Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '17

 
Kategori
TV Programları
 

Girlboss tanıtım ve ilk izlenim

Girlboss tanıtım ve ilk izlenim
 

Beni bu güzel havalarda dört duvar arasında ruh emici insanlarla olan zorunlu ilişkilerim bitirdi. Bir de tanıtım yazıma fotoğrafta koyayım derken fotoğrafın kopyalanmayıp bütün ekranda çıkıp geri dönünce bütün yazının silindiği ve tekrar yazmak zorunda kalıp bütün hevesimin ve heyecanımın kursağımda kalması. Güzel günler görebilecek miyim acaba şu an acayip merak ediyorum. Çok sevdiğim muhteşem Girls dizim bittikten sonra yeni dizi arayışlarındayken uzun zamandır bölümlerinin yayınlanmasını beklediğim Girlboss dizisini izlemeye başladım. Bu gerçek bir hikayenin gevşek bir anlatımı, gerçekten gevşek anlatımı olan diziden eminim daha çoğu kişinin haberi yoktur, adını duymuş olanlar vardır ama mesela 1.sezonun tüm bölümlerinin yayınlandığından haberi olmayanlar vardır. İşte ben burada devreye girip bu ulvi görevi sizin için yapıyorum. Hem dizinin detaylı tanıtım yazısını hem de dizi hakkındaki bol spoiler'lı görüşlerimi yazacağım. Tek hobim evde oturup dizi izlemek olduğundan tabiki bu diziyi kaçıramazdım, yakında bu dizi değerlenecek benden söylemesi. Hatta izlemeyenleri mutlaka izlemelisin diye darlayacaklar. Feminizm dizisi diyecekler, kadının gücü diyecekler. Her şeyi bir kenara bırakırsak ben sırf başrolün azmini izlemek istediğimden ve birazda içinde moda olunca kaçırmadım izledim hemen. Dizi hakkında size şu kadarını söyleyeyim Netflix'den bomba gibi bir dizi daha!

Dizinin Türkçe Altyazılı Fragmanı İçin:

https://www.youtube.com/watch?v=uk4qcOXzgpc

Konusu:

Anarşist bir misfit (uyumsuz kimse) olan Sophia, modaya duyulan tutkuyu keşfeder, bu süreçte alışılmadık bir iş kadınına dönüşüyor. İşi büyüdüğünden, kendi patronu olarak zorluklarla mücadele etmesini öğrenmek zorundadır.  

Dizi bu arada Pitch Perfect'in Emmy Adayı yazarı Kay Cannon tarafından oluşturulmuş. Dizi online e-ticaret sitesi Nasty Gal'i kuran Sopia Amoruso'nun otobiyogrofisi #Girlboss'a dayanıyor. Yani bildiğimiz "based on true events" dizisi. Dizinin tüm bölümleri 21 Nisan 2017'de Netflix'te yayınlandı.

Sophia Amoruso Kimdir?

 

Sophia Amoruso 1984'de San Diego, Kaliforniya'da doğdu. Sophia Yunan, İtalyan ve Portekiz soyundan. Sophia'ya büyüme çağında depresyon ve dikkat eksikliği bozukluğu teşhisi koyulduktan sonra, okulu bıraktı ve evde eğitime başladı. Ergen olarak ilk işi Subway restoranındaydı, ardından çeşitli tuhaf işlerde çalıştı bir kitapçıda ve müzik mağazası da dahil. Liseden sonra, annesi ve babası boşandı ve Sacramento, Kaliforniya'ya taşındı.

 

Genç bir yetişkin olarak, Amoruso göçebe sitili bir hayat yaşadı, batı yakasında otostop çekerek, (işe yarayacak bir şeyler bulma amacıyla) çöp karıştırarak ve çalarak. -İlk bölümde bunu gördüğümde şaşırmıştım. Cebinde sadece 10 dolar gibi bir miktar parasıyla o deri ceketi aldıktan sonra, yolda yürürken bir cafe'nin mufağında çalışan adamın çöpleri attığını gördü. Peşinden o da çöp konteynırının içine girip ekmek alıp yedi.- 2003'de Portland, Oregon'da yaşarken, hırsızlıktan yakalandı, mağazanın kayıp önleme yetkilisi onu cezalandırdı ve bu deneyim onu çalmayı bırakmasına yönlendirdi.

 

Aslında çok da detaya gerek yok, dizi zaten Sophia Amoruso'nun kendi hikayesini yazdığı kitabından esinlenerek yapıldı. Dizide de bütün bu yazdıklarım yada buraya yazacaklarım anlatılıyor olacak.

