Göğün Taşıyıcısı Atlas

Göğün Taşıyıcısı Atlas

Bir gök gürültüsü hepsinin susmasına hareketsiz birbirine bakmasına sebep oldu. Gök gürültüsünün bu kadar yakın ve yoğun olması üçünü de ürkütmüştü. Yavaşça kızlara seslendi.

“Göğün taşıyıcısı Atlas bu gece izinlimi acaba!”

Nidar şaşırmıştı.

“Teyze atlas kim? Niye göğü taşısın!”

“Canım Atlas Yunan mitolojisinde göğün taşıyıcısıdır.”

“Teyze sen bunlara inanıyor musun gerçekten!”

Didar kardeşine baktı kaşlarını çattı.

“İyide teyzem zaten bunun eğitimini almış. Uzun yıllar okumuş, araştırmış, Yunanistan’a belki bin kere gitmiş, hatta yurt dışında bile sırf bu mitolojiyi sular seller gibi ezberlerim diye uzun yıllar kalmış. Şimdi sen bu kadar inandığı bir şeye gerçekten inanıyor musun diye soruyorsun. Hayretsin diyorum başkada bir şey demiyorum.” Nidar bozulmuştu.

“Teyze ya bu ablama bir şey söylesene hemen bana fırça atıyor.”

Rüya iki kızın konuşmalarını dinledikten sonra;

“Didar kız kardeşinin anlayacağı şekilde konuşmalısın. Sende Yunan mitolojisinin sevdalısı olabilirsin ama her kes bunlara inanmak ya da sevmek zorunda değil! Değil mi? Dolayısıyla da soru sorma hakkı var tabi…”

“Teyzeciğim tabi var ama oda senin bu konuda neleri bilip neleri bilmediğini biliyor.”

Rüya eli ile ‘bitti’ işareti yaptı.

“Tamam çocuklar.”

Didar ağlamaklı konuştu.

“Teyze ben ablama çok kızıyorum. Durmadan;

Biraz rüzgâr olsa;

Rüzgâr tanrısı Boreas ve Rüzgâr tanrıçası Alkyone yine kavga ediyorlar der.

Havayı biraz garip görse;

Gök tanrıçası Uranüs bak kızmış der.

Rüzgâr sert esse;

Fırtına tanrısı; Kairos’u deniz tanrısı, Poseidon kızdırmış der.

Havaya bakar Ay’ı göremezse;

Eyvah Ay Tanrıçası Bendis ay dedeyi cezalandırmış der.

En çokta Yeri göğü omuzlarında taşıyan devden Atlas’tan söz eder.”

Rüya şaşkınlıkla yeğenine baktı.

“Nidar inanmıyorum ya! Gerçekten inanamıyorum sen bu tanrıların hepsinin isimlerini ezberlemişsin ve çok garip hepsini doğru telaffuz ettin. Sana bravo.”

Zeus’un Aşkları kitabından…

Nazan Şara Şatana