporlarıyla yakından ilgilenen, airsoft dernek üyesi, ileri atıcılık teknikleriyle yüreklerimizde taht kurmuş sevgili Cenkciğime tahtadan el yapımı bir tüfek aldım. Önce bunun sadece oraya ait bir ürün olduğunu sanıp çok sevinsem de gittiğimiz her beldede ve hediyelikçilerde aynısından tonlarca gördüm. Sonunda Çin Malı olduğunu farkedince önce titreyip sonra kendime gelsem de neyseki Cenk yeni cicisine bayıldı. Amaaan elinden düşürmedi, oyuncaklarının bulunduğu odada keşfe cıkıp, nasıl saklasam nereye assam diye kendi çapında dev pasta olarak tek kişilik beyin fırtınası yaptı. Neyse şansını fazla zorlamadı şimdilik pakediyle saklamaya karar verdi :) Böylece hepimiz mutlu olduk.

(çalışkan lady möö'ler :) )

Teyzem Ayder Yaylası'nın kışın da bir başka güzel olduğunu söyledi. Bİr kaç yıl once yer 30 cm karlı iken pırıl pırıl güneş açmış ve tişörtlerle karların üzerinde yürümüşler. Hemmeeeeen şimdiden Aralık Ayı için uçak bileterimizi hazırlıyoruz . Bir bakalım karda tişörtle gezmek nasıl bir bohemmiş :)

Dün Sümela'yı yazarken tırtıl olmak isteyen ben bugün yaylada salınan ineklerden biri de olabilirdim yarabbim diye isyanlarımı sürdürsem de normal hayata birazcık daha alıştım gibi. Sevdiklerinizle  sevgi pıtırı şeklinde dip dibe olacağınız vıcık bir akşam olsun. Allah size birbirinizden ayırmasın :) İyi geceleeeeeeer...