- Kategori
- Deneme
Gidişin olsun da, gelişin olmasın !
Yaşayabildiğim sürece, “Ne lanet bir yıldı” diye anımsayacağım seni. Loş, sevimsiz, kasvetli koridorlar, beyaz hastane odaları, ameliyatlar, acılar, kederler, mezarlıklar, gözyaşları gelecek gözümün önüne.
Yüreğimin dinmeyecek sızısıyla, ömrüm boyunca, ağız dolusu küfürler edeceğim sana.
Hiç kimseye, hiçbir şeye olmadığı kadar kin doluyum sana karşı. Benden aldıkların için asla affetmeyeceğim seni.
Ne 22 Şubat'ını, ne 10 Mart'ını, ne 8 Mayıs'ını, ne 27 Ağustosunu, ne 24 Eylül'ünü unutmadan yaşayacağım.
Yaşayacağım, yaşayabileceğim yıllardan alacağım öcümü.
Senden ne denli nefret ediyorsam, onlara da o denli umutla bakacağım. Onların güzellikler, mutluluklar, huzurlu günler getirmesini umacak, ömrüm olurda, yolcu edecek olursam, arkalarından beddualar okumamayı dileyeceğim.
Daha doğduğun gecenin sabahından yüreğimi burmaya başladığını, her sabahında tedirgin uyanıp, her gecende korkuyla yattığımı, her telefona ürpererek baktığımı, hiçbir şey unutturamayacak bana.
Ömrünün son aylarında ağzıma çaldığın ballar, benden aldıklarının acısını hafifletmediği, hafifletmeyeceği gibi, senin hakkındaki düşüncelerimi de hiç değiştirmedi, değiştirmeyecek.
Benden aldıkların için asla affetmeyecek, ne zaman adın geçse, “Kapkara bir yıl” olarak anımsayacağım seni.
Arkandan gelen 2013’ e de, ondan sonrakilerin hepsine de senin dedikodunu yapacak, benim açımdan ne kadar onursuz, uğursuz bir yıl olduğunu anlatacağım.
Sana benzememeleri, seni örnek almamaları için öğütler vereceğim onlara.
Şimdiden inanıyor ve diliyorum ki, gelecek yılların hiç birisi benzemeyecek sana. Senin nemrut, sevimsiz, gülmeyen yüzüne karşın, onlar güler yüzleri, sağlıklı günleri, mutlu haftaları, huzurlu aylarıyla yaşayıp, yaşatacaklar.
Sen git 2012. Senden sonraki hiçbir yıl, seni bana aratmasın.
Hatta gidişin olsun da, gelişin olmasın.
Ömer Faruk Eryılmaz
23 Aralık. 2012 Keçiören