Gıda terörü itirafı : Sütsüz peynir, etsiz sucuk...

Bugünkü Türkiye gazetesinde itiraf gibi bir haber var.

Yıllarca sakatat ve artıklarından oluşan dana sucuğu ile sütsüz peynir yemişiz.

Haberin devamı şöyle :

"Üreticiler itiraf etti

Bakan haklı, sütsüz peynir yapıyorduk!

Gıda Bakanlığı'nın "ayıplı ürün" satan firmaları deşifre etmesine üreticiler destek verdi. İzmirli üreticiler 'süt kullanmadan süt ürünü, dana eti kullanmadan dana sucuğu yapar duruma gelmiştik. Ama firmalar artık teşhir edilme korkusu yaşıyor' dedi."

Böyle bir şey olamaz deriz ama maalesef oluyor. İnsanların çaresizliğine insafsızca çare üretenler de bir şekilde olabiliyor. İnsan sağlığı ile oynayanlar, gıdada terör estirenler ne kadar suçluysa, buna göz yuman, denetleme yapmayan kurumlar da suçlu. Neden denetleme yapılmaz anlamak mümkün değil? Denetleme olacak ki piyasaya kendisine çeki düzen versin. Firmalar kendilerini düzeltsin. Ancak denetleme yaparken sistemli de olunmalı. Vur denince de hemen firmalar öldürülmemeli. İnsanların kendilerini düzeltmesi için fırsatlar da tanınmalı. Uyarı mekanizmaları da olmalı, bu mekanizmaların en sonunda, en son çare olarak can yakıcı kararlar alınmalı.

Ülkemizde her alanda maalesef bir denetleme eksikliği var. Denetleme mekanizmaları bir işlese bundan topyekün halkımız istifade edecek. Bu yolla büyük bir sektör de doğacağı için istihdam da büyük oranda artacak. Devlet bunu kendi yapamıyorsa bile mekanizmasını oluşturup denetleme yapanları denetleyerek bile epey etkili olabilir. Yeter ki samimi olunsun ve bir şeyler yapılmak istensin. Teşhir edilme sözü ve ardından gelen bir kaç uygulama bile yetiyorsa denetlemeler de yapıldığında, işler yerli yerine oturduğundaki kaliteyi, ilerlemeyi ve sağlığı artık siz düşünün.