GOL vardır, vezir eder; GOL vardır, rezil eder!

Ezeli rekabette, "Fener'i yenelim de varsın şampiyon olmayalım, önemli değil!" denilerek motivasyon sağlanan, ölümüne, ölümüne! diye haykırılan bir derbi yine tarih oldu... Ne oldu sonuç? Henüz belli değil, 12 maç sonra Fenerbahçe'yi yenebildiler...o da 37. dakikada kaleci Volkan ve sabıkalı Edu katkılı bir golle...

Biz bu ikilinin golleri ile bu yıl kaç kez kahrolduk. Kendi kalesine gol atmakla anılan oyuncu kategorisinde ilk sırada Edu. Volkan da öyle basit hatalar yaptı ki. Kurtardığı kadar da yediği goller tam jeneriklik. En çok gol atan takım olmasına rağmen, büyüklerden en çok gol yiyen de oldu Fenerbahçe.

Ezdi, geçti, parçaladı, darmadağın etti sözlerine katılmıyorum...öyle olsaydı birkaç gol daha atılırdı, hazır Volkan sakatlanmışken, savunmada Lugano yokken, Edu dağılmışken ve ortada acemi Maldonado varken. Gol vuruşları açısından çok kısır bir maç oldu, paslar gelişi güzel, ikili mücadele şeklinde geçti oyun. Buna şükür, Servet, Sabri sakindi, sakatlama vukuatları olmadı. Kartlar da havada uçuşmadı. Fırat Aydınus zaten en klas hakemdi, şimdi derbilerin vazgeçilmez hakemi olmayı garantiledi.

Fenerbahçe, tüm verilere göre üstün durumdaydı tek eksikleri goldü. Atamadılar, ama attırdılar. Maça konstantre olamamışlar ne yazık ki. Ya ciddiye almadılar ya da korktular desem, öyle değil, gayet masum bir seyirci vardı tribünlerde, yeni ezberledikleri şarkıyı söylediler 90 dakika boyunca. Fenerlileri şaşırtan bu oldu belki, geçen yılki gibi bir ortam bekliyorlardı, olmayınca da relaks oldular...nasıl olsa atarız dediler.

Akşam misafirlerimiz vardı, genç çift, koyu Fenerli...onları teselli edeceğim derken kendi derdimi unuttum. Üzülmedim desem yalan, yenilgiye değil, ipin ucunu kaptırmamıza. Şimdi bekle, rakipler puan kaybetsin, Sivas iyi oynasın, diğerleri maça asılsın...sanmıyorum. Galatasaray rakibi motive etmiyor, bize karşı oynadıkları gibi oynamıyorlar, tek Kasımpaşa oynadı o da kazandı... Hele Gençlerbirliği Oftaş'ın puan alacağını hiç sanmıyorum, Sivasspor'un da büyüklere karşı direnci bir yere kadar.

Bizim kalan maçlarda puan kaybetmemiz zor gibi, Kadıköy'de bir başka oluyorlar. En son Trabzon maçında ise daha güzel oynayacaklarını düşünüyorum. Neden mi? Çünkü şimdiye dek her türlü sonuca katlandı taraftarlar, iyi günde kötü günde destek oldular. Şimdi aynı hoşgörüyü göremeyecekler. Maç sonunda Alex ve Kezman taraftarlar tarafından tacize uğramış. Bir-iki hafta önce kahramandılar. (Benim için hala öyleler...) Taraftar böyle işte, Alex kadar takımına katkı sağlayan başka bir oyuncu var mı? Adam biyonik adam değil ki, her maç mükemmel olsun.

İş Volkan da bitiyordu, o da her zaman ki yaptıklarından birini yaptı. İlk kez değildi bu hatası. Şimdi keşke Zico onu çıkartıp Serdar'ı alsaydı, diyeceğiz, Maldonado yerine Selçuk oynasaydı, Vederson niye oynamadı, Deivid niye yerinde değildi, diyeceğiz...ama ne desek nafile! Top yuvarlak, maç 90 dakika!

Rakip, son 10 gündür o sakat bu sakat, diye taktik uyguladı. Aynen camii önünde kolu bacağı sarılı para toplayan, ama zabıtayı görünce tabanları yağlayan sahte sakatlar gibi. Ümit Karan, sakattı, maç boyunca tazı gibi koştu, bir kale önünde bir bizim kale önünde, nasıl sakatsa ? Parmakları da hep hakemin gözünde, birkaç uyarıdan sonra neyse kartı gördü, haftaya cezalı. Mehmet Topal yine öyle...iğneyle oynadı yarım sezon.

Ellerin sakatları canhıraç koşuyor, bizim sağlamlar ayakta dururken sakatlanıyor, bu işte bir sakatlık var yahu!!!

Bence Hakan ile Lincoln oynasa daha iyi olurdu. Nonda ve Ümit Karan bize ters geliyorlar. Lincoln'ü izleyemeden sezon bitti, ama helal olsun hala seviliyor. Diğer koşturanlar hiç destek almıyor taraftarlardan. Bir de Kalli olayı var ki anlaması zor, adam takımı bıraktı gitti, şimdi gelmiş maçı izliyor hem de ağlıyor, bu işte de bir iş var...sen oyuncuların kazan kaldırmasıyla kovul, sonra gel maçı izle...

Herkes orada, eski- yeni kim varsa...Ama milli takım teknik direktörü kendine ayrılan yerde başkası oturuyor, diye stadı terketmiş. Bu da garip bir durum, manevi çocuklarını canlı canlı izleyememiş sayın Terim.

Ali Şen maçtan önce "bu maçta Adnan Polat iyi oynarsa Galatasaray kazanır, demişti. Dediği oldu. Kaybetselerdi çok şey olurdu, kazanıp paçayı kurtardılar, Fener'i yen, gerisini boş ver!

Fener cephesinde ne olur, hiçbir şey olmaz. Bu yıl olumlu şeyler yapıldı, yapabileceğinin en iyisini yaptı. Zico, ilk kez oyuncularını eleştirdi. Üzgün olduğu kesin!

Biz yine severiz, destekleriz takımımızı! Bu sevda şampiyonluktan öte birşey, adı konulamayan!

Resim Mliiyet Galeriden...