Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '16

 
Kategori
Siyaset
 

Göktürk 1 Uydusu, güvenlik ve savunma stratejisi

Göktürk 1 Uydusu, güvenlik ve savunma stratejisi
 

Strateji, gerektiğinde mini etek giyebilmektir.


Türk Silahlı Kuvvetlerinin 2000 yılından beri uğraştığı iş yapabilir, rezolüsyonu yüksek (0.5m) bir gözlem uydusu Türkiye'ye hizmet vermek üzere 5 Aralık 2016'da fırlatıldı. Uydu, yer istasyonundan çekilmesi istenilen yerlerin görüntülerini yaklaşık 1000km yüksekten tarayıp, hafızasına alarak X bandında veri olarak istasyona gönderecek ve veriler  işlenip görüntüye dönüştürülecek. Yedi yıl ömrü belirtilen uydu sonrası dönem için şimdiden çalışmalara başlanması faydalıdır.

Birinci gerçek: Uydu üretmemiz yıllar gerektirmektedir. Atılan uydu Thales Alenia Space (esasen Fransa, biraz İtalya) üretimidir. Fırlatma kolaylığı için ekvatora yakın  Fransız Guyana'sından  Vega roketiyle fırlatılmıştır. Türk Mühendisleri bu gözlem uydusu yapılırken eğitim almışlar ve bilgi sahibi olmuşlardır. Esasen bu bilgi birikimi Dünya'dan uzaklığı 36000km olan haberleşme uydularının fırlatıldığı 1994 yılı Cumhurbaşkanı Özal döneminden beri devam etmektedir.

Türkiye'nin uydu çalışmalarında tereddütler olmuş, zaman zaman patinajlar yapılmıştır. Bu alanda yirmi (20)  yılı aşan bir çaba olmasına rağmen sebat ve  strateji uygulama tembelliğimiz mevcuttur. Göktürk 1 uydusu ve yer sistemi için 320 milyon €'nun üzerinde satın alma bedeli ödenmiştir. 13 Temmuz 2009'da yapılan sözleşme yedi buçuk  (7.5) yıl sonra, planlanandan yaklaşık iki (2) misli süre sonra , gerçekleştirilmiştir. Bu durum Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın sözleşmelerin gecikmeden uygulamaya konması için daha esnek, proje sever olmasını gerektirmektedir.

Uzay sistemleri test laboratuvarları kurulması , uzaya yük taşıyacak roket fırlatılması, yörüngeye sokulması, roket kontrolu ve istenen yere sevki ciddi yatırımlar gerektirmektedir. Ancak sebat edilir, yeterli kaynaklar ayrılırsa  hava savunma, stratejik gözlem ve uzayda varlık gösterebilme konularında ciddi ilerlemeler olabilecektir.

Fransa ise 1965'de ilk haberleşme A-1 Asterix uydusunu, 1986'da SPOT-1 gözlem uydusunu  fırlatmış ve sabırla yapılan çalışmalar Fransa'nın uzayda öncü ülkelerden olmasına katkıda bulunmuştur.

İkinci gerçek: Fırlatma sırasında söylenen sözler Güvenlik ve Savunma Stratejimizle ilgili olarak önemlidir.

Savunma Endüstrisi Stratejimiz askerin en iyi teçhizat, elbise ve eğitime sahip olmasına yönelik olmalıdır. Bunun için özellikle sivil haberleşme teçhizatı üreten firmaların askeri donanım üretmesinin teşviki (örneğin Zorlu grubu gsm telefon  üretiyorsa bunun kriptolusunu ve askeri tipini üretsin, Koç grubu land rover üretebiliyorsa hafif zırhlı aracı üretsin) yapılmalıdır.

Açıkçası sivil endüstriyel kuruluşlar, güvenlik alanlarında, askeri donanım üretebilmeli ve Orduya satabilmelidir.

