Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '09

 
Kategori
Deneme
 

Gitmek gerekiyorsa

Gitmek gerekiyorsa
 

Bazen gitmek ister insan…

Her şeyi bırakıp gitmek…

O duygu bir anda çöker insanın yüreğine.

Mani olamazsınız…

Elinizde değildir… Sadece istersiniz…

Başınızı alıp çekip gitmek…

Bazen insanlarla oynamayı meslek edinmiş insanlardan; basit oyunlarla sekteye uğratılmaya çalışılan günlük politikayı izlemekten, insanları kusturan haberlerden, çalkantılardan bıkarsınız…

Yabancılaşırsınız hayata ve hırslarla kirlenen bütün sayfalarına…

Artık sırtınızı dönme vaktidir tüm sevgisizliklere, samimiyetsizliklere…

Gitmek bir çare olur bazen…

Hayatın kolları esir almıştır, yormuştur bedeninizi…

Dayanılmaz bir duygu olur o…

Bütün hücrelerinizi sarar, aşk gibi…

Önleyemezsiniz… “ Dur ! ” diyemezsiniz kendinize…

Bıkmışsınızdır, bezmişsinizdir ya da yorulmuşsunuzdur; çevrenizi kuşatan vefasızlıklardan, riyakarlıklardan, yalandan, dolandan, kirlenen, yozlaşan her şeyden…

Üç kuruşluk menfaat için dostu satan dostlardan…

Ya da duygu hırsızlarından…

Ve ya yüreğiniz incinmiştir belki…

Hani, bir şeyler düğümlenir de boğazınıza, yutkunamazsınız ya…

Bir kapkaç cı tarafından çalınmıştır duygularınız…

Sisli hayaller içinde kaybolmuştur yüreğiniz…

Kahır yüklenmiştir gözlerinize…

Kendi içinizde, uçsuz bucaksız bir yolculuğa çıkmak istersiniz artık, ama sadece kendinizle…

Gitmek istersiniz bazen…

Gizemli ve cevapsız soruların içinde kaybedersiniz kendinizi…

Yılların saniyelerde yaşandığı an’lar gelir…

Kendi içinde çırpınır, boğulur zaman…

Çırpınır durursunuz onunla…

Zamandan kaçamazsınız…

Zamanı durduramazsınız…

Gitmek zamanıdır artık…

Zaman akar, hayat durur…

Boşalır içiniz bir anda…

Bir şeyler uçup gitmiştir yüreğinizden…

Gitmek istersiniz…

“Merhaba” ile “hoşça kal” arasındaki çizgidir o…

Mutlaka bir yöne kayarsınız.

Ya bir veda, ya da vuslat…

Yollar bitse de hiç bitmeyecek olan hayat yolculuğunda bir adım daha…

Sizinle bütünleşen alışkanlıklarınızı, yaşamıyla bütünleştiğiniz kenti gömmek istersiniz zihninizin tenhalarına…

İsyan edersiniz, sizi kıran ve kirlenen hayata…

Kentin sokakları, caddeleri yabancıdır artık size…

En yakınınızdakileri hatta kendinizi bile terk etmek istersiniz bazen; dingin, duru, gözleri parıldayan “yeni bir ben” özlemiyle…

Bir arayış, bir kayboluş değil, hayata karşı yeni bir duruştur gitmek.

Gitmek, yeniden doğmak belki…

Hayatın bir başka yüzü…

Teniniz yanarken içiniz titrer düşünceler denizinde…

Duygularınız titrer, hayalleriniz titrer…

Veda yağmurlarında ıslanan, hayalleri üşüyen insanları tek tek fark etmeye başlarsınız kentin caddelerinde...

Ve alıp başınızı çekip gitmek istersiniz yaşadığınız her yerden, yaşamadığınız diyarlara…

Bir solukta kurtulmak istersiniz, bildiğiniz ve tanıdığınız sahte bütün yüzlerden…

Bazen gitmek gereği duyar insan…

Yeniden dik durabilmek için…

Hayata yeni bir bakış için fırsat verir o anlar.

Hayata karşı yeni bir duruş,

Belki yeniden doğmak için…

18 ekim 2008 Erol Güldiken

 
Toplam blog
: 53
: 1368
Kayıt tarihi
: 31.10.08
 
 

Bestekar ve Yazar'ım. Sanat, kişisel gelişim ve hayata dair; elimin erdiği, dilimin döndüğü ve ka..