Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '09

 
Kategori
Siyaset
 

Gökyüzündeki kuşlar kadar özgür ve mutluyum…

Gökyüzündeki kuşlar kadar özgür ve mutluyum…
 

İşte böyle özgürüm artık...


Bugün, ilk kez kendimi gökyüzündeki kuşlar kadar özgür ve mutlu hissediyorum.

Çünkü görevimi yerine getirdim, buna inanıyorum.

Osman, “Hadi” dedi, “Hadi, Kayseri’ye borcun var, gel göreve…”

Hiç düşünmedim uzunca, sadece “Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın” dedim. Mademki “Borcun var” dediler, borç ödenmeliydi.

Seneler sonra, uzunca bir ara verip tekrar siyasetin içine girmek oldukça zor bir uğraş, bu belli. Hele ki bir taraftan milyarlarca lira para harcama olanağına sahip partilere karşı, yakın eş, dost, ahbabın katkıları ile kısıtlı bir maddi olanak ile girmek, aslında sonu başından belli bir uğraş.

Buna rağmen “Varız” demek var ya…

İşte o bile büyük bir cesaret ve erdem bana göre.

Günlerce aday olduğumuz bölgenin yapısını inceleyip, ardından da “Bakın millet… Buralar yanlış, bu yanlışı da biz düzeltiriz” diye ortaya çıkmak, insanları inandırmak da zor iş.

Hele hiç alışık olmadığınız bir tarzda, kapı kapı gezerek, el sıkarak, hatta elense çekerek, öperek, güler yüz göstererek gerçekleri anlatmaya çalışmak.

Seçmen kitlesine “Sadece hizmet etmeye geliyorum, başka amacım yok” demek kolay da, inandırabilmek bir o kadar zor ne yazık ki…

Millet, aşevleri ile aldatılıyormuş, açlığa, işsizliğe mahkûm edilmiş, elektrik, su parası, ev kirası ödemeyecek durumda, esnaf sabahtan akşama kadar oturuyor…

Çare?

Çare var… Çare kendisi, ancak farkında değil. Ödenen elektrik su paraları, evlerine gelen iaşe kolileri, aşevlerinden dağıtılan yemekleri kurtuluş sanmanın rahatlığı içindeler.

İşyerleri kapanmış, çalışanlar kapı önünde kalmış, çekler, senetler ödenemiyor…

Ama başbakan çıkıp, kredi kartı borçlularını suçluyor, onlara “İyi, dürüst adam” gözüyle bakmıyor. İşveren, işyerini kapattıysa “Beceriksiz” diyebiliyor, yetmiyor “İşçi çıkarırsanız seçimden sonra görüşürüz” diyor.

Hükümet olarak iktidara geldikleri günden bu yana yürüttükleri ekonomik politikaların milleti düşürdüğü durumu unutup “Kriz teğet geçti” derken, esas küresel krizin daha memleketimize hiç uğramadığının farkında değil. Bir de o kriz gelince ne hallere düşeceğiz, kim bilir?

Bunları anlattık…

İnandırdık mı?

Sanmıyorum, inandıramadık. Güvendirebildik mi? Sanmıyorum…

Peki, aday olarak bizden mi kaynaklanıyor? Hayır, bizden kaynaklanan bir şey değil. Olması da mümkün değil, çünkü açıkça ortaya koyduk her bir şeyi.

Belki çok gezemedik kapı kapı… Ama kapılarda dolaşmak çözüm mü? Değil, olmamalı…

Bütün bunlara rağmen, bugün havadaki kuşlar kadar mutlu ve özgürüm, çünkü görevimi yaptım.

Ancak bitmedi henüz…

Gâvura kızıp oruç bozmayacağız, millete gücenip görevden kaçmayacağız, devam edeceğiz. Biliyoruz ki bu milletin bize ve bizim gibi düşünenlere ihtiyacı var.

Sadece ve belki yakınmaların devam ettiği süreçte “Kendiniz ettiniz, kendiniz buldunuz” serzenişini göstereceğiz yüreğimiz elverirse… Belki de onu bile yapamayacağız, çünkü bu geminin içinde biz de olacağız.

Bizim lügatimizde “Yılmak, yorulmak” yok, devam edeceğiz.

Seçilen adaylara başarılar dileyeceğiz, ama yerlerinde rahat oturamayacaklar, çünkü biz hep burada olacağız. Hep ayaklarının altında dolaşacağız.

Bugün gökyüzündeki kuşlar gibi özgürüm, çünkü bundan sonra da “Özgürce” yazacağım “Köşe”me tekrar kavuştum. Hem de “Görevi” en iyi şekilde yapmanın huzuru içinde.

Yine birlikte olacağız ve anlatmaya devam edeceğiz, sonuna kadar…

Yine sonuna kadar varız, gökyüzündeki kuşlar gibi huzur içinde. Bir gün bu yapıyı yıkacağız. Kaçmayacağız, göçmeyeceğiz, bu böyle biline…

Hoş bulduk… Eğer “Hoş geldin tekrar aramıza” derseniz…

30 MART 2009

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..