Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gökten beklediğimiz yağmur AKP'den geldi.

Gökten beklediğimiz yağmur AKP'den geldi.
 

Ama bu yağmurun çiftçiye faydası yok. Kuru yağmur. AKP'den Yardım Yağmuru.
Vatandaşı üzerine atılıyor çoğu kez kamyonlardan filân.
Altta kalanın canı çıkmıyor ama ezilenler oluyor. Bağrışmalar, yardım alanlara hakaretler, itişmeler, kakışmalar. Her şey mubah. Maksat yardımı kapmak.
Ama bazen de evlere servis yapılıp kayıt altına alınarak, oylar garanti ediliyor.

AKP'DEN YARDIM YAĞMURU.
AKP'li belediyeler vatandaşlara gıda, mobilya, giyecek, burs, kırtasiye, kömür gibi değişik yardımlar dağıtıyormuş Milliyet'in bugünkü haberine göre. ''Bu yardımlarla AKP'li belediyelerin, 2006'dan bu yana 2 milyonun üzerinde aileye ulaştığı belirtiliyor…’’

İnsan sevinsin mi üzülsün mü bilemiyor. Sevinmek istiyorum, hükümetin muhtaç vatandaşlarımıza yardım etmesine. Sevinemiyorum.
Hükümet muhtaç vatandaşlarımızın sayısını 5 yıllık iktidarı döneminde giderek azaltsaydı sevinirdim. O zaman bu hükümete ben de oy verirdim.

Dört gün önce bir müşterim geldi, seyyar büfeye çevirtmiş kamyonetini. O kadar güzel yaptırmış ki, şaşırdım. Cep telefonuyla resimlerini çekmiş. Almanya’da gördüklerimin hemen hemen aynısı. Dijital baskı ile kamyonetin etrafını giydireceğiz. Hem görüntüsü daha güzelleşecek, hem de reklam yapacak. Ben de para kazanacağım. Ufak bir ön ödeme yaptı ben çalışmaları birkaç saatte bitirip telefon ettim. Ertesi gün parasını getirecek ve çalışmalara bilgisayarımda bakacaktı.
Gelmedi.
Telefon edip sordum neden gelmediğini.

‘’- Abi o iş yatıyor galiba. Belediye arabaya ruhsat vermiyor.’’

Adam o kadar emeğinin boşa gittiğine mi yansın, yapılan masrafa mı, projesinin gerçekleşememesine mi?

Ne yapacağım? Hayırlı muvaffakiyetler dileyip kapattım telefonu.

Partiler artık, vatandaşı oy deposu olarak görmekten kurtulmalılar. Ne olur seçimleri kaybetseler. Emekli maaşları var, sigortaları devam ediyor. Milletvekili olarak yine yaşamlarını sürdürürler, danışmanlık yaparlar, ticaretle uğraşırlar veya başka bir meşguliyet bulurlar. Makamlarını kaybetmekten niye korkuyorlar? O makama millete hizmet için oturdularsa zamanı gelince kalksınlar, başkaları otursun ve millete hizmete devam etsin.

Bizim politikacılarımızın koltuk hırslarının sebepleri nelerdir? Bunları burada yazmam, onaylamazlar.

Ayıp değil mi? Günah değil mi? Vatandaş iş yapmak istiyor belediyeler önlerinde aşılmaz duvar örüyorlar.
''- Neden?''

İlk akla gelen,
''Rüşvetsiz iş yapılmıyor.''

Ama aynı vatandaşın belirli bir kısmına, bence kendilerine oy vereceklerini düşündüklerine erzak yardımı, yaz ortasında kışlık kömür yardımı, talebelere burs, bedava kahvaltı, cep harçlığı vs. Saymakla bitmez. Bence bunların hepsi göstermelik. Sadece oy toplamak için ve zavallı davranışlar.

Ayrıca eşitsizlik yaratıyor vatandaşlar arasında. Bir bölüm insanımız belediyeleri muhtarların hükümet destekli yardımlarıyla biraz olsun fakirliklerinin yaralarını sarıyorlar, bir kısmı da bu tip yardımların olduğunu medyadan öğreniyor.

Almanya’da bir ticarethane açmak 5 dakika sürüyor. Gidiyorsunuz kimliğinizle birlikte yetkili makama. Ne iş yapmak istediğinizi bildiriyorsunuz, makamı terk ettiğiniz andan itibaren ticarethaneniz kurulmuştur. Tüm evraklar arkadan gelir ve sizin devlete vergisini ödeyecek, kurallara, yasalara uygun çalışacak bir ticarethane işletmeniz sağlanacaktır. Buna uymazsanız hem ceza ödersiniz, hem de ticarethaneniz kapatılır. Alman hapishaneleri vergisini ödemeyenlerle dolu. Maliye'den korkar herkes.

Bizde de maliyeden korkmaları lâzım insanlarımızın, ama vergisini ödemediği için hapishanede yatan o kadar az ki, belki de yok. Ben hiç duymadım. Sadece yurt dışına çıkış yasağı, göstermelik olup sonradan paraya çevrilen cezalar. Yani caydırıcılığı olan ceza yok. Kayıt dışı ekonomi diye bas bas bağırırlar da kayda almayı kayda değer bulmazlar. Belki de beceremezler. Ya da kendileri daha rahat etsinler diye ellemezler. Ellerlerse cızzz... olur.

Ticaret yapmak isteyene asla zorluk çıkarılmaz Almanya'da, yol gösterilir, yardım edilir. Yeni ticarethane açacaklar için özel krediler vardır bankalarda. Bizde vatandaş yan gelip yatmaya teşvik edilir. Uyusun da oy versin ninni…

Ayıp, ayıp. Bu güzel ülkeye hoyratça davranan vatandaşlar yetişmesi için uğraşır hükümetler kendimi bildim bileli. Burada AKP’yi direkt olarak hedef almıyorum. Yaşamım boyunca gördüğüm hükümetler üç aşağı beş yukarı hep aynıydılar.

Bizim politikacılarımız Çinli Filozof Konfüçyus'u tanımıyorlar mı acaba? Tanıyorlarsa onun
BANA BALIK VERME, BALIK TUTMAYI ÖĞRET özdeyişini duymadılar mı hiç.

Duymuşlardır da, ''Biz bu vatandaşa balık tutmayı öğretirsek elimizden kaçırırız. Oy vermezler, su koyverirler. Ama ne kadar çok balık tutmasını bilmeyen vatandaşımız olursa o kadar oy! Ucuz balıkları veririz onlara oy toplarız.'' düşüncesinde olabilirler.

Oy Eminem oy... Suyundan da koy!...


Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/2007/07/16/siyaset/asiy.html

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..