Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '08

 
Kategori
Spor
 

GÖK Türkler AL Türkleri ye(N)di: 2-1

GÖK Türkler AL Türkleri ye(N)di: 2-1
 

Semih yine nöbetteydi....



EURO-2008 grup eleme ilk maçları sönük geçmişti. A grubunda bugün oynanan her iki maç da tempolu ve bol gollü geçti. İlk maçta Portekiz, Çek Cumhuriyetini 3-1 ile geçti. Çekler de iyi oynadı, ama Portakallar çoştu da çoştu.

Maç başlamadan tribünler tıklım tıklım doluydu, hatta bizim iki Yıldırım başkanlar yanyana oturmuşlar, mükemmel bir atmosfer vardı, mecazi anlamda tabii ki. Gerçek anlamda ise, atmosfer delindi sanki, bardak değil, kovadan boşanırcasına bir yağmur, göz gözü görmüyordu. Neyse ikinci yarı yağmur dindi, sulu sulu bir maç izledik. İlk 45 dakika farklı bir oyun ikinci 45 dakika farklı bir oyun. Zaten ilk maçın kadrosu yapılan eleştirilerden sonra epeyce değişmişti. Ben kendimce Alex gibi orta yapan olmazsa, Semih zor atar diyordum. Genç Semih yine yüzümüzü güldürdü. Nihat'ın attığı ortaya yükseldi ve kafa golünü ağlara yolladı. (Dakika 57, gol Semih Şentürk)

Semih girdikten sonra tüm takım canlandı sanki. Hiç görünmeyen Aurelio bile uykudan uyandı. Yıldızlar da iş yoktu, yıldızlaşanlar vardı bugün. Hamit, Nihat, Tümer hele de Tuncay çok kötüydü. Tuncay'ın Fenerbahçe'den gidişi isabetli olmuş, hala ayağının ayarı yok. Ne pozisyonlar harcadı. Hakan Balta da öyle, hadi o henüz acemi, ya Emre Aşık'a ne demeli. Yediğimiz gol ne kadar komikti, belki de turnuvanın en komik golü seçilecek.

Gol yemesine rağmen Volkan çok güzel kurtarışlar yaptı, o gününde olmasa, takım bile olamayan İsviçre'nin diline düşecektik. Zaten dalga geçip duruyorlardı. Kebap yiyeceklerdi, kebap oldular! Kadrolarındaki üç oyuncu bizim gurbetçilerden; Hakan Yakın'ın annesi sitem ediyordu, oğlumu siz almadınız, diye. "Türkiye yenerse sevinirim, oğlum gol atarsa yine sevinirim," diyordu, sevindi kadıncağız, her ikisi de oldu.

Maç sırasında Rıdvan Dilmen, garip bir gol yemezsek biz bu maçı alırız, diyordu, dakika 88'de. Benim hiç umudum yoktu, sahadaki oyuna bakınca. Kazım'ın girmesiyle "belki" dedim. Oldu da bitti maşaallah! Diğer maçta kadroda olmayan Arda uzatmalarda topu ağlarla buluşturdu ve maçın yıldızı oldu. Tüm milletimizin ve Fatih Terim'in yüzünü ağarttı. Bu gidişle prens Emre'nin (bizim Emre) pabucu dama atılacak. O sakatlanmış, kadroda yoktu. zaten askere gidecekmiş, bu yaz Fener'e faydası yok. Birini (Tümer) askere yollayamadık, biri gelir gelmez hemen gidecek.

Galibiyet güzel birşey! Arda'nın son dakika golü olmazsa bu yazdıklarımın hiçbiri olmayacaktı. başlık bile hazırdı, hem de ne başlık! Şimdi başlık bulamıyorum yazıya, tabii 90 dakika olumsuz düşününce insan zihnini hemen toparlayamıyor.

Kaldı şimdi bir maç, Çek Cumhuriyeti ile son maçı oynayacağız. Zor geçeceği kesin, çünkü onlarla aynı puandayız, kazanan yola devam edecek. Yenilmelerine rağmen kaya gibi bir takım Çekler. Kalede maskeli süvari Cech var, dünyanın en iyi kalecilerinden, Fenerbahçe-Chelsea maçlarında izleyememiştik...Yıldız oyuncuları yok ama takım gibi takımlar.

Neyse en zayıf halkaya yenilmedik ya, önemli olan o, yoksa en zayıf halka biz olacaktık. Şanımızla şerefimizle yola devam edeceğiz en azından.


Haydi hep beraber maça, Vatan, Millet, Sakarya!...





Resim alıntıdır:

http://www.fenerbahce.com/haberler/28941.php

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..