Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '10

 
Kategori
Felsefe
 

Gönlüme Öğüdüm II

Gönlüme Öğüdüm II
 

Her bahçenin kendine göredir gülü... Sor bakalım Mecnun'a, Leyla'dan başkası gül olur mu...


Gönlüme Öğüdüm II

Hep Leyla’dan dinleyip de, anlatmaya kalkma Mecnunu,
Biraz da kendine sor...Bakalım Leyla, gerçekten Leyla mı dedim kendime…
Sanki “güle sorma… o bilmez aşkı sevdayı” diyen benmişim gibi….

Gül bilmezse kim bilecek ki diyecek oldum, ama baktım ki gülün bir şey diyecek yok hali,
Medet ummakta rüzgârdan, sallasın kendisini, yaysın güzelliğinin kokusunu diye...

Ya bülbül… dönmekte etrafında gülün, sakınmaya çalışarak dikenlerden.
Belki de katlanmaktaki gönüllülüğü, dikenler de gülden olduğundandır.
Aynı daldan beslenirler de biri gül olurken, diğeri kusur saymaz kendine diken olmayı..

Gülün rengi al… gülün rengi kırmızı, gülün rengi ayartıcı..
Gülün teni parlak, gülün teni ışıl ışıl, gülün teni gül gibi kokmakta..
Bülbül ise alacağı nektarı aramakta, gülün güzelliğine kanarak…

Görenler kıskanmakta tutkulu ısrarını bülbülün.
Öyle yakıştırmışlar ki birbirlerine,
Hafız dahi layık görmüş, her gece bir bülbülün ötüşünü,
Her seher bir gülün açışını, rintlerin rindane sessizliğine.

Bülbül bir süre gülle yaşayacak... daha çok da gülün hayaliyle.
Solgunlaşmaya başladı mı rengi, ilk terk eden kokusu olacak gülü.
Dikenleri de umursamayacak bülbülü, kıskanmak ne kelime…
Ya bülbül… ömrü aramakla geçecek, kaybettiğini sandığı gülü.

Her bahar yaşanacak bir öyküdür bu.
Yeni bir yılın baharını beklerken başkaları
Bir yılda çok baharlar yaşar, gülü yediveren olan bazıları.
Nasıl olsa bülbül her zaman gönüllüdür aldanmaya,
Alev saçan renge, kadifemsi saten tene, bir hoş duruşa, bir edalı salınışa.
Nasıl olsa bülbül aşıktır, gülde var sandığı balözüne…

Ve gülü koparırlar,
Güneşten dahi kıskanarak, daha sabahın seherinde,
Kokusunu vermesin diye kimselere…
Yolarlar, kaynatırlar, damıtırlar, yağını çıkarırlar..
Üstüne de beste yaparlar bülbülün ağıtı niyetine.
“Bilirim senden bana yok bir faide ey gül
Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül”
diye…

Hayat böyledir.
Gün gelir hazan rüzgârı seçmez olur gülleri, esmeye başladığında
Ne gonca dinler, ne rengini ayırır ne de bülbülüne acır…
"Bu zevki safa, sahn-ı çemenzare de kalmaz
Güller dökülür… bülbül ölür… har’e de kalmaz”…
Gerçekte herkes kendine güldür.. bülbülü olmasa bile
Kimi tomurcuk, kimi gonca, kimi gülmekte, kimi solmakta.

Dökülmemeye, gazel olmamaya çare mi var,
Hiç değilse, daldan düşünceye kadar gül gibi yaşa..
Kimi boşuna çabalar bir gül için, kimi sevdalanır kendi kendine.
Kimi erer muradına, kimi muradım bu muydu der, çıkmaz kerevetine...
Çabalasak da her şey gönlümüzden geçene değil, olacağına varır.
Ama, amaca uygun olmayan çabalar, çaba mı sayılır.
Hedefe götürmeyen adımlardan geriye kalan, anlamsız yorgunluklar değil midir?
Denize düşenin çabasını, suya doygunluktan mı zannedilir.
Leyla diye sarılıp nefesini kestiğinin ölümünü, mutluluktan mı bilinir?.

Verenlerin sevgisi kalmayıp, en değerli hediyelerin bile değersiz kaldığında
bıtkınlığın verdiği umursamazlık galip gelir de;
"güzelsen, güzelsin, yok mu benzerin,
Goncadır ilk hali bütün güllerin"
denir.

Sen de gülsün. Senin de ancak bir baharın var…
Sen de tomurcuklanır, sen de goncalığı tadar da gül olursun bir gün..
Senin de etrafında dönenler, seninde güzelliğine yananlar olur.
Senin de mevsimin geçer, sen de solarsın…
Senin de hayalinde kalır ancak bir zamanlar gül olduğun.

Her insan kendi bahçesinde açan bir güldür.
Her gülün kendine göre bülbülü olur,
Rengini, güzelliğini yaşattıracağı ya da dikenlerini tattıracağı...
Ve günü geldiğinde her gül gibi, her insan da kendi dalında solar…

Ya solmadan, gül olduğunu bil, tadını çıkar…
Ya solmanın kaçınılmazlığını bilerek gül gibi yaşa...

Haydi Hayyam Usta, zaman gelir ben dahi dinlemem kendimi
Sonsuza kadar demir attığımı düşünür gibiyim sahneme...
En iyisi sen söyle....

"Seher yeli eser yırtar eteğini gülün
Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
Sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
Kopup dallarından toprak olmadalar her gün".

... amaaan.. içimi kararttın yine...
ölmemeye çare mi var , zamanı gelince düşünürüz.

 
Toplam blog
: 193
: 1045
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

Bilecik doğumluyum. Emekli Eğitimciyim. Ankara'da ve yazları Kuşadası'nda yaşıyorum Günlük uğraşl..