Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '11

 
Kategori
Doğum Hikayeleri
 

Göbek bağını kesmek: Hemen mi? Sonra mı?

Göbek bağını kesmek: Hemen mi? Sonra mı?
 

Yorucu, ancak heyecanlı geçen birkaç saatin sonunda bebeğiniz henüz dünyaya geldi. Eşiniz, daha önce doktorunuzla anlaştığınız üzere, elinde makas, gözleri hafif nemli, muzaffer bir kumandan edasıyla göbek bağını kesmek için yaklaşıyor. DURUN! Yoksa hemen mi keseceksiniz? Anlaşılan siz göbek bağının ne zaman kesilmesi gerektiği ile ilgili tartışmaları duymamışsınız.

Amerika’da, son dönemde, tıp çevrelerinde, ebe, doula gibi meslek gruplarında ve ebeveynlerin dilinde dolaşan bir tartışma var: “Bebeğin göbek bağını doğumdan hemen sonra mı kesilmeli? Yoksa bir müddet bekleyip öyle mi kesilmeli?” Göbek bağı kesimindeki yaygın uygulama, doğumdan hemen sonra, ilk 30-60 saniye içinde yapılması yönünde. Gecikmeli kesimi savunanlar, bu sürenin 2-3 dakikaya çıkarılmasını istiyor.

Doğal doğumun savunucuları, bebeğin maksimum kanı alması için, kordon kesiminin, kordonun atışının durduğu zamana kadar (yaklaşık 3 dakika) bekletilmesini öneriyor. Bu süreç boyunca da, yerçekimi etkisiyle, kanın plasentadan bebeğe daha kolay erişmesi için, bebeğin en az rahim seviyesinde veya daha altında tutulması gerektiğini söylüyorlar. Sezaryende, bebek, anne karnından ayrıldıktan sonra yukarıya kaldırıldığından, yerçekimiyle kanın plasentaya geri döndüğünü ve bebeklerin alması gereken kan miktarından daha azını aldıklarını belirtiyorlar.

Göbek bağını geç kesmenin faydalarını anlatan bilimsel makaleler son 5 yılda hızlandı. Aslında fikir çok da yeni değil. Erasmus Darwin, 1801 senesinde yazdığı “Zoonomia/The Laws of Organic Life-Zoonomia/Organik Yaşamın Kanunları” isimli kitabında, göbek bağını gecikmeli olarak kesmenin faydalarından bahsetmiş.

Tıp çevreleri ise, henüz, gecikmeli kesim konusuna tereddütle yaklaşıyor. Bir kısım faydalarını savunurken, bir kısım ise zararının faydasından daha büyük olduğunu söylüyor.

Göbek bağının geç kesimi, kordon kanı bankasına bağış yapılması konusunda da sorun yaratıyor. Göbek bağı bankaya konulacaksa, içindeki kök hücre açısından zengin olan kan bebeğe transfer olmadan önce, mümkün olduğunca çabuk kesilip, banka tarafından sağlan kite aktarılması gerekiyor.

Anlayacağınız en fazla 2,5 dakikalık bir değişimin etrafında fırtınalar kopuyor. Pekiyi bu 2,5 dakikada neler oluyor? Şimdi her iki grubun görüşleri özetleyeceğim:

