Gidene sitem

Çileli bülbüller gibi
Kokusuz gül dallarına bıraktın beni
Yelkenli kayıklar gibi
Okyanus deryasına saldın beni
Bu gece rüyama girdin
Ağlattın beni
Susuz çöllere bıraktın
Yaktın kavurdun beni....
İrfan K.

Annesi dikişleri için bir kaç malzeme istemişti "hadi demişti bir koşu çarşıdan al gel" hızlı adımlarla çarşıdan geçerken, onu izleyen bir çift gri gözü fark etti birden...
Tanıdık birimi diye baktı yoo, tanımıyordu. Utandı böylesine baktığı için, delikanlı yerinden kalktı, kız adımlarını hızlandırdı… delikanlı da.
Evine kadar izledi delikanlı, kömür karası gözlerin sahibini...
Kız soluk soluğa girdi eve, pencerenin perdesinin kıyıcığından baktı, oradaydı işte! Ah ah !!! dedi ne vardı öyle dikkatli bakacak...
İyi ki de bakmış, değil mi? Yoksa şimdi bu satırları okuyamayacaktınız.
Bu şiiri babacığım annemin vefatı üzerine ona olan özlemini sevgisini dile getirmek için yazmıştı..
Ne çok severlerdi birbirlerini. Sanki birbirleri için yaratılmışlardı, annem hani derler ya, dalyan gibi kadındı, babam da annemi tamamlayan bir babayiğit. Saygıyla karışık bir çekingenliği olurdu...
Annemin zamansız gidişi, onu çok üzdü. Ne zaman kara kaşlı kara gözlü bir şarkı duysa gözyaşları akardı yanaklarından.
Bazen baba ne var bunda ağlayacak derdik.
Şöyle bir bakardı;
-Hadi derdi, bir damla yaş akıtın gözünüzden, boşa akmıyor bu meret haklı idi. deneyin, akmıyor.
Sevgiyle kalın