Gitmek istediğimiz yer uzaksa gitme nedenimizi yakına taşıyabiliriz

Bugün her şeyi her yerde yapabileceğimiz bir dünyada yaşıyoruz. Ama insanlarda bazı şeyler ancak bazı yerlerde olabilirmiş/yapılabilirmiş gibi bir düşünce var.

Dünyanın her yerinde farklı özellikler olduğu doğru ama insanların duydukları her yere gittiklerini, her şeyi yaptıklarını, gerçek bir tercih katalogu kullanılmadığını düşünüyorum.

“Maldivlerde güneş başkadır”  Ora her nereyse, başka bir güneş mi doğuyor? Bu aslında “Bu tatilde Maldivlerdeyiz” hava atmasından başka bir şey değil. Coğrafi anlamda görülüp geziliyorsa başka ama Florya’ya plaja gider gibi her yıl gidiliyorsa…

Siz güzelliğe gidiyorsanız, güzellik bir çiçektir icabında Mars dağlarında açar paranız yetmez, güzelliği ayağınıza getireceksiniz. “Güzel yerinde güzeldir, ayağınıza gelmez” İnsanların paralarını aptalca harcama özgürlükleri vardır, parası olmayanların doyması için daha fazla harcamalarını teşvik ederiz de parası yok aklı var’ları yaşamın ipuçları konusunda bilgilendirmek de lazım.

Doğrudur kutup ayısını görmek için kutuplara gitmeniz lazım, Cape Town’daki evinize de getirebilirsiniz ama artık o kutup ayısı değildir; onu kutup ayısı yapan kutuplardır. Ancak örneğin “yumurtalı çörek” yemek için kalkıp ta Yeni Zelanda’ya gitmeniz (gidenler var)gerekmez; tarifini alır köyünüzde yaparsınız.

Bu yazıdaki fikrin magazinsel “yaşam önerileri” olarak kalmasını istemiyorum; çünkü insanlar maalesef bazı şeylerin ancak bazı yerlerde olabileceğine inanıyorlar. Bu yüzden de kalkıp binlerce kilometre gidiyorlar. Belki “bazı şeyler” konusunda haklılar ama bu bazı şeylerin hepsi için geçerli değil. “Bazı şeylerin” bazı şeyleri her yerde olabilir.

Kerim Korkut düşüncelerinin “genel geçer” olarak görülmesine karşıyım. Düşüncelerimiz anlıktır, yararı devam ettiği sürece devam eder. Değişkendir, şartlar değişirse tamamen zıddını savunabiliriz. Bir çeşit öneridir, kimseyi bağlamaz. Uyan uyar uymayan uymaz. Düşüncelerimiz konusunda mutlak doğrudur, mutlaka bu böyledir diye iddiamız yoktur. Düşüncelerimiz pazarlama ürünüdür, isteyen alır. Beğenenler olabileceği gibi hastir çekenler de olabilir. Düşüncelerimizin insanlar üzerinde baskı yapmasını istemiyoruz. Yırtıp tuvalet kâğıdı olarak bile kullanabilirler.

Herkes böyle yapsın demiyoruz zaten; böyle bir seçenek de var diyoruz.