Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gönderilmemiş mektup

Gönderilmemiş mektup
 

yazmışım...göndermemişim.


Mümkün olsaydı size yeni bir dünya kurmak isterdim. Özgürce yaşanan, yalansız, çıkarsız bir dünya. Sevgileri olduğu gibi, güzellikleri yaratıldığı gibi yaşanan bir dünya. İnsanız ve insanlar bir kalıptan çıkmış metalar değil ki mümkün olsun bu. Herkesin kendi beyni, kendi gözü , kulağı var ve diyor ki; ‘’bu Ben’im’’. Herkes ‘’Ben’im diyince milyonlarca Ben’ler , fikirler çıkıyor ortaya . Milyonlarca da yanılgılar, yanlışlar bir o kadar da umutlar, doğrular çıkıyor. Bunlardan biri de Ben’im .
Yanılgıyı, yanlışı, nefreti yaşadıkça dünyaya kızdım. Sevgiyi, doğruyu, umudu yaşadıkça dünyayı sevdim.
Ben nasılsam dünya da öyleydi işte . Değiştirmek çabası niye ?
Önce Ben olmayı sevmeliyiz. Dünya nasılsa zaten sevmeye hazır.

Çocuklarım, yıllar su gibi akıp gidiyor. Geriye baktığınızda ‘’ben yaptım ve iyi ki de yapmışım’’diyeceğiniz bir şeyleriniz olsun. Olsun ki bir gün benim gibi mutlu olasınız.

Ben ne mi yapmışım ? Ben hep sevmişim, hayal kurmuşum, umut içinde yorulmuşum, en güzeli de sizleri dünyaya getirmişim. Sizlerde yapmak isteyip de yapamadıklarımı yaşamak istemişim. Siz mutlu olduğunuzda mutlu olmuşum. Öğrenmişim. Öğretmişim. Sizlerin daha iyi bir insan olmanıza yardım etmeye çabalamışım hep, kendi insanlığım kadar.

Ne yaparsak yapalım yalanlar hep olacak. Yanlışlar da olacak ve doğrular, güzellikler bunların sayesinde güzel olacak. Her şey aynı olsaydı, herkes aynı düşünseydi inanç, sabır, çalışmak, sevgi, nefret anlamını bulur muydu ? Sanmıyorum.
Dünya çelişkileriyle dünya, insanlar insanlıklarıyla insan. Ne yaparsak kendimize, kendimiz için. İyi bir hayat yaşamak istiyorsak akıllı olacağız. İstemiyorsak da aptal. Bu kadar basit işte !

Dünya. Ah ! dünya , Allah seni biz kulların kızdıkça ‘’yalan’’ desin diye mi yaratmış ne. Yalanı yalan olan insanlar bu gün yer üstündeyse, yarın altında olacaklar.İ şte bütün mesele bu; altındakiler, üstünde olmuşların hesabını verirken, kolay mı, zor mu olacak? Bunu düşünmeliyiz.

Onun için insan gibi insan olmalıyız, insan gibi davranmalıyız çevremizdekilere. Bu korkudan değil! sevmekten olmalı. Olduğu gibi sevmeliyiz insanları.
Kusurlarını biz düzeltemeyiz ki uğraşalım, insanın kendisi isterse düzeltir ancak.
Kısacası biz başkalarıyla değil ! kendimizle uğraşmalıyız.

Başta ‘’mümkün olsaydı size yeni bir dünya kurmak isterdim’’ diye yazmışım, oysa yeni bir dünya değil aradığım. Anladım. İnsanlık aranıyor çocuklar ! insanlık…
Nereye gittiyse, gidiyorsa, gidiyor işte; bencilliğe, paylaşımsızlığa, sevgisizliğe doğru yol alıyor sanırım.
Onun için yeni bir dünya aranıyor.
Orada da insanlar olacağına göre, bize yeni bir dünya değil ! çağdaş kafalar, düşünceli duygular, yontulmuş hoşgörüler lazım.
Bize insanlık lazım çocuklar.

Saat öğlen vakitlerinde. Hiç düşünmeden yazdım bu satırları. Kendimi, kendimce sorguladım’’ben insan mıyım’’ diye. Karar verdim; ben insanım.
İnsanları seviyorum; bana acı çektirdikleri için.
Hatalarımı seviyorum; bana doğruları buldurdukları için.
Yanlışlığa kızmıyorum; kendi yolumu gösterdiği için.
Kızgınlıklar, hayal kırıklıkları olmasaydı, şimdi bütün bunları sorgulama yetisine sahip olabilir miydim?
Olamazdım.

Onun için ben her şeyi seviyorum.
Yaşamayı da bu yüzden istiyorum.

Sevgilerimle …Anneniz.

2 Şubat /1998/Pazartesi

 
Toplam blog
: 285
: 1333
Kayıt tarihi
: 09.12.06
 
 

Zonguldak doğumluyum. AÖF Mezunu olup, üç çocuk annesiyim. İki de torunum var. Şiir, doğa yürüyüş..