Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '10

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Giysilerimiz Konusuyor

Giysilerimiz Konusuyor
 

Giysiler psikolojinizi ele veriyor. Girişken mi? Çekingen mi? Dinamik mi ? Gergin mi olduğunuzu giysileriniz ’ihbar’ ediyor. Bu nedenle giysilerin dilini çözmek önemli. Bakın bakalım biz farkında olmadan giysilerimiz ne konuşuyor… Bazen giysilerimiz bizim adımıza konuşuyor. Giysilerin dilini öğrenmemiz gerek. Haydi gelin, giysilerin diliyle tanışalım…
Kravatın Saygınlık Sembolu Oldugunu Biliyor muydunuz?( Bir kişiye baktıgımız da dikkatimiz çeken ilk aksesuar).
Çokta iyi bir maceranız olsun olmasın. Hepimiz bir deneyim gecirmişizdir giysi konusunda. Belki de kıyafetlerimizin verdiği mesajların önemini daha önceden farkedip, bunu lehinize kullanmaya başlamış olanlarımız da vardır.
“Başarı için Giyim” (Dress for Success) adlı kitabın yazarı John T. Malloy, kıyafetlerin hatta her bir parçanın bir anlamı olduğunu, insanlara bir mesaj verdiğini kanıtlamak için New York’da bir otobüs terminali ve bir metro istasyonu civarında minik bir deneme yapmış.
Bu deneme esnasında yazar insanlara yaklaşıp, son derece utandığını ama cüzdanını evde unuttuğunu, çok zor durumda kaldığını ve eve gitmek için 75 Cent’e ihtiyacı olduğunu söylemiş. Bunu günün en kalabalık zamanında iki saat boyunca yapmış. İlk saatte bir takım elbise giymiş ama kravat takmamış. İkinci saatte aynı takım elbiseye bir kravat eklemiş. İlk saatte 7, 23$, ikinci saatte ise 26$ toplamış. Hatta ikinci saatte bir adam ona gazete alması için para bile vermiş.
Malloy’un vardığı sonuç:”Kravat sorumluluk sahibi olmanın ve saygınlığın bir sembolü. Başka insanlara sizin kim olduğunuz hakkında, itibarınızı azaltan ya da arttıran mesajlar veriyor.” Yaptığı pek çok çalışmanın sonucunda yazar, kıyafetlerin insanlar üzerinde yarattığı etkilerin, verdiği mesajların gerek iş hayatında gerekse sosyal hayatta başarı için kaçınılmaz olduğuna karar vermiş. Kıyafetlerin dilini bilir, onları dinlersek bizler de başarıya doğru bir adım atmış oluruz, ne dersiniz?
Giysilerimiz cevremizdekileri bize baktıgında gördüğü ik iletişim aracıdır.İnsanlar bize ilk bakıgında giysilerimizden bizi bi miktar tanırlar.Hakkımızda bilgi sahibi olurlar. Kıyafetlerimizin kişiliğimizin bir yansıması olduğunu düşünürler.Bazen bir iş kadının eteğinin boyuna bakarak onun değer yargılarıyla, düşünceleriyle hayata bakış açısıyla ilgili bir yargıya varırız…
Bazen de son derece muhafazakar giyinmiş bir genç kızın. Sonra o kişinin kıyafetine bir daha bakar ve onun bir anne, bir iş kadını, bir öğrenci olup olmadığına karar veririz. En sonunda da sosyal hayatta ve iş hayatında nereye kadar ilerlemiş olduğunu tahmin ederiz. Bir kot, beyaz askılı bir tişört ve beyaz spor ayakkabılar giymiş, saçlarını at kuyruğu yapmış bir genç hanımı örnek olarak inceleyelim. Öncelikle rahatına düşkün, çok muhafazakar olmayan biri olduğunu düşünürüz. Çalışmadığı konusunda tereddüt etmeyiz. Yaşına göre ya ev hanımı ya da öğrenci olduğunu tahmin ederiz.
Kıyafetlerimiz de rengin etkisi.
Kıyafetlerimizin istediğimiz şekilde konuşmasını istiyorsak, sadece tarzımıza değil, o kıyafetlerin renklerine de dikkat etmemiz gerekiyor. İki iş kadını düşünün. Her ikisi aynı sektörde ve üst düzey yönetici. Her ikisi de aynı takım elbiseyi giymiş. Ancak farklı renklerde. Düşünün ki, biri siyah, diğeri bordo birbirinin aynısı iki takım.
Bu kıyafetlerden biri klasik ve güvenilir olduğunu söylerken diğeri kendisini giyen kişinin dikkati çekmeyi, farklı olmayı ne kadar çok sevdiğini haykırır. Renk seçimlerimiz de bizlerin kişiliğinin göstergesidir unutmayalım. Bazen otoriteyi, bazen güveni, bazen de enerjiyi anlatırlar. Biz farkında olmasak da ruh halimizi, içinde yetiştiğimiz kültürü ve içinde bulunduğumuz sektörü hatta bazen mesleğimizi iletirler çevredekilere…
Öncelikle ne istediğimize karar verelim
Bazen farkına varmadan geçmişimizin bugünümüzü yönetmesine izin veririz. Belki geçmişte yaşadıklarımız, alışkanlıklarımız, duyduklarımız ya da gördüklerimiz bugün bizi sahip olduğumuz hayat tarzını yansıtmaktan alıkoyuyor. Oysa eğer ne olduğumuzu yansıtamıyor, sahip çıkamıyorsak husursuz ve sonunda da mutsuz oluruz. O halde ilk yapmamız gereken kim olduğumuzun, ne mesaj vermek istediğimizin farkına varmak… Sonra da bu mesajları kıyafetlerimizle nasıl vereceğimizi öğrenmek. Zor mu? Hayatta sizi başarıya götüren adımların hangisi kolay?
 
Toplam blog
: 4
: 911
Kayıt tarihi
: 16.09.10
 
 

Kocaeli üniversitesi İletişim fak.ögrencisiyim. Medya ve Gündem'i her zaman takip ederim. 2 yıl önce..