Makine Kimya Endüstrisi Kurumu yıllardır modern makineli tüfek, piyade tüfeği, modern bir top üretimini yapmak için çalışmakta ancak sorunlar çözülememektedir. Bu yönden devlet kuruluşlarının, özel sektörün veya Vakıf şirketlerinin daha çabuk olması gereklidir. Aksi halde karşılanamayan ihtiyaç ithal gerektirmektedir. Pahalı ithal çözümü, bağımlılık veya ambargo gibi sıkıntıların sebebidir. Türkiye'nin silahını kendinin üretememesi İkinci Dünya savaşı sonrası sorunu değil iki yüz (200) yılı aşkın ve Osmanlı'dan beri gelen, teknolojik bir ürünü üretip, devam ettirememek, sorunudur.

Üçüncü Gerçek Kaynaklar sınırlıdır ve iyi kullanılmalıdır.

Üretilen ürünlerin mümkün olduğunca tüm güvenlik birimlerince kullanılması polis, jandarma, asker, özel güvenlik gibi sürümü ve standardizasyonu artıracaktır. Şüphesiz F35'i yapamıyorsanız buna bir konsorsiyum dahilinde katılmanız, endüstriyel pay almanız en makuldür. ABD, Çin veya Rusya gibi her şeyi yapacak durumda olmanız mümkün olmayabilir. Uluslararası silah tedarikinde çok kaynaktan ve barış zamanı tedarik önemlidir.

ABD ve Fransa hava savunma entegrasyonu deyip, ara yüzlerle çözülecek teknik bir sorunu abartarak "Uzun menzil hava savunma sistemi"nin Türkiye'ye teknolojik imkan sunan Çin'e verilmesini engelleyebilmiştir.

Bu tür stratejik sistem tedariki, örneğin beş (5) milyar $ büyüklükte, SSM tarafından ihaleyle değil, "Devletler arası ikili teknolojik anlaşma ile  bedeli ve kapsamı zamana yayılarak, beş-altı (5-6) yıllık bir süreç, tedarik edilmelidir. Örneğin Hindistan BrahMos seyir füzesi ailesini  Rusya ile ikili anlaşmayla ortak (joint venture) üretmiştir.

Uzun menzil hava savunma sisteminin Vakıf şirketlerine verilmesi, başarıyı garantilemez. Bu şirketler teknolojik tehditler alabilir. Devlet iradesi ve desteği şarttır. 

Thatcher savunma alanında ihaleyi değil seçilmiş şirket ve kuruluşlar için "Maliyet+kâr" ilkesini uygulamıştır. Türkiye iyi bir kontrol ile bu konsepti kendi şirketleri için başarıyla uygulayabilir.

Çok sayıda ülkeden alınan birimler entegre edilerek silah sistemleri üretilebilir ve küreselleşmeden istifade edilebilir. İsrail bu alanda başarılı bir örnektir.

Dördüncü Gerçek Tehdite Yönelik Strateji ve Silahlanma Olmalıdır.

Doğru tehdit analizi ile ihtiyaç olan alanlarda, caydırıcı nitelikte, yenilikçi teknolojilere önem vererek ve ihracat olabilecek alanlarda Savunma Endüstrisi teşvik edilmelidir. Askeri endüstride en ucuz olmak değil iş sahası açmak, yüzdeyüz (%100) başkasına bağımlı olup kaderini başkasına teslim etmemek dikkate alınmalıdır.

Napolyon'dan beri harp sahası resminin stratejik ve taktik olarak iyi okunması, vurucu mobil, çevik güçe sahip olmak, askeri kapasiteye uygun davranmak önemlidir.

Stratejik olarak kendinizden çok üstün ekonomik ve askeri güçlerle çatışmamak, müttefiklerinizle ortak hareket ederek yalnız kalmamak ve grup içinde menfaatinizi korumaya çalışmak da politik tercihler arasındadır.

 
Toplam blog
: 182
: 1556
Kayıt tarihi
: 14.10.12
 
 

Elektronik Y.Mühendisiyim. Teknik alan dışında Tasarruf ve tutumlu yaşam, Kişisel Finans Yönetimi..