Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '13

 
Kategori
Edebiyat
 

Gök Yörük Kerimoğlu Ali Kitabını Hüseyin İlker Altınsoy yazdı…

Gök Yörük Kerimoğlu Ali Kitabını Hüseyin İlker Altınsoy yazdı…
 

Kitabı okuyacağımdan emin değildim. Zaten Altınsoy, kitap tanıtımında, kitabını benim için imzalamadı.

Hüseyin İlker Altınsoy önce candan arkadaşım, yazın dünyasında beraberlik olan bir yazar-araştırmacı arkadaşım.

Öncelikle şu gerçeği hemen dile getirmeliyim. Kitap anlayışına farklı bakıyorum. Kitabı çıkaran yazar öncelikle kitabın okunması yönünde çaba göstermeli.

Oysa ki Altınsoy, hemen kitabın satılmasını gündeme alıyor. Kitap önce ticaret anlayışı değil, okuma politikası ne kadar azsa o halde, önce kitap çıkaran kitabın okuyucu bulması hedeflerini gütmelidir.

BU açık eleştiridir ve düşüncem.

Altınsoy’un en beğendiğim yanı halk adamı olması yaşadığı coğrafya ve topraklara, yaşadığı kültüre özdeş. Yöresel ve yerel günlük gündelik yaşamı vardır.

Kısacası halk bilimcisi diyelim.

Köklerindeki derin yılların o olayların ve kişilerinin  torunlarından. Yazın yaşamını ve bu topraklardan derlediği bilgileri kolayca hayata geçiriyor.

Hani Hüseyin İlker Altınsoy deyince artık, herkes kendi çevresinden,  kendi yöresinden, kendi dağlarından, ovalarından, yaşamından kesitler, yarıklar buluyor.

Şimdi kitabından söz edecek olursak;

Kitabının kahramanını yani eşkıyayı  Kerimoğlu Ali’yi  başka bir ünlü yazarın parçalarından okumuştum ve yarım bıraktım. Bir daha Kerimoğlu Ali Bodrum yöresinde geçen olayın, olayların parçalarının okumam, diyordum.

Yine yanılmadım. Okuduklarıma tanıkdı Altınsoy’un kitabı.

Ancak merak ettiğim şey şu oldu. Altınsoy yazarken kitabını, romanını kurgularken ne kadar kendi köklerinden duygu ve olay katacaktı. Ne kadar iyimser olacaktı?

Biliyorum ki, Yerkesik  Kerimoğlu Türküsüne konu olan yer Menteşe Kerimoğlu Evi  ve öyküsü ile,  gerek Bodrum çevresinde yaşanmış bir olayın, hikayenin parçası Kerimoğlu Ali, “ Gök Yörük” Birbirine akrabalık soy bağı ile bağlıdır ve Altınsoy Yerkesik Kerimoğlu Eyüp Efe’nin torun kuşağı yeğeni. Yani büyük amcası.

Gök Yörük Kerimoğlu Ali, Yerkesik Kerimoğlu Eyüp Efe’nin de ayrıştırılması için önemli bir yapıt elbette.

Kitabı okumak istemediğim halde yazar arkadaşım Altınsoy çıkardı, diye okudum. Evet, birkaç gecedir okuyorum, dün gece saat 02.00’ye yakın bitirdim. Geceleri birkaç saat okudum.

Aslında ben de,  farklı kültürü ve devri bir  solukta okudum. Altınsoy’un kitabını okumadan önce NUTUK(Söylev)  baştan başa yeniden aynı diriliş, aynı ruhla okudum. Kaldı ki, tüm parçalarını bugüne dek okuduğum halde.

Hep şunu söylemiş ve savunmuşumdur. En çok Atatürk ve yaptıklarını konuşalım, anlayalım. Özümseyelim…

Kerimoğlu Ali Gök Yörük kitabını okuduğumda en çok Manolya kesitlerinden etkilendim. Öyküsünden. Oradaki ruh ve anlayış, sevgiden.

Altınsoy’un Kerimoğlu Ali Gök Yörük kitabını okuduğum anda bir takım çelişkiler yaşadım. Şimdi bunlardan söz edeyim.

Kerimoğlu Eyüp Efe’yi okuduğum zaman ve yöreme konu olmuş öyküsü ile, topluma mal olmuş türkü nedeniyle benimsiyorum.

