Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '13

 
Kategori
Futbol
 

Gönlüm, Beşiktaş şampiyonluğundan yana

Gönlüm, Beşiktaş şampiyonluğundan yana
 

Bilic, Beşiktaş'a çok keyifli, coşkulu bir futbol oynatıyor. Aklına sağlık!


Türk futbolunun bugünden çok daha dengeli ve istikrarlı bir yapıya kavuşması için en ideali, ligimizin 5.büyüğü Bursaspor'un 2.şampiyonluğuna ulaşmasıysa da; gerçekçiliği elden bırakmamak lazım. O ancak 100 yılda bir olur. Zaten ligde şu ana kadar oynadığı 7 maçta ancak 8 puan toplayabilen, sezon başı Hikmet Karaman'ı kovup yerine Daum'u getiren Bursaspor da; bu haliyle lig zirvesinin çok uzağında.

Mustafa Akçay'la yeni bir hava yakalayan, farklı bir kimliğe kavuşan Trabzonspor'un şampiyonluğu, Türk futbolunu yeniden 4 büyüklü günlerine döndürür. Böyle bir durumda tabii ki Türk Futbolu kazançlı çıkar. Ama Trabzonspor'un 7. şampiyonluğuna bir türlü izin vermeyen İstanbul'un futbol efendileri; bu gidişle, bir 30 yıl daha buna izin vermezler.

Ersun Yanal, ilk hafta kazasını saymazsak, daha önce çalıştırdığı her takımda olduğu gibi, sezona fırtına gibi başladı. Ama Yanal'ın sorunu, takımını sezona hızlı başlatamamak değil ki. O hızı, sezon geneline yayıp yıl sonunu da aynı hız ve başarıyla getirememek. Benim tanıdığım Yanal, takımda görülecek ilk ciddi form düşüklüğünde beyaz bayrağı çeker! Yanal'ın Fenerbahçe'si, en iyimser tahminle ligi 2. bitirir.

Fatih Terim'i antreman ortasında Florya'dan kovan Galatasaray, Mustafa Denizli dışında kimi getirirse getirsin; ligi en iyi ihtimalle 3. bitirirdi. Ve bence bu sezonun Galatasaray'ı için ligi 3.bitirmek, büyük bir başarı olur.

Hani son yıllarda her yıl yeni, farklı bir Anadolu takımını şampiyonluk adayı yapan ligimiz için, şu ana kadar o tarzda bir takım da görünmediğine göre... Şampiyonluk için geriye bir tek Beşiktaş kalıyor. Ne yalan söyleyeyim. Gönlüm de Beşiktaş'ın şampiyon olmasından yana. Peki neden mi? Şundan efendim:

Her ne kadar İspanya, İngiltere, İtalya, Almanya liglerini de 1 veya 2 takım domine ediyorsa da, Türkiye; henüz o hacim ve ölçekte bir futbol ekolü olmayı, yaratmayı başaramadı. Biz gelişmiş bir futbol kültürü oluşturana dek, şampiyonluk yarışının en az 3 takımımız arasında yaşanmasında büyük fayda var. Zaten söz konusu ligler de aynı yollardan geçerek bugünlere geldiler. Merak eden, açıp okuyabilir.

Daha 3.büyüğü Beşiktaş'ı bile ayağa kaldıramayan bir futbol modeli, futbolcu madeni Anadolu'yu da temelli ve kökten bir biçimde ayağa kaldıramaz. O Anadolu'yu, ülkenin futbol kaderine ortak edemez. Böyle bir lig, Galatasaray mı şampiyon olacak Fenerbahçe mi? sığlığına saplanıp kalır. Üzgünüm ama; gerçekler böyle.

Futbolumuzun en eski, en kıdemli kulübü Beşiktaş; bugünden çok daha başarılı olmaya fazlasıyla layıktır.

Çünkü bu ligde; en pozitif, en hızlı, en ofansif, en estetik futbolu Beşiktaş oynuyor.

Çünkü Slaven Bilc'in yaratıcı, eğlenceli kişiliği, futbol felsefesi, romantik isyankarlığı Beşiktaş'ın futbol kimliğini geçmişten çok daha kişilikli ve sistemli hale getiriyor. Hocanın taktik ve stratejik becerisi çok üst düzeyde. Fatih Terim'in olmadığı bu ligi; dürüst, adil, çalışkan, hırslı, 4 dil bilen, hukuk eğitimi almış, müzisyenlik de yapan, idealist bir futbol adamı olan Slaven Bilic; sürüklase edecektir.

Çünkü her ne kadar tutkulu bir Galatasaray taraftarı olsam da, ülkemde Galatasaray ve Fenerbahçe dışında şampiyonluk kazanan her takım; Futbolumuzu çok sağlıklı yarınlara taşır.

Kendi takımı her geriye düştüğünde, futbolumuzun bilinen ama söylenemeyen güçleri; aniden ortaya çıkıverir yeniden! Taraftarı oldukları kulüp için ellerinden geleni ardlarına koymazlar; sağolsunlar! Futbolun son 30 yılına şahit olmuş bir adam olarak şimdiye kadar sayısız kez izlediğim bu filmden inanılmaz derecede rahatsızım. Bu sözüme kızanlar; bana değil, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın UEFA'da düştüğü son duruma baksınlar.

Derdim kimseye laf sokmak  falan değil... Herkesin bildiği bir Türk futbol gerçeğini, apaçık. ortaya koymaktır. Her neyse.

Bugüne kadar Türk markası taşıyan birçok takımda da görüldüğü üzere, Beşiktaş kendi tekerine çomak sokmazsa...

Kara kartallar, şu ana kadar oynadığı mükemmele yakın futbolu sezon sonuna kadar sürdürebilirse...

Bilic, önümüzdeki haftalarda açacağı puan farkının rehavetine kapılıp basit ama güçlü futbol anlayışına kişisel fantazilerini katmaya kalkışmazsa...

Muhtemel bir Beşiktaş şampiyonluğundan rahatsız olanlar, böyle bir durumu kendileri açısından tehlikeli bulanlar futbolun endirekt yollarında Beşiktaş'a pusu kurmazsa...

Ve en önemlisi de, Futbolun adaleti varsa... - Bence yok çünkü. Aynen yaşadığımız şu hayat gibi. -

Gönlüm, Beşiktaş şampiyonluğundan yana.

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..