Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '07

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Gizli cennet: Gürcistan

Gizli cennet: Gürcistan
 

Kapı’dan geçtiğiniz andan itibaren bir ‘başkalık’ duygusuna kapılıyorsunuz. Gerçi, doğa aynı doğa, evler aynı ev, insanlar bildik insanlar ama yine de bir ‘ayrılık’ var. Nedenini açıklamakta zorlandığım bu ‘ayrılık’, Doğu’ya doğru ilerledikçe iyice belirginleşiyor.

Bölgenin o bilinen puslu havası bile burada yerini pırıl pırıl bir güneşe bırakmış. Deniz ile dağ arasındaki düz alanların büyüklüğü, “Hayır hayır, burası Karadeniz olamaz” diye düşünmenize neden olsa da, siz artık Karadeniz’in Doğu kıyısında, Gürcistan topraklarında dolaşmaya başladınız bile!

310 kilometrelik sahil şeridi ile bugünün Gürcistan’ı aslında tam bir gizli cennet.. Özellikle, Acaristan Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti de olan Batum’un yanısıra Kobuleti ve Maharadze denizi, sahili, parkları ve doğal güzellikleriyle tam bir turizm bölgesi durumunda. Ancak, öyle sanıyorum ki bu güzellikleri uzun süre göremeyeceğiz. Çünkü gizli cennetin gizliliği kalmamış. Girdiği her yeri adeta talan eden uluslararası sermaye, ne yazık ki buradaki cenneti keşfetmiş. O güzelim bakir sahillere, çok katlı beton binalar dikilmeye başlanmış bile.

Karadeniz’in doğusunda, Güney Kafkasya’da yer alan Gürcistan sahilleri, cıvıl cıvıl yerli ve yabancı turistlerle kaynıyor. Ancak konaklama ve diğer altyapı eksiklikleri dikkatlerden kaçmıyor.

HER YERDE KADIN

Dikkati çeken bir önemli (!) nokta da erkeklerin kıtlığı, bayanların çokluğu!. Şaka bir yana, sokakta veya sahilde Gürcü erkek yok denecek kadar az. Caddede, sokakta, denizde, yani her yerde mayolu, bikinili bayan görüyorsunuz. Hatta buradaki esnafın sanırım yüzde 90’ı da bayan. Erkek berberinden bakkalına, balıkçısından butikçisine kadar her bir köşede bayan esnaf var.

Yeni keşfedilen turizm cenneti Gürcistan’da dikkati çeken bir başka özellik de, ana dillerine olan bağlılık. Ülkemizde, yabancı dilde işyeri tabelası asmak moda ya!. Türkçe tabela asmak, neredeyse ‘aşırı uç’ sayılıyor ya!.

Gürcistan’da ise durum tam tersi. Bütün tabelalar ana dillerinde. İngilizce veya diğer uluslararası dilde yazılmış tabela veya afişe rastlamak neredeyse imkansız. Öyle ki, 252 kilometrelik Türkiye sınırı olan ve özellikle de Hopa, Arhavi, Fındıklı, Ardeşen ve Pazar gibi Karadeniz ilçelerinden Batum’a yoğun geçiş olmasına rağmen Türkçe yazıyı görmek de çok zor.

Bu özellik, Gürcistan’a adım attığınız ilk anda zaten kendini hissettiriyor. Sarp sınır kapısının Türkiye tarafında bulunan koca tabelada, “Türkiye’ye Hoş Geldiniz” yazısı hem Türkçe hem İngilizce hem de Gürcüce olarak yer alırken, Gürcistan tarafındaki bölümde sadece Gürcüce yazı var.

2006 yılı tahminine göre ülkenin nüfusu 4 milyon 677 bin civarında. Yüzde 70’i Gürcü, yüzde 8’i Ermeni, yüzde 6’sı Rus ve geri kalanları da Azeri, Osetin ve Megrel (Hristiyan Lazlar) ırkından oluşan Gürcistan’da nüfus artış oranı ise eksi yüzde 0.34.

Okur yazar oranın, 15 yaş üstü erkek ve kadınlarda yüzde 100 olduğu ülkede işsizlik oranı ise yüzde 12 civarında. Gürcistan’ın para birimi ise bizim liraya benziyor; Lari (Meraklısına not: 100 dolar 164 lari ediyor)

Toplam 69 bin 700 kilometrekarelik yüzölçümüne sahip olan ülkenin en yüksek noktası ise, dağcıların gizli rüyası, 5048 metrelik Kazbek Dağı.

 
Toplam blog
: 36
: 1166
Kayıt tarihi
: 10.06.06
 
 

1962 yılının mayıs ayında Rize'nin Fındıklı ilçesi Gürsu Köyünde doğmuşum. Gazi Üniversitesi BYYO..