Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

GÖNLÜMÜZDEKİ FASIL

GÖNLÜMÜZDEKİ FASIL
 

Seviyorum fasıllı, eğlenceli, neşeli insanların olduğu mekanları. Şarkılar söyleriz bilmesekde eşlik ederiz ya şarkılara...Garsonlar gece bitsede bir an önce gitsek modundadırlar, hızlı servisleri, ne zaman kalkacak bu insanlar bakışlarıyla pervane gibi dönerler masanın etrafında.

Masadaki insanlar, hepsinin de ayrı bir öyküsü vardır, çok mutlu görünen insanlarda bile yüreklerinde , dışarı hiç belli etmedikleri incecik bir sızıları vardır. Birazda çakır keyif durumları olduysa tamamdır. Elde telefonlar, aranır sevdikleri. Hiç konuşmazlar, sadece şarkı dinletilir. Demek istenir ki; bak burada bile seni düşünüyorum, sen bu şarkıyı çok seversin ya, yani sen aklımdasın yani sen mühimsin mesajı vardır o müzik dolu telefonda.

Arkadaşımın doğumgününü kutlamak için gittiğim mekanda insanları seyrettim dakikalarca. Bazılarına çok güldüm. Alkol bu şişede durduğu gibi durmuyor ki! İnsanlardaki davranış değişikliklerine güldüm işte. Ama güzel, insanın dağıtması, içini boşaltması iyidir herhalde. Rahatlatıyordur insanı.

Bazılarına yazık dedim, kimbilir ne derdi vardır, vardır ki bu kadar dertli söylüyor şarkıları. Paşa gibi, bey gibi gelmiştir aslında mekana, alkolünde etkisiyle akıla gelmiştir bir bir dertler, kederler.

Hava kararmadan da fasıl başlamaz. Fasılın başlamasıyla geceye teslim oldunuz işte. İlk kadehler bitmeden gelir kanunun sesi, çözülür ruhunun zinciri. Önce minik bir taksim, ardından mehtaplı gecelerdeeeeeee, hep seni andımmmmm...diyen bir ses gelir kulaklarına. Tanrıdan diledimmmm bu kadar dilekkkk diye devam eder o yumuşak ses. Teslim olmuşsundur şarkılara, türkülere. Sanki müzik başladı, biri düğmeye bastı ve coşun dedi. Gülüşmeler, şenlenmeler başladı işte.

Sesin güzelliği, detoneliği önemli değildir o anda. Herkes kendince eşilik eder şarkılara, istekler yazılır peçeteye, kimi Mihriban'ı ister, kimi Ah le Yar Yar der, kimi Ben Sana Ölürüm der, kimi Saçının Tellerine Gönlümü Taktı Kader der, kimi haykırır; Dertleri zevk edindim bende neş'e ne arar diye...Anlayacağınız her telden vardır istekler, yürek acıları, kederler.

Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç...

Ömrü ucu ucuna yaşadığımızı bu şarkı vurur yüzümüze. Birden kendimize geliriz. Nasıl geçersen geç deriz ama, ciğerimiz yanar bunu söylerkende. Sonra yok deriz üzülmek yok deyip,

Bu Gece Barda Gönlüm Hovardaaaaa
Çalsın sazlar, oynasın kızlarrrrr

diye başlarız avaz avaz şarkı söylemeye...Karadır kaşların, ferman yazdırır, bu dert beni diyar diyar gezdirir...

Öyle zamandayız ki, akşam eve dönecekmiