Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '08

 
Kategori
Bayramlar
 

Gidenlere Bayram selamı

Gidenlere Bayram selamı
 

Şehrin en tanınan kırtasiye ve kitapevlerinden birinin sahipliğini yaptı uzun yıllar boyunca..ilkokul, ortaokul,lise kitap ve defterlerimi almaya önce Eren amcaya orada yoksa Sırrı amcaya ya da Arıel Bülent ağbiye giderdim. Giderdik..

Eren amcanın sevdiğimiz bir akrabamız olmasının yanısıra güler yüzlü, içten yaklaşımı önceliği her zaman ''Tarhan Kitabevi''ne verdirirdi. Kapının tam karşısındaki masasında oturur ve içeri girdiğimizde ayağa kalkarak ''ooo gel bakalım...nasılsın ? Annen baban kardeşlerin nasıllar ? Sana nasıl yardımcı olayım ?'' sözlerinden sonra ihtiyacım olan defter veya kitapların listesini alarak raflarda araması yılların hafızama yer ettiği alışkanlıklardandı..

Bayramlarda babaannemi ziyarete geldiklerinde ya da biz Bağkur evlerine gittiğimizde zamanın nasıl geçtiğini anlamazdık Deniz, Meltem ve diğer arkadaşlarımızla. Derya bir iki yaş büyük olduğundan ablalığın sorumluluğuyla hareket eder, o zamanların küçük çocuğu şimdinin komutanı Hamit kendi arkadaşları ile oynardı bizler Bağkur evlerinin yolunda yürüyüşler yaparken..

Uzun yıllar geçti üzerinden çocukluk, ilk gençlik yıllarımızın..Lise bittikten sonra herkes kendi hayat koşturmacasında belli bir yön çizerek rotasını belirledi. Sık görüşülen zamanlar seyrekleşti doğal olarak. Aile büyükleri yavaş yavaş dönüşü olmayan meçhule giderken o günün çocukları bizler orta yaşlara geldik.

Aynı şehir veya uzaklıklar fark etmiyor hayat koşturmacası içinde olunca. Sürekli görüşülemese, ziyaretler bayram, düğün, cenazelerle yapılır hale gelse de sohbetlerde herkesin yerinin olması, kulakların çınlatılması, karşılaşıldığında dün ayrılmışcasına sıcak muhabbetler edilmesi ''gönül birlikteliğinin'' en güzel tanımı olurdu.

Kitabevini kapattıktan sonra emeklilik yaşayan Eren amca evinin bahçesindeki çiçekler, sebze ve meyve ağaçları ile daha çok ilgilenmeye başlamıştı.. Emek veriyor, tek tek ilgileniyordu. Ne güzeldi giriş kapısının üzerindeki sarmaşık gülleri, mevsimine göre değişen sebzeler, arka taraftaki incir ağacı, Bağkur evlerinin sembolü her renkteki aşı gülleri..

Dört yıl önce geçirdiği beyin kanamasının ardından hayat arkadaşı Fatma teyzenin doktorlar kadar gösterdiği itina ve sevgisi ile toparlanmaya, rahatsızlığın hasarlarını bir bir atlatması hepimizi sevindiren bir gelişme olmuştu..Yürüyor, dışarı çıkıyor, çocuklarının yanına gidiyordu tatil zamanlarında. Hayatın akışı hepimiz için devam ediyordu doğal olarak.

Ta ki hazan mevsimi sonbaharın gelişine kadar..Eylülün ilk günleriydi ve tesadüfen duydum vefat ilanı verilen kişinin Eren amca olduğunu.. Birkaç saniye inanmakla inanmamak arasında olduğum yerde kaldım. Saniyelik sürede geçmiş gözlerimin önünden film şeridi gibi geldi geçti...Dönüşü olmayan yere bir yolcu daha..

Gidenlerin dönmediği yere uğurladıklarımıza sen de dahil oldun Eren amca... Gititkçe kalabalıklaşmaya başladı orası. Kimbilir belki orada da sohbetler ediliyor, bayramlarda bir araya geliniyor, dünyada olanlar konuşuluyor, yanlışlıklar eleştiriliyordur. Acaba orası mı daha iyi ? Ne de olsa sevdiklerimiz, aile büyüklerimiz, genç yaşta uğurladıklarımız, varlıklarına doyamadıklarımız...Kalabalıklar orada.


Canım Babaanneme, Yakup ve Tankut ağbimlere, Hikmet amcama, Musa dedeme ve diğer sevdiklerimize selam söyle Eren amca.. Yılların özlemlerini azaltmadığını, birlikteyken kutlanan bayramların, paylaşılan güzelliklerin unutulmadığını ve bayramların eskisi kadar dolu dolu yaşanmadığını da anlat..


Selam söyle oradaki sevdiklerimize Eren amca..Özlediklerimize bayram selamı..Özlemle, sevgiyle, saygıyla...

Hepiniz nur içinde yatın..



resim kaynağı: www.artperfect.de sitesidir
 
Toplam blog
: 126
: 2338
Kayıt tarihi
: 01.08.06
 
 

Kompozisyon derslerini biraz daha fazla önemsediğim, uzun cümleler kurmaya başladığımdan bu yana sev..