 

Sophia'nın Nasty Gal'i kurmasının hikayesi ise şöyle: Sophia'nın eBay hesabı kullanıcılarına yorumlarda kendi harici web sitelerine bağlantılar verdiğinden askıya alınmış ve kendi satış sitesi Nasty Gal'i kurmuş. Daha önce eBay'i satıcıların müşterilere negatif geri bildirim bırakmasını yasaklayan kuraldan dolayı gönüllü olarak bıraktığını söylemiş. 

 

Oyuncuları:

Britt Robertson - Sophia (Tomorrowland ve The Longest Ride filmleri ile biliniyor)

Ellie Reed - Annie -Sophie'nin "i love you in case i die" arkadaşı-

Image result for girlboss shane

Johnny Simmons - Shane -Sophie'nin flört ettiği hoş görünümlü ama kız arkadaş tercihi kötü olan baterist-

Image result for girlboss dax

Alphonso McAuley - Dax - Annie'nin delice aşık olduğunu iddia ettiği barmen sevgilisi, kendisi Vine starıymış Vine kaldı mı?! -

Diğer karakterler çok önemli olmadığı için onları tanıtmaya gerek görmüyorum, ama şeyi unuttum RuPaul - Lionel. Çok sevimli ve ot içen bir havalimanı güvenlik görevlisi.

Image result for girlboss shane

Dizi Hakkında Bilinmeyen ve Hatalar

Dizinin oyuncularından Britt Robertson ve Dean Norris Under The Dome(2013) dizisinde beraber rol aldı, Dean dizide Britt'in erkek arkadaşının babası rolündeydi. Bura da babası rolünde oynuyor.

Ayrıca ne kadar gerekli bir bilgi bilmiyorum ama Britt Robertson dizi için saçını kahverengiye boyatmış, bence çok daha iyi olmuş. Diziyi ilk izlediğimde kızın yüzü bir yerden tanıdık geliyor ya bir dizide izledim yada filmde diye düşündüm. Sonra bu yazı yazarken imdb sayfasında oynadığı rollere bakınca fark ettim. Hem Under the Dome dizisinde hem de The Longest Ride filminde sarışın olduğundan bu dizide ilk bakışta tanıyamadım.

Sophia'nın eBay hesabı kullanıcıların kendi harici web sitelerine bağlantılar vermesini yasaklayan kuralını ihlal ettiğinden askıya alınmış. Sophia henüz harici web sitelerini kurmamıştı.

Dizi Hakkında İzlenim:

Karakterlin çok detayına girmek istemiyorum, belli başlı karakterler etrafında dönecek zaten dizi. Konusunu ve oyuncularını yazdığıma göre artık dizi hakkındaki yorumlarıma geçebilirim.

İlk bölümden başlayayım, 23 yaşında olup hiçbir sosyal güvencesi olmayan, türk deyimiyle bir işte dikiş tutturamayan ve hayatı tipik iş ev hayatı yaşayan insanlar gibi yaşamak istemeyen, yattığı yerden para kazanmak isteyen bir tip. Gerçekten bir ayakkabı mağazasında sanki kendisi eleman değilde patronmuşçasına işe geç giden, müşteri ile ilgilenmek yerine telefonda konuşan, kendisinden üst seviyede olan müdürünün bilerek sandviçini yemek gibi tavırlarda bulunan bir satış temsilcisi olarak çalışıyor. Tip böyle olunca tabi işten kovuluyor ve iyiki de kovuluyor. 

"Yetişkinlik, hayallerin öldüğü yerdir. Büyü, bir iş bul, robotlaş. Hepsi bu. Sonra işin biter. Toplum herkesi bir kılıfa sokmaya çalışır. Ama biliyor musun, toplum? Kılıf diye bir şey yok. Eğer hayatımın geri kalanını, bir makinenin çarkı olarak geçireceğimi bilseydim, yemin ederim suratıma bir dövme yaptırırdım ve şöyle derdi: Gerçekten mi, dostum? Sıkıcı bir yetişkine dönüşmeden büyümenin bir yolunu bulmalıyım sadece." 

Ne kadar haklı ama hepimiz robotlaşmaktan şikayet ediyoruz ama bir şekilde makinenin bir çarkı oluyoruz istemeye istemeye. Ama eğer yaratıcıysak, girişimci bir ruhumuz varsa, zorluklar bizi yıldırmıyorsa bu kız gibi milyon dolarlık bir iş kurabiliyoruz. Tabi bunun Türkiye'de olması ne kadar mümkünse. Okul biter bitmez nefes alamadan işe giren ben ve işten çıkmayan isteyince benden çok telaşlanan ailemi düşününce yok olmaz yani. 

Beni dizi daha bu sahnesi ile tamam izlerim ben bunu dedirtti. Ayrıca bölümlerde çalan müziklere de bayıldım. Hepsi birbirinden güzel. Dizinin ilk bölümünde başta çalan müziğin adı Suzi Quatro - The Wild One. Şarkıyı duyunca böyle bir enerji geliyor insana, bağırarak söyleyesi geliyor insanın. O eski model, kendisini sürekli yarıda bırakan arabası ile çok şirin bir kız. Hayatımda onun kadar umursamaz ve cesur olmak isterdim.

Bu arada dizide kızın ileriki bölümlerde izlediğimde siyah uzun saçlı, rockçı ve isyankar ergen olarak takılırken Vintage kıyafetten anlama noktasına nasıl geldi. Bunu çok merak ediyorum. Yalnız ikinci el kıyafet satan bir dükkanda o meşhur deri ceketi 9 dolardan alıp 400 dolara kadar eBay'de satmak vay canına, neden bende de böyle bir akıl yok. Krizleri fırsata çevirip, krizden iş yaratmak helal olsun Sophia Amoruso. En kısa zamanda kitabını bulup okumayı planlıyorum.

En son izlediğim 5.bölümde Sophia ile Annie'nin arkadaşlıklarına bayıldım. İnsanın böyle bir arkadaşı olmalı dedim, neyseki benim de var. :) Haset etmeyeceğim tek nokta. Tanışma şekillerine bayıldım, hapishane'nin nezaretinde. Oraya gelmesinin sebebi ise baseball topunu küçük bir çocuğun elinden zorla almak, Annie ise sahada oyuncuya göğüslerini göstermeye çalıştı diye. İki tane uçlarda yaşayan insan tam da birbirlerine göre. Bu bölümde çok gülmüştüm, özellikle bu sahnede. Coachella'ya otostop çekerek gitmeye çalışacak kadar cesur ve maceracı arkadaşlar, tam hayal ettiğim gibi. Annie'nin Shane'i tanıtma şekli komikti, herhangi birinın babasının yapabileceği en havalı iş Su Parkı yönetmesi?!

Bu arada dizi günümüzde geçmiyor 2000'lerin ortası gibi. Myspace'in popüler olduğu,henüz ne ios ne de android telefonların olmadığı, whatsapp'a story özelliğinin gelmediği güzel zamanlar kısaca.

Sophia'nın karakterini henüz çözemedim, ailevi problemleri var. Babasıyla yaşamak isteniyor ama sebebini henüz bilmiyoruz, öğrenmek için izlemeye devam. Annesi ile olan bir sorunu olabilir, çünkü Annie ile tanıştığında babasıyle yaşamaya başlayalı zayıf hafızam yanlış hatırlamıyorsa daha bir kaç hafta olmuştu. Neyse dediğim gibi izleyerek öğreneceğiz.

Dizi gerçekten ama gerçekten süper ötesi bir dizi. Hakkında çok detaylı yorum yazamadım ben de daha 4 bölüm izledim ama 4 bölümden beni kendisine çekti. Biraz komedi dram tadında bir dizi olacak gibi, ve şimdiden dizinin puanı imdb'de 7.2. Diziyi izledikten sonra Dizinin ve Sophia Amoruso'nun tüm instagram hesaplarını takip ettim, böyle ilham verici bir kadını hemen takip etmeliydim.

Son olarak Sophia Amoruso'nun ne kadar başarılı olduğuna dair bir kanıt 32 yaşına geldiğine şirketi Nasty Gal'in iflasını açıkladı, Forbes'ın kendi kendine servet edinen kadınlar listesinden çıkarıldı ve aynı zamanda kocasından boşandı. Fakat bu onu yıldırmadı, pes etmedi ve önce Girlboss adlı çok satan kitabını yazdı ve ardından bir medya şirketi kurdu. Başarı başarıyı çekiyorki kendi hayatını anlatan bu güzel dizi Netflix tarafından yayınlanan Girlboss yayına girdi. 

"Her şeye sahip olabiliriz, sadece hepsine aynı zamanda değil."

 
Toplam blog
: 31
: 1276
Kayıt tarihi
: 29.04.15
 
 

Işık Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Erken mezun olmuş biri olarak mesleğime henü..