Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '16

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Geziyorum... Güre Ağlayan Şelale, Çatlak Pınar

Geziyorum... Güre Ağlayan Şelale, Çatlak Pınar
 

objektifimden...


Bakıra çalan kızıllıkta bir yaprak süzüldü, asırlık çınarın üst dallarından birinden.

Sonra bir diğeri, bir başkası ve bir kaçı birden ağır ağır, süzüle süzüle pınara koşullandılar, diğerleri gibi.

Karatavukların, bülbüllerin cıvıldaşmaları, ahenkli nağmeleri arasında dans edercesine her biri.

Ağaç mı terk ederdi, yaprağı?

Yoksa yaprak mı ağacı?

Bilinmez bir döngüdür bu her sonbaharın gizinde saklanan.

Akçay’dan, Güre’ye giderken sağ tarafta levhalar vardı. ‘’ Ağlayan Şelale’’ diye. Bin Pınar İda’nın (Kaz dağları) eteklerinde, dağ yoluna doğru 5 km. gittikten sonra ulaştım ‘’Ağlayan Şelale’ye’’

Sevgilisi Adonis’in yaralanmasını önleyemeyen Afrodit’in, Adonis’in çektiği acılara ve ölümüne döktüğü gözyaşlarının oluşturduğu Pınarbaşı’ndayım. Dağın her bir yakasından şırıl şırıl akan suların sesini dinledim saatler boyu gözlerim kapalı. Kulaklarımda kuşların cıvıl cıvıl sesleri.

Hayatımın evreleri, hüzünlerim, sevinçlerim, acılarım, mutluluklarım geçti birer birer film şeridi gibi gözlerimin önünden.

Asırlık çınarların ki sanırım henüz tescilleri yapılmamıştı amma belli ki 3 veya 4 asırlıktı, anıt ağaç olmuştu her biri. Ihlamurlar, çam, iğde, söğüt ve çınarlar süslüyordu pınarı çepeçevre. Öyle büyük ve yüksekti ki dalları, gökyüzü görünmüyordu.

Pınarın başındaki granit devasa kayaların haşmetli görüntüsü ise anlatılamaz güzellikteydi. Görmek lazım. Sanki çok büyük bir el koymuştu onları oraya ve ne hikmetse o kayaların arasından bile sular sızıyordu.

Sonbaharın o muhteşem renk cümbüşünün görselliği ve güzelliğini ardımda bırakarak, ilkbaharda yine gelmeyi dileyerek ayrıldım Pınarbaşı’ndan. Aklımda Afrodit, kulağımda kuş nağmeleri ve suyun içimi huzur dolduran dinginliği içerisinde.

Gelin, gezin ve görün dilerim.

Sevgilerimle.

Ayşen Arslangiray

 
Toplam blog
: 533
: 1375
Kayıt tarihi
: 14.11.10
 
 

Aydoğdu; kızgın güneşinde Ağustos'un, sararmıştı altın sarısı başaklar. Kırlangıçların göç dansın..