Gökyüzünde duyulan esrarengiz sesler!

Tarih: 20.09.2012 yi 21.09.2012 ye bağlayan gece! Saat: 01.10 civarları! Yer: İstanbul, Ankara, İzmir ve daha nice şehirler! Ve gökyüzünden gelen borazan sesine benzeyen korkunç sesler! İsrafil sûra mı üfürdü bilinmez. Hasan Karacadağ’ın yazdığı ve yönettiği d@bbe 2 yani decc@l filmini izlemeyeniniz yoktur. Bu sesler oradaki seslerin aynısı ve başta Ukrayna, Almanya ve hemen hemen tüm Türkiye’den duyuldu bu sesler! Bu seslerin kaynağının ne olduğunu kimse bilmiyor. Kimisi bir depremin habercisi, kimisi yer küreden yükselen seslerin gökkubbeye çarpıp dünyaya yansıması diyor. Ya da bir uydurma olduğu söyleniyor! Bütün İstanbullular Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde bu haberi paylaştı. Bunun üzerine bazı gazeteler küçük başlıklarla geçiştirdi. İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Gündoğdu Şöyle bir açıklamada bulundu: “Bunun ya atmosforik bir hareket olması gerekir ya da yer altında bir olay olması gerekir. Atmosferik bir olay olsa bunun başka belirtileri de olurdu. Dün geceye dair herhangi bir yer hareketide saptanmış değil. Dolayısıyla ben bunun tamamen uydurma olduğunu düşünüyorum. Bilimsel bir karşılığı yok. Sosyal medya öyle bir yer ki biri ortaya bir şey atıyor, arkasından yüz binlerce kişi gidiyor.” Aslında bunun da mantıklı olma yanı da var!

Fakat bu konuyu derinlemesine her açıdan değerlendirmek lazım! Şimdi ilk bakış açımız! H.A.A.R.P Teknolojisi (Yüksek Frekanslı Aktif Aurora Araştırma Programı): Bu proje Amerika Birleşik Devletleri tarafından Alaska'da kurulan sismik depremler oluşturabilen, doğal depremlerin daha fazla tahribat yapmasını önlemek amacı kılıfı altında yer altındaki enerjiyi teknoloji yardımı ile silah olarak kullanılabilir hale getirebilmek için oluşturdukları bir projedir. San Andereas fay hattında meydana gelebilecek büyük bir depremin Amerikan ekonomisine çok büyük zarar vereceğini bilen ABD, yer kabuğundaki değişimleri izleyerek, daha deprem oluşmadan tektonik katmanlar arasında artan basıncı değişik noktalardan patlatıp boşaltarak, büyük depremi küçük depremler haline dönüştürmenin yolunu bulmuştu. Yıllarca önce Sırp asıllı Amerikalı bilim adamı Nikola Tesla tarafından geliştirilen bu''düşük frekanslı elektromanyetik ışınımla yüksek enerji nakli '' tekniğini hem Ruslar ve de Amerikalılar uzun zamandır bir silah olarak kullanmanın yolunu arıyorlardı. Bu yöntemle çok uzaktan, hatta uzaydan geniş alanlarda tahribat yapabileceklerdi. Bir yıldan uzun bir süre önce HAARP üzerine 60 büyük teori yayınlandı. O zamandan beri tahkikat yapanlar bu eşsiz projeyi UFO olaylarından Birleşik Amerika'daki dev güç merkezlerine ve en son olarak yakın zamandaki TWA 800 uçağının düşüşüne kadar herşeyle suçladılar. Bazıları bunu ''Pentagon'un kıyamet günü ölüm ışını'' olarak çevirdiler. Bu teorilerin bir çoğu dikkat çekici ve mantıklıydı. Bu eleştirilerin arasında Star Wars füze savunma planlarından, hava şartları değiştirme komplolarına, sun'i deprem yaratma ve hatta belki de insan zihnini kontrol eden deneylere kadar bir çok uygulama bulunuyordu. Birde Hasan KARACADAĞ’ın Deccal filmine bakalım. Filmde bir ses geliyor ve ülke “CİN” saldırısına uğruyor. İllüminati kartlarında ise sahte uzaylı saldırısında bahsediliyor. Ve elime geçen gizli notlarda ise bu senaryonun önce insanlara medya yoluyla enjekte edilip sonrasında ise insanlara uzaylı saldırısı yapıp sahte bir süpermenin piyasa çıkmasından bahsediliyor. – Büyük bir ihtimalle bu süpermen A.B.D asıllı olacaktır. Tabii! Şu anda kime sorsan uzaylılar saldırsa sizi kim koruyacak diye herkes A.B.D diyecektir. Çünkü bu fikir, filmlerle insanın bilinçaltına enjekte edildi bile. Şimdi gelgelim uzaylı var mı? Uzaylıları yok diyemeyiz.Çünkü Hud suresi 6. Ayette Allah "Gökte ve yerde hiçbir dâbbe (debelenen, kımıldayan) yoktur ki onun rızkı Allah'a ait olmasın." Yani gökte ve yerde debelenen varlıklar olduğunu söylüyor. Ve birçok insan uçan cisimler gördüklerini söylüyorlar.

Uzaylı diyoruz kendi bakış açımızla baktığımızda. Onlarda belki bize öyle hitap ediyor. Ben bu varlıklara “Dünya Dışı Varlıklar” diyorum. Hal böyle olunca da biz uzaylılar yok diyemiyoruz. Soru bir! Dünya dışı varlıklar(uzaylı) var mı? Soru iki! Bu varlıklar şu günlerde neden çok dile getiriliyor? Soru üç! Bu ses nedir? Ve son soru! Hasan Karacadağ bunları nereden biliyordu? Bu sesler gerçekten kıyametin habercisi mi? Dünyanın sonu yaklaşıyor mu? Son söz olarak sizlere şu kadarını söylemek isterim. İllüminati, HAARP gibi teoriler sizi korkutmasın. Eğerki kıyametten korkuyorsanız; kıyamet sizin başınıza kopacaktır!