Gönlümde şenlik var :)

Tohumlar fidana,
Fidanlar ağaca,
Ağaçlar ormana,
Dönmeli yurdumda.
Yuvadır kuşlara,
Örtüdür toprağa,
Can verir ovaya,
Ormanlar yurdumda.
Bir tek dal kırmadan,
Ormansız kalmadan,
Her insan bir fidan,
Dikmeli yurdumda.

Milliyet Hatıra Ormanı ile ilgili gelişmeleri yazan azimli ve çalişkan blog yazarımız Yusuf Aysan'nın yazısını (1)okuduğumda, çocukluğumdan beridir çok sevdiğim bu parçayı söyler buldum kendimi..Sadece dudaklarım değil, yüreğimle de, büyük bir coşkuyla hem de.

Gerçekten ülkemizin sahipsiz olmadığı, gönülleri hala bu ülkenin güzelliği ile çarpan insanların varlığını görüyorum sizlerin bu gayretlerinde, sabrında ve azminde...

Ben hiçbir zaman şüpheye düşmedim zaten Milliyet Blog Hatıra Ormanı kurulacağına dair..Daha yola çıkılırken o kadar donanımlı ve alt yapı çalışmaları ile çıkılmıştı ki, ormanı kurmadan yakasının bırakılmayacağını tahmin etmiştim. Ama gene de somut adımları görmek, bu uğurda yol kat edildiğine tanık olmak beni de heyecanlandırdı ve mutlu kıldı doğrusu.

Bu kadar kalabalık ve farklı yaşamlardan insanların bir araya geldiği bir platformda, böylesine bir organizasyonun peşine düşüp gerçekleştirmek ciddi çabalar gerektirir hepimizin de tahmin ettiği gibi. Herkese büyük sorumluluk ve hassasiyet düşer bu uğurdaki çalışmalarda. Her katılımcı, her bir cümle sarf eden bu emeğin neferidir aynı zamanda. Ben de bu neferlerden biri olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Bir orman kurmanın, burada bu kadar gündem bulması beni ayrıca sevindirdi. Yıllardır çok sahipsiz kaldığını düşünürüm ormanlarımızın (benim durduğum yerden bakılınca bu cümlenin az bile olduğunu lütfen bilin). Sadece piknik zamanında hatırlandığını, aslında suyumuzdan soluduğumuz havaya kadar yaşamsal ihtiyaçlarımızın en büyük kaynağı olduğu her nedense göz ardı edilir. Daha popüler söylemler, içine çevre kelimesi girdiğinde daha bir önemsenen konular olduğunu gözlemlemek acı aslında. Çevre ve orman birbirinden çok farklı çalışma alanlarıdır. Sorunları da , çalışma konuları ve objeleri de birbirinden farklıdır. Elbetteki birbirinden tamamen ayrıdır, hiçbir bağlantıları yoktur demiyorum ama yeri gelmişken, sizleri de çok sıkmadan hiç değilse bu kadarını yazmak istedim. Buradan lütfen çevre ile ilgili sorunları küçümsediğim anlaşılmasın. Konunun özüne dikkat çekmek istedim sadece.

Bu arada oğlum geldi ve yukarıdaki parçayı görünce başladık büyük bir keyifle beraberce söylemeye:)

İlerki yıllarda da, aşağıdaki parçayı Milliyet Blog Hatıra Ormanının altında söylemeyi hayal ediyorum:)

Kestane gürgen palamut,
Altı yaprak üstü bulut,
Gel sen burda derdi unut,
Orman ne güzel ne güzel.

Hep bir ağızdan söyler miyiz?:)

Sevgi ve saygılarımla.

(1)http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=36159