Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '08

 
Kategori
Özel Günler
 

Gölge etmeyin yeter, kutlama istemeyiz...

Gölge etmeyin yeter, kutlama istemeyiz...
 

Bu akşam izlediğim televizyon programında ülkemizin kadına yönelik fiziksel şiddette en ön sırada olduğunu söylediler. Taciz ve töre cinayetlerinden de söz ettiler, ama özellikle iş yerinde karşılaşılan psikolojik tacizden söz etmediler. Ne yazıkki özellikle ülkemiz de bedensel ahlak daha ön planda, bedene taciz , cinsel içerikli taciz olursa veya fiziksel şiddet olursa sorun olarak görünüyor. Peki ya, beynimiz ve kalbimizle yaşamıyormuyuz?! uğradığımız psikolojik travmalar da ciddi taciz değil mi?

Daha önce de blog yazılarımda yer vermiştim, iş yerimizde kendini bilmeyen erkek hekimlerin saldırgan tutumlarına maruz kaldığımızı anlatmıştım. Daha bu gün yine benzer bir olay başımıza geldi. Acilen yapılması gereken bir girişim için bir ekip olarak toplandık. Kendisi ile ciddi sorunları olduğunu tahmin ettiğim erkek meslektaşım ben hastanın başına gidene kadar oradaki çalışan hanım arkadaşlara durmaksızın sözel saldırıya başlamış. Ben gittiğimde de, öncelikle görevimizin hasta odaklı olması gerektiğini, kızdığı mesele her ne ise bunun yapılması gerken işlem sonrası çözülebileceğini sakin bir dille anlatmaya çalıştım ama nafile! Sürekli şikayetlenerek, bağırarak ve sataşarak hasta başında bulunan herkesi kırdı geçirdi. Çok uyardım kendisini, çevreni kırıyorsun, söylediklerine pişman olacaksın...vs şeklinde olumlu uyarılar yapmaya çalıştım ama işlem bitene kadar hiç susmadı. Bu arada merak edilmesin, hasta uyuduğu için hiç bir şey duymadı. Ama herkesin morali bozuldu ve gerildik. Üstelik bu kişi kendisini tanıdık tanıyalı böyle karekter gösteriyor. İşin kötüsü kendisi gibi 3-5 arkadaşı daha var, bu kişiler değişen şiddetlerde psikolojik tacizlerini çevrelerine yayıyorlar. Karşı karşıya kaldığınızda yapacağınız hiç bir şey kalmıyor, aile terbiyesi koşullarında konuşamıyorsunuz bu kişilerle, zemberekten boşalmış gibi zehir kusuyorlar çevrelerine. Ne yazıkki çoğu hanım çalışanda bu kişilere karşı, gerek mevki gereği, gerek ahlaki yönden aynı seviyeye düşmemek için karşılık veremiyorlar ve bu tür kişiler ortalıkta yaşayıp gidiyorlar. Her meslek gurubunda olduğu gibi, hepimiz insanız işte, her çeşit karekter var ve her türlü olay yaşanabiliyor.Bu gün ne kadar muatap olmayıp, terbiyeli olmaya davet edip, sakinleşmeye çalışsak ta, hastaneden çıktığımda gergin ve sıkıntılıydım.

Yolda kadınlar günü için verilen çiçekleri ve hediyeleri gözüm görmedi, kadınlar günü kutlaması falan istemiyordum. Kaç yaşımıza geldik, ciddi eğitimler aldık ama hala daha saygılı bir sosyal ortamlar olsun diye savaşım vermek zorunda kalıyoruz. Bir günlük çiçek almalar, şiir okumalar, yemeklerle göz boyamak değil de, kadınların emeği ve sevgisi için saygı duyulan, takdir edildiği günlerin sürekli olmasını dilemeliyiz. Kısacası ilişkilerinde saygın insani davranışlar gösteren erkeklere değil sözüm, ama özellikle karşılarında nezaketlerini bozmayan kadınlar olduğu halde fütursuz davranan erkekler, gölge etmeyin yeter...kadınlar günü istemiyoruz biz.

Sağlıklı ve mutlu günlerin hepimizin olmasını diliyorum, sevgilerimle

http://www.nirvanacoaching.com/images/blog/heart2.jpg

 
Toplam blog
: 196
: 6404
Kayıt tarihi
: 30.03.07
 
 

Uzman doktorum, kendimi bildim bileli çalışıyorum. Kendi adıma  yaşamdan beklentim, huzurlu ve ko..