O zaman sormuştum Altınsoy’a pekala Kerimoğlu Eyüp Efe’nin her ne kadar genç olsa da  içinde Kuvayı Milliyeyi özümseyen bir ışık var mıydı? Yaşadığı kesit ve davranışları nedeniyle böylesine bir duygu oluşmuştu? Hayır demişti Altınsoy, Kerimoğlu Eyüp de bir eşkıya. Ağabeyi Efesi Hüseyin Efe  silah ve tütün kaçakçısı.

Şimdi diğer çıkan GÖK Yörük Kerimoğlu Ali kitabını okurken son sayfalarında ki olay 1900 li yıla dayanıyor ancak olaylar 1900 li yıllar öncesine iniyor.

Kitabının son sayfalarında Kerimoğlu Ali’nin Kuvayi Milliye ruhu ve YörükAli Efe’ye yardım ve düşünce koyduğu yazılıyor.

Eğer Kerimoğlu Ali ve Kerimoğlu Eyüp Efe’nin temeldeki akrabalık boyutları da var. Kerimoğlu Eyüp türküsünün öyküsü 1900 li yıllarda geçiyorsa.

Nasıl olur da Kerimoğlu Ali’de Gök Yörük’te,  Kuvayi Milliye ruhu çıkmış ise Kerimoğlu Ali  Hüseyin’in, Eyüp’ün amcası ise sonra çıkan türküye konu olan bu öykünün kanatlarında Kuvayı Milliye nasıl  olmaz?

Nasıl olur?  Bu ruhun daha çok çıkması, yaygınlaşması gerekmez mi?

Elbette bu soruların cevaplarını yazarından halk bilimcisi arkadaşım Hüseyin İlker Altınsoy’dan alacağım diye düşünüyorum. Çünkü bilgi  ve belgeleri derleyen romanımsı kurgulayan o.

Öykü anlatılırken yazar romanımsı kurguda pek çok duygu ve düşünceleri,  sahneleri ile olayları ve yaşamın  öyküsünü sarmış . Heyecanı diri bir anlatım. .

Her şey sorular bir yana, elbette sevgili Altınsoy arkadaşım, coğrafyanın dağlarını, eşkiyasını, ağasını, katılıkları, dağları, yerleri yarıp geçen efeleri çığlıkları türkülere topluma mal olan halkın geçmiş yaşam kesitlerini almış, getirmiş kaya başlarında sivri uçlardan, kırmızı çukurlardan. Yeryüzüne bugüne salmış. Bitkilerin sabah çiğine karışmış.

Geçmişin karanlık izlerini,  yaşamın dar uçurumlarını alıp okuyucuların önüne koymuş.

O nedenle Altınsoy’u tabii ki kutluyorum, tabii ki gönlüne sağlık diyorum, daha nice eserler  vermesini istiyorum.

Şimdi sözü öyküden, şimdiki zamanın sanatın yolculuğuna getirelim. Kitabın okuyucuya ulaşmasını ve tanıtılmasını sağlayan Muğla’da sanat ve kültürün yılmaz yorumlayıcısı ve Muğla’nın olaylarını, kişilerini gün yüzüne süren, diğer kuruluşların destek ve katkılarını alarak, onların çalışmalarına öncülük ederek sahneleyen Muğla Sanatseverler Derneği Başkanı Sadettin Özbek’e çok teşekkür etmemiz lazım.

Gerçekten Muğla’ya değer ve içtenlikle önemli süreçleri, önemli olayları sahneye şiirsel  yolculukla izleyenleri ile buluşturup, kaynaştırıyor.

Yine kitabın tanıtılması esnasında katılan tün izleyenlerini kutluyorum.

Ve Kitabın tanıtılmasında duygularını, düşüncelerini çok  içten gözlemleyebildiğim değerlendirebildiğim Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün beyefendiye teşekkürlerimi iletiyorum. Kitabın ruhu ve yaşadığımız coğrafya kesitinin duygularına inmiş, dinledim ve etkilendim.

Yazarı Altınsoy kitapta sözlü,  yazılı kaynakları dile getirmiş, son sayfalarında.

Böylelikle Hüseyin İlker Altınsoy Yerkesik Kerimoğlu Türküsü ve öyküsü ile Bodrum çevresinde yaşamış Kerimoğlu Ali, Gök Yörük öykülerini okuyucuların ayırt etmesini sağladı.

Kendisini bir kez daha kutluyorum. Yazın yaşamının başarılarını diliyorum.

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..