Göbek Bağı Kesiminin Geciktirilmesi Taraftarları Göbek Bağı Kesiminin Hemen Yapılması Taraftarları
Bebek daha çok demir stoku ile doğar. Bu da anemi riskini azaltır. (1) (2) (3) Bebeklerin ekstra kandan dolayı daha çok demir stoğu ile doğacağı ve daha az anemi riski olacağı doğrudur. Ancak bu fazlalık, sadece bebek ilk 2 ayda aç kalacaksa faydalıdır. Bebekler gerekli olan demiri zaten besinlerden alırlar.
Bebek 50-100ml daha fazla kan alır. Bu miktar, yeni doğan bebeğin kanının yaklaşık yarısıdır. (4) Fazla kanın aniden vücuda girmesi, zararlı ve kimi zaman da ölümcül olabilir. (polycythemia).
Bebekte kırmızı kan hücrelerinin sayısının artması (polycythemia) dokulara daha fazla oksijen gitmesine neden olacağından, faydalı olabilir. Asıl risk kanın koyulaşmasıdır. (hyperviscosity) Bebekte kırmızı kan hücrelerinin sayısının artması (polycythemia), kanın koyulaşmasına neden olur (hyperviscosity). Koyulaşan kanda pıhtılar oluşabilir. (thromboses)
Bebek daha fazla oksijen alır. Bu oksijen  yüklü kan, özellikle doğumunun ilk dakikalarında solunum güçlüğü çeken bebekler için önemlidir. Fazla kan kalpte yük yaratır ve kimi zaman sıvı yüklemesinden dolayı tehlikeli bir durum doğabilir (congestive heart failure/fluid overload). Bu durum, ciğerlerin sıvı ile dolmasına yol açarak, solunum sorunları yaratabilir. Ayrıca oksijen havadan gelir. Yeni doğan bebeklerde, göbek bağı hemen kesilse de, mevcut olan kan değeri yeterince oksijen içermektedir.
Ekstra kan, bebek için ekstra besin demektir. Bebek doğumundan sonra aç kalacaksa ekstra kan faydalı olabilir. Bebek zaten besleniyor olacağı için gerekli değildir.
Bebeğin bağışıklık sistemi daha çok gelişir. Bağışıklık sisteminin eksra kandan dolayı daha kuvvetli olacağı doğru değildir.
Ekstra kanın bebeğe ulaşmasını beklemek, bebeğin anne kucağında daha çok durmasını sağlar. Bu da bebeğin vücut ısısını düzenlemesine yardımcı olur, bebek-anne bağını yaratır ve emzirmeyi kolaylaştırır. Bebeğin ekstra kan alışı doğumdan sonra bulunduğu pozisyona göre değişir. Bebek muhtemelen anne ile ten teması yaşaması açısından annenin karnına koyulacağından, (rahimden yukarıda) ekstra kanın bebekten dışarı çıkma ihtimali vardır. Bu da anemiye yol açabilir.
Ekstra kan, havadan önce akciğerlerin içindeki kan damarlarını doldurur. Bu, bebek için faydalıdır. Yeni doğanların kalbi, dakikada 150 kere atar ve 750ml kan pompalar. Yani her atışta yaklaşık 5 ml. (bir çay kaşığı) kan pompalanır. Normal bir dolaşım sisteminde, kan, ciğerlere, vücudun diğer bölgelerine gönderdiği kadar kan gönderir. Yani, ciğerlerdeki kan damalarının dolması için 5ml kan pompalanması yeterli olacaktır. Dolayısı ile, ciğerlerin damarlarını dolduracak kanın miktarı o kadar da fazla değildir.
Prematüre bebekler için faydalıdır: kan nakli ihtiyacını azalır, daha az solunum problemi yaşanır(6), beyindeki oksijen seviyesi daha iyi seviyelerde olur. (7) Prematüre bebeklerde anemi riskinin fazla olduğu doğrudur. Dolayısı ile gecikmeli kordon kesimi, bu bebeklere kesinlikle faydalı olacaktır. Ancak normal döneminde doğmuş bebekler için alınacak kararlar, prematüre bebeklerden yola çıkılarak alınmamalıdır.
Alması gereken kanın tamamını alan bebeklerde yenidoğan sarılığı olması doğal bir durumdur. Ancak bu hafif sarılığın olumsuz etkileri olduğuna dair bir kanıt yoktur. Yenidoğan sarılığı, anti-oksidan etkileri olduğu için, faydalı bile olabilir. Sistemdeki ekstra kan, yenidoğan sarılığı riskini artırır.
Batıdaki tıp uygulamalarında, bebeğin doğumundan hemen sonra göbek bağı kesilmekte ve annedeki kanama riskinin azaltılması için, plasentanın hemen vücuttan ayrılması amaçlandığından, sentetik oxytocin verilmektedir. Batı uygulamaları, annenin doğal oxytocini ile plasentanın atılmasına ve adrenalin seviyesinin azaltılmasına önem vermez. Oysa bunlara önem verilse, rahim kasılmaları görevini uygun şekilde yapar ve kanama riski azalır. Annede kanama riskini artırır. (8)
Bebeğe daha çok kök hücresi transfer edilmesini sağlar.  
Organ bozukluklarını önler.  
Kalp karıncığı içindeki kanama olasılığını azaltır.
Özellikle düşük kilolu bebeklerde ortaya çıkabilen sepsis (kan dolaşım sistemi enfeksiyonu – kan zehirlenmesi) tehlikesini azaltır. (5)

Hangi tarafın görüşleri daha kuvvetli? Bence tam olarak açık değil. Ancak şu bir gerçek. Mevcut uygulamaların dışına çıkan her yeni bir uygulama, başlangıçta mutlaka direnç ile karşılaşıyor.

Tıp çevreleri konuyu tartışadursun. Ya biz? Biz kafası karışık ebeveynler ne yapacağız? Göbek bağını hemen mi kesmeli? Sonra mı kesmeli? Doğum ile ilgili düşünmemiz gereken milyon tane detaya bir yenisi daha eklendi. Hayırlı, uğurlu olsun.

Dier yazlarm iin

http://www.bebekveben.com

Facebook'ta Bebek ve Ben

Twitter'da Bebek_ve_Ben

 
Toplam blog
: 143
: 7266
Kayıt tarihi
: 19.09.11
 
 

Merhabalar! Adım Tanla. Dijital tasarımcıyım. Eşim Kuzey ve küçük oğlum Can'la beraber dünyayı ke..