Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gezmiş'e dair...

Gezmiş'e dair...
 

Deniz Gezmiş ile ilgili birkaç satır karalamak istiyorum ben de… Çağın tanıkları olmadığımız için genelde kulaktan dolma bilgilerle tanıdığımız biriydi Deniz Gezmiş. .Belki de üzerinden 30’u aşkın yıl geçmesinin payı vardı sorgulama yapmamamızda, araştırmamamızda o dönemi. Ne zaman ki ‘Hatırla Sevgili’ adlı dizinin bu sezonki bölümleri başladı. İşte o zaman gerçekten düşünmeye başladık. 70’li yılların olaylarını, sağ-sol kavgalarını, öğrenci hareketlerini, 72 muhtırasını, askeri darbe dönemini ve dönemin soğuk yüzünü sanki içimizde hissettik.

Hatta eminim ki diziyi izleyen çoğu kişi muhtıra ile gelen askeri yönetimin o dönemde nasıl bu kadar acımasızlaşabildiği üzerine düşündü. Sadece dizide anlatıldığına göre değil, o dönemin olaylarını araştırdığınızda da her şey apaçık ortada. Zaten dizide ara ara o zamanın gazetelerinden derlenen haberler de yayımlanıyor. Ve bunlar bire bir gerçek olaylar…Bu yüzden, yakın tarihimiz ve o dönemin olayları hakkında bilgi sahibi olmamıza katkıda bulunduğu için Hatırla Sevgili’de emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum ayrıca.

Bilindiği gibi Deniz Gezmiş, 1965’den sonra Türkiye’de gelişen gençlik hareketinin ve kurulan birliğin en önemli önderi ve kurucularından bir devrimci olarak çıkmıştı zor yılların göbeğinde. Türkiye’deki sol hareketin, devrimciliğin, öğrenci olaylarının başını çekmişti. Düşünce olarak doğru ama hukuki olarak yanlış yaptıkları eylemlerin sonucunda, Deniz Gezmiş birlikte hareket ettiği Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan adlı iki arkadaşıyla beraber idam edilmişti.

Geçmişle bugün arasında zihnimde bir köprü kurmama yardımcı oldu bu dizi. Ve bazı benzerlikler de bulmama maalesef…Bana göre son iki yılın en çok izlenen ve beğenilen bu dizisi sayesinde, Deniz Gezmiş ve beraberinde idam edilen iki genç ve onlar gibi hayatının baharında ölen kişileri düşünür ve sorgular oldum. Özellikle dizinin bir önceki bölümünden sonra. Ve o bölümde gözyaşlarımıza hakim olabilmek de mümkün olmadı zaten. Yaşanan acıları, sırf farklı düşündükleri için insanlara yapılan işkenceleri, solmuş hayatları ve o dönemin kayıp gençliğini düşündüm.

Anlamaya çalıştım bu yolda ilerleyenleri… Sinmemek ve susmamak, doğru bildiği yolda ilerlemek adına yapılan tehlikeli mücadeleleri…Henüz gençliklerinin baharında, aşkı yaşaması gereken yaşlarda neden bu yolu tercih ettiklerini anlamaya çalıştım. Ölüme gideceklerini bile bile inandıkları yoldan dönmeyen genç beyinleri anlamaya çalıştım. Nitekim Deniz Gezmiş ölmeden önce babasına yazdığı mektupta, ‘Ben bu yola baş koydum ve bu yolun sonunun da böyle olacağını biliyordum’ demiş. Deniz Gezmiş’in, bu yola girmesindeki asıl neden, Amerikan emperyalizmi değil mi? O emperyalizm, umuyorum ki daha fazla bedeller ödetmez bizlere.

Dünden bugüne tarih yolculuğuna çıkınca, bazı şeylerin ne kadar garip geliştiğini görüyorsunuz. 30 bin vatan evladının katili içerideyken, Deniz Gezmiş idam edilmiş. Yolu yanlış da olsa, O bu vatanın evladıydı. Kimseyi öldürmedi. Tam bağımsızlık ve adalet istedi. Fakat ne acı ki, hayat her zaman adaletli olmuyor!

 
Toplam blog
: 5
: 782
Kayıt tarihi
: 01.02.08
 
 

Merhaba! 1997 yılında Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü'nden me..