Giresun’u sel almamış! Yar sevmiş söz almış!

Giresun’da son 10 günde meydana gelen sel felaketlerini hepiniz biliyorsunuzdur. Televizyonlarda, gazetelerde, internette derelerin nasıl taştığını, yüzlerce evi su bastığını, sahil yolunun kapandığını ve yüzlerce aracın denize nasıl sürüklendiğini gözlerinizle gördünüz. Felaketin bilançosu çok ağır ama tek tesellimiz can kaybının olmaması.

Konu ile ilgili incelemelerde bulunmak için geçtiğimiz gün Giresun’a gelen Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, yaptığı açıklama ile Giresun halkının yüreğine bir nebze olsun su serpmişti. Ne demişti sayın bakanımız, tüm medyanın gözü önünde? Giresun’un Bulancak durağı denilen mevkinde gayet açık ve net bir şekilde Giresun’un afet bölgesi ilan edilmesiyle ilgili kararnameyi imzaladığını ve Giresun’un 7269 sayılı yasaya istinaden afet bölgesi ilan edildiğini söylemişti. Sonra devamında “ Tüm alt yapılardaki zarar tespiti yapılıyor. Bunların yenilerinin yapılması konusunda kaynak temin edilecektir¨ ifadesine yer vermişti. Giresun’un gencecik Belediye Başkanı Kerim Aksu ise, Bakan Demir’in iç rahatlatan açıklaması üzerine, kararın memnuniyet verici olduğu söyleyerek Giresun’un sel felaketinden doğan yaraların sarılmasında kendilerine güç verdiğini belirtmişti. Hepimiz sevinmiştik! Peki ya dün neler oldu?

Selden zarar gören Rize’ye giden bakanımız, kendisine yöneltilen “Giresun afet kapsamına alındı. Aynı şey Rize için de geçerli olacak mı?” sorusuna vermiş olduğu cevapta “söylediklerinin yanlış anlaşıldığını” belirterek “Giresun afet kapsamında değil. Bu farklı bir konudur. Benim ifadem, mevcut oluşan, gelişen afetin, genel hayatı etkileyen bir mahiyet arz ettiğine dair 7286 sayılı Afet Kanunu’na ilişkin bakanlık yetkisine verilen, ‘Genel hayatı etkileyecek bir afet olmuştur’ ilanıdır. Bu basına farklı yansımış. Afet Bölgesi çok farklı bir kavramdır. Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilir” dedi.

Bütün medya, hepimiz bir önceki sözleri duyduk, bütün basın aynı şeyi yazdı. Şimdi ise herkesin yanlış anladığını ifade eden sayın bakanımız bunca insanın algı bozukluğu mu var demek istiyor? Anlamış değiliz. Bütün Giresun seviniyor, çiçeği burnunda, gencecik bir belediye başkanı göreceği destek için şükranlarını sunuyor, bizler televizyon başında seviniyoruz. Ama ne kadar sevinebiliyoruz? “Sadece 1 gün!”

“Doğayla oynarsan doğa da seninle oynar” adlı yazımda sadece Giresun değil Karadeniz sahil yolunun bu tür felaketleri daha da tetiklediğini ve önlem alınması konusunda görüşlerimi belirtmiştim. Yazımın ardından 4-5 kez daha sel felaketi oldu, daha olacak da!

Kaldı ki; Giresun ve felaket yaşayan illerin geçici süre afet kapsamına alınıp maddi yardım yapılması sorunlara sadece ağrı kesici bir ilaç gibi olacaktır. Asıl yapılması gereken: ağrıyı kökten kesecek, iltihabı kurutacak ve bu tür felaketleri önleyecek altyapı tedbirlerinin alındığı bir antibiyotik tedavisidir. Bu nedenle sayın bakanımızdan Giresun halkına 1 günlük şeker vermesini değil, uzman bilim adamları ve sivil toplum örgütleri ile birlikte çalışma yapılarak bölgede kalıcı bir altyapı çalışmasını başlatmasını ve iltihabı kurutmasını beklemekteyiz.

Bir türkü vardır vardır, bilirsiniz. “Çarşambayı sel aldı. Bir yar sevdim, el aldı. Keşke sevmez olaydım. Elim koynumda kaldı.”

Bu güzel türküden yola çıkarsak “Bölgeyi sel almadıysa, o zaman yar elde kaldı diye sevinmemiz lazım!”

http://www.ayhandemiral.com/