Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '08

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Gıda Fiyatları Neden Artıyor? Ne Yapılmalı?

Gıda Fiyatları Neden Artıyor? Ne Yapılmalı?
 

Gıdaları Sergilemek Yetmez! Doğalgaza bağımlı olmayan Amonyak tesisi kurun lütfen!


Son haftalarda gıda ürünlerinde yaşadığımız korkunç fiyat artışları, genelde fakir olan toplumumuzun güvendiği tek şey olan karnını doyurabilme becerisini önümüzdeki günlerde zorlaştıracak gibi görünmektedir.

Özellikle doğal gaz fiyatlarının yükselmesini takiben, amonyak üretim maliyetinin yükselmiş olması, dolayısıyla da gübre fiyatlarının iki katından daha fazla artması en çok fakir halk kitlelerini zorlayacak ve dünyada açlık sorununu biraz daha derinleşecektir. Bilindiği üzere, amonyak gübre sanayinin hammaddesidir ve hidrojen ve azottan üretilir. Amonyak üretiminde azot atmosferden sağlanırken, hidrojen doğal gazdan sağlanmaktadır.

Amonyak fiyatlarının artmasındaki bir diğer etmen de, normalde ihracatçı olan ABD’nin amonyak ithal etmesidir. ABD’de 42 adet amonyak üretim tesisi bulunmaktadır. Yüksek doğal gaz fiyatları yüzünden bu tesisler kapasitelerinin çok altında çalışmaktadır. 2000 – 2006 yılları arasında ABD’de amonyak üretimi %44 azalırken, ithalat %115 artmıştır. ABD’de satılan toplam amonyak içindeki ABD’de üretilen amonyak oranı aynı dönemde %80’den %55’e düşmüş; aynı şekilde, ithal edilen amonyağın oranı da %15’den %42’ye çıkmıştır. Bu %130’a karşılık gelen bir artıştır (*).

Türkiye gibi amonyağı yurtdışından almaya alışmış ya da alıştırılmış ülkelerde durumun son derece vahim olduğu apaçık ortadadır. Peki ne yapalım? Sorunun çözümüne gelmeden önce, bugüne kadar Türk hükümetlerinin yapmadıkları bir şeyi eleştirmem gerekiyor ve bu eleştiriyi tüm halkımız gelmiş geçmiş tüm hükümet yetkilileri için yapmalıdır. Türk tarımının ana girdisi olan gübrenin fabrikalarını kuracaksınız ancak tüm bu fabrikaların ana hammaddesi olan amonyak üretim fabrikanız olmayacak! Yani taşıma suyla değirmen döndüreceksiniz. Bu nasıl devlet politikasıdır? Bunun sorumluları araştırılmalıdır. Ayrıca, 2000 yılı öncesinde on yıllarca, Rusya’da amonyağın tonu çok daha ucuza satılırken Türkiye neden sürekli ton başına daha fazla fiyat ödeyerek amonyak ithal etmiştir. Pahalı gübre Türk çiftçisinin kaderi midir? Hayır değildir.

Korkarım hiçbir şey yapılmazsa, önümüzdeki yıldan itibaren yurttaşlarımız en temel gereksinimleri olan gıda ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanacaklardır. Tüm tahıllar pahalılanacaktır. Diğer sebze ve meyvelerde aynı eğilimi takip edeceklerdir.

Son 20, 30 yıldır hep büyüme ve gelişmiş ülkeler düzeyine çıkma rüyası yaşanmaktadır. Bunu başarmak için de, sanayi üretimine ağırlık verilmesi gerektiği tarımsal üretimden vazgeçilmesi gerektiği gibi yanlış bir düşünceye kapılınmıştır. Uygulanan devlet politikaları da çiftçiyi köstekleyecek kararlar alınmasına neden olmuştur. Örneğin, tarlasını eksin ekmesin çiftçiye nakit desteği verilmiştir. Bu doğru değildir. Bunu yerine en azından mazot ucuzlatılmalıdır. ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya ve diğerleri tarımı bırakıyorlar mı? Tarım bir ulusun bağımsızlığının en önemli göstergesidir. Televizyonunuz olmadan yaşayabilirsiniz ya da çamaşırlarınızı, bulaşıklarınızı elde yıkayabilirsiniz, cep telefonu ile konuşmadan pekala yaşamınızı devam ettirebilirsiniz, ancak yemeden kaç gün yaşayabilirsiniz?

Peki ne yapılmalı?

Aslında ne yapılması gerektiğini anlamak o kadar da zor değil! Amonyak tesislerinin kurulmasına bugünden başlamalıyız! Ama nasıl? Hidrojeni doğal gazdan değil, diğer kaynaklardan üreterek. Evet, hidrojen, nafta ya da kalıntı ham petrolün kısmi oksidasyonu veya kömürün gazlaştırılmasıyla da üretilir. Yarından tezi yok bu teknolojileri kazanmak için harekete geçmeliyiz. Ya da yepyeni bir hidrojen üretim teknolojisi bulmalıyız! TUBITAK uzay projeleri yanı sıra bu teknolojiyi de %100 yerli olanaklarla kurmak için uğraşmalıdır. Evet, %100 yerli olmalıdır çünkü hiçbir gelişmiş ülke ne kadar para verirseniz verin size bu teknolojiyi kazandırmaz.

Aslında tarımda mümkün olduğunca kimyasal gübre ve diğer kimyasalları kullanmamak en iyisidir. Organik tarım yapmalıyız. Kendi üreteceğimiz kimyasal gübreyi de yalnızca kuru tarımda kullanmalıyız. Sulu tarım için ise daha başka ve daha güzel bir önerim var: Organik Madde ve Etkin Mikroorganizmalar (EM)!

Evet, organik atıklarımız bol ve çeşitli. Sulu tarım yapılan her yerde yalnızca organik madde ve Etkin Mikroorganizmaları (EM) kullanmamız yeterlidir. O zaman hem kimyasal gübreye gereksinimi çok azalacak hem de çevre ve topraklarımız böylesine kirlenmekten kurtulmuş olacaktır. EM Teknolojisi denemiş güvenilir bir teknolojidir ve maliyeti son derece düşüktür. Japonya ve diğer Asya ülkelerinde ve Latin Amerika’da yaygın olarak kullanılmaktadır. EM hakkında daha fazla bilgi almak için lütfen diğer bloglarımı okuyunuz.

(*) Bilgiler ABD Tarım Bakanlığı’nın Ağustos 2007 tarihli ve WRS-0702 nolu yayınından alınmıştır.

 
Toplam blog
: 18
: 4051
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

Tarım, hayvancılık ve çevre alanlarında araştırmalar yapmaktayım. Türkiye'de bu alanlarda daha ya..