Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '07

 
Kategori
Arkeoloji
 

Gladyatörler

Gladyatörler
 

Gladyatör döğüşlerinin kökeni ve gelişimi:

Latincedeki gladyatör sözcüğünün kılıç anlamına gladius isminden türemesi bize ilk oyunlarda kılıç ile döğüşüldüğünü gösterir. erken etrüsk eserlerindeki kılıçla dövüş sahneleri bunu doğrular, zaten gladyatör dövüşlerinin kökeni etrüsk geleneklerinden gelir; etrüskler savaşta yitirdikleri anısına düşman esirlerini dövüştürür bu yolla ölenlerin ruhuna huzur verebileceklerine inanırlardı.

Zamanla italyanın diğer bölgelerine de yayılan dövüşler bazı antik yazarlara göre Romada bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

Romadaki gladyatör gösterisi i.ö. 264 te brutus pera adındaki birinin ölen iki oğlu adına 3 çift gladyatörü dövüştürmesi ile başalar, başlangıçta sadece cenaze törenlerini süslemek amacı ile düzensiz aralıklarla yapılan bu gösteriler i.ö. 3-2. yyda giderek artarak Roma halkının favori eğlencesi olmuştur.

Roma senatosu da i.ö. 105 te bunu yasal olarak kabul etmek zorunda kalmıştır. aynı yıl iki memur bu oyunlarla ilgilenmek adına görevlendirilmiştir. yani Roma senatosu baştan karşı çıktığı bu olayı, nimetlerinden faydalanmak adına kabullenmiştir. çünkü bu oyunlar sayesinde yunan kültürünün yükselmekte olan Roma üstündeki etkisi kırılacaktı. çünkü yunan kökenli gösteriler Roma hayatının büyük bölümünde yer alıyordu. ayrıca savaşlardan bıkmış halkında bu dövüşler yolu ile askerlik mesleğini yeniden özendirebileceğini düşünüyorlardı.

Munus adı verilen gladyatör oyunlarının kabulu ile birlikte birçok Romalı yetkili ve zengin bu işe merak sarmış ve bu talep bu oyunların çeşitlenmesini sağlamıştı, venatio denilen gladyatörlerin vahşi hayvanlarla dövüştürldüğü gösteri buna en iyi örnektir.

Bu oyunların çok talep aldığını Romada bir anda sayıları hızla artan amphiteatrumlardan biliyoruz. ancak bu oyunlar antik dünyanın her yerinde aynı ilgiyi görmemiştir. örneğin birçok yunanlı düşünür oyunların insanlık dışı olduğunu söylemiştir ancak bu moda düşünürlere değil halka hitap ettiği için antik yunanda kısmende olsa kabul görmüştür.

Öte yandan bu gösterilerinin suriye, mısır ve anadoluda kabul gördüğünü biliyoruz. suriye kıralı antiochos Epiphanes (i.ö. 174) başkent antioocheiada ilk kez bu gösterileri düzenleyen kişi olarakta bilinir. tabiki bu ilk gösterilerde yerli halk değilde Romadan getirilen gladyatörler dövüşürdü.

Anadolu ise bu eğilimi ancak i.s.1. yyde kabul etmişki yapılaşma faliyetleri çoğunlukla bu dönemdedir. Laodikeia ve Nysa kentlerindeki amphiteatrum´lar buna örnektir.

yasalar :

Elbetteki bu kadar popüler olan bu oyunların devlet tarafından bir düzene alınması gerekiyordu. başlıca düzenlemeler; ücretler, organizatörlerin yetkileri, ve oyunların nitelikleri ile ilgiliydi.

yapılan düzenleme ile ;

1) mali gücü olan her hür Roma vatandaşı köle veya gönüllülerden guruplar kurabilir, eğitebilir ve dövüştürebilirdi. çünkü önemli kazanç kapısı idi.
2) ekonomik yönünün eğlence / oyun amacının önüne geçmesi ile gladyatör, eğitici ve organizatör sayısında yığılmaya neden olmuştur.
3) dövüş sanatını herkezden iyi bilen ve sayıları giderek artmakta olan gladyatörler Roma için ciddi bir tehlike olmaya başlamıştı. i.ö. 73 te capuada başlayan spartacus ayaklanması buna örnektir.
4) i.ö. 65 ten itibaren buna çözüm bulma amacı ile yasalar değiştirilerek katılımcı sayıları sınırlandırılmıştır. hatta daha sonraları bir arada bulunmaları bile tehlikeli sayılarak beraber yemek yemeleri bile yasaklanmıştır. bu yasayı denetlemek için özel görevli bile atamışlardır.
5) Roma dışında ise bu yasal baskı yoktu, aksine Romadaki aşamaları geriden takip eden kentlerde oyunları geliştirici önlemler uygulanıyordu.

Antranörler ve Organizatörler:

Profesyönel gladyatörler pahalı olduğu için , organizatörler yeni arayış içine girmişti, başlangıçta sadece savaş esiri kölelerden meydana gelen guruplar, talebin artmasıyla akdeniz kıyılarına baskınlar yapıp adam kaçıran korsanlardan alınan kölelerle oluşturulmaya başlanmıştı. alım – satım – kiralama büroları bile kurulmuştu. bu augustus tarafından yasaklanmışsada marcus aurelius döneminde yasallaştırılmıştı.
köle olmamak koşulu ile deneyimli bir gladyatör gurup kurabilir, organizatörlük yapabilirdi.

Gladyatör Kaynakları :

genelde köle olarak satılan savaş esirleri
korsanlar tarafından kaçırılan esirler
bazende özgür insanlar gönüllü olarak gladyatör oluyordu.
bazende sadece bir dövüşlük sözleşme yapan özgür vadandaşlarda dövüşüp para kazanabiliyordu , bu sistem işsiz güçsüz bir çok insanı bu sektöre yöneltmiştir.
ilgiyi korumak ve Romanın bütün dünyanın efendisi olduğunu göstermek adına farklı milletlerden gladyatörler dövüştürülüyordu.
erken dönemde galia ve trakia lılar çoğunluktaydı daha sonra fethedilen ülkelerin artmasıyla daha çok asya ve africa kökenliler çoğaldı.

Gladyatör kendi ülkesini temsil eden giysiler giyer ve yerel silahlar kullanırdı.
özel gösterilerde yalnızca zencilerin bazende cücelerin bile dövüştürüldüğü olurdu.
ayrıca mahkemeler tarafından ölüm veya kürek cezasına çarptırılanlarda dövüştürülmek üzere organizatörler tarafından yasal bir izinle alınırdı bu tip oyunlar çok rağbet görürüdü. ölüm cezası alanlar vahşi hayvanlarla çoğu zaman silahsız bazende elleri bağlı şekilde dövüştürülürdü, kürek cezası alanlar ise dövüş eğitimi alır, eşit şartlarda dövüşür kazandıkları sürece yaşarlar bazende affedilirlerdi. kudüsün alınmasıyla ele geçen yahudi esirlere bu uygulamanın yapıldığını biliyoruz.

Ayrıca gladyatörlerin özel eğitim aldıklarını, beslenme ve sporlarına dikkat edildiğini biliyoruz. hocalara doctor denir. genellikle emekli/ deneyim sahibi gladyatörler doctor oluyordu.
dövüşler müzik ile birlikte yapılıyordu.

Dövüş sonunda ya biri ölür yada yenilen sırtüstü yatarak sol elini kaldırır ve bağışlanmasını dilerdi ( ünlüler tercih etmez ) , ölüm yada bağışlanma kararı yöneticiye aitti ama halkın sevdiği bir gladyatör yenilmişse seyirciler missum diye bağırır ve karar imparator´a kalırdı imparator sağ elinin baş parmağını yukarı kaldırırsa yaşar aşağı indirirse ölürdü.
ölenler, köleler vasıtası ile ailelerine teslim edilir yakını olmıyanlar hayvanlara yem yapılırdı.

Dövüşlerde gladyatörlere para dışında onursal ünvanlar da verildiğini biliyoruz. dövüş sonrası ödül ise palmiye yaprağı. palmiye yaprağı rütbeninde göstergesiydi. ayrıca kazandığı için para alan gladyatör halkın arasına çıkıp zafer için parada toplayabilirdi.

inanışlar
Gladyatörin en çok değer verdikleri tanrı savaş tanrısı ares / marstı, ayrıca savaşın tüm inceliklerini bilen athena / minerva da çok sevilirid, hercules / herakles te yarı tanrı olarak saygı görürdü.

Gladyatör Türleri
Aşağın yukarı 17 değişik gladyatör türü var ama bizim için en önemli olanı spartacusunde içinde olduğu thraklar. Roma ile pontus / karadeniz kıralı mitridates savaşırken pontusu destekleyen ve Romayı arkadan vuran thrak kabileleri savaşı Romanın kazanması ile çok ağır bedel ödemişlerdir.

İnternet Kaynağı
Yazar?

 
Toplam blog
: 26
: 2788
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

(M.A.) Arkeolog Tuna Akçay     ..