Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '14

 
Kategori
İnançlar
 

Gidip de geri gelen olmayınca öldükten sonra hayatın devam ettiğine inanmak zor

Gidip de geri gelen olmayınca öldükten sonra hayatın devam ettiğine inanmak zor
 

Yeryüzündeki bütün inançlar kabulden ibarettir. Kişi ikna olmamıştır ama kabul etmiştir. Etkilenmiştir, kabul etmiştir. Hiç kimse dinine bilgiyle, görerek, doğruluğunu anlayarak girmemiştir. Zaten anne babası ve içinde yaşadığı toplum örneğin Müslüman’sa Müslüman olmaktan başka çaresi yoktur. Din, ikna etmeye uğraşmamış, inanmadığı zaman başına geleceklerle korkutarak kişiyi manevi baskı altına almıştır.

Ateist söylemlerde hâşâ Tanrı ve din olmadığı için kişi ölünce her şey biter. Onların bu söylemi doğru da olsa insanların hoşuna gitmemiştir. Oysa dinin pek de ikna edici olmayan ahiret söylemi inanmayanların bile ilgisini çekmiştir. Zaten sanırım dinin tek istenilen yönü de budur.

Cennet inananların bile gitmeyi umamadığı bir masal ülkesidir. Bu nedenle Müslümanlar cenneti düşünerek ibadet etmezler. Yani bunun bir nedeni de cennetin inandırıcı olmayışı değil, Müslümanlıkta kulların korkuyla disipline edilmesidir.

Ayetlerin çoğu kulların yaratana itaat etmelerini sağlamak için cehennem korkusuyla doludur. Cennettekine benzer ama bu sefer korku açısından aşırı abartı nedeniyle kullar cehennemden korkmadıkları gibi cehennem onlara inandırıcı da gelmez. Kullar sadece Müslümanlığın mensubu oldukları için dinin gereklerini yerine getirmeye çalışırlar. Yani sadece görevlerini yerine getirirler; başka hiçbir etmen yoktur.

Bir kişi öldükten sonra dirilse (hani bir yıl sonra kefeni ile birlikte kalkıp gelse)  ve bu delilli ispatlı tespit edilse dünyanın yarısı daha Müslüman olur. Çünkü insanoğlu gerçeğe karşı koyamaz, doğruya teslim olur. Sorun böyle olduğuna/olabileceğine inanmamakta/ikna olamamaktadır. Uygulanan/yaşanan Müslümanlığın insanların isteklerine yer vermemesi de bunda etkilidir. Yani düşünün, Müslümanlıkta insanların mutlu olmaları bile doğru değildir. Dünyaya değer vermeyecek, vaktini ibadetle geçirecek, gülmeyecek, konuşmayacak, zevk almayacak, güzel olmayacak varsa güzelliğini örtecek, güzel giyinmeyecek, başına gelen acı olaylara üzülmeyecek aksine sevinecek… Gerçekten böyle mi bilmiyorum; ama bize anlatılan İslam bu.

Ama bir yandan da Ateist bile olsanız dinin ahiret söylemine umut bağlıyorsunuz. “Ya ölüp gidilir mi? Yok olunur mu ya!” Ben öldüğüm zaman benim için her şey bitiyorsa, bu kadar inançsızlığıma rağmen ahirete inanmaya hazırım. Yani çünkü biz ölüp yok olmamalıyız. Böyle şey olur mu ya! Bu kâinatın, bu varlığın, yaratılışın, milyarlarca canlının sürdürdüğü hayatın bir anlamı olmalı. Dünyaya gel, yaşa, sonra ölüp yok ol. Böyle böyle ne olacak peki! İkna etmeyen bir dinin ikna eden söylemi.

Ama elbette sadece söylem. İnanmayanların da düşünceleri böyle (öldükten sonra hayatın bir şekilde devam ettiği yönünde) olmalı. Yoksa hayat anlamsız olur. Ben şahsen öldükten sonra yok olacağımızı söyleyen Ateizme inanacağıma doğruluğuna ikna olmasam da sonsuz bir hayatı söyleyen dine inanmayı tercih ederim. Çünkü ölüp yok olmak istemiyorum! Ama işte bize bir hüccet lazım. Yok olmayacağımı ve hayatın başka bir âlemde devam edeceğini bilirsem mutlu ölürüm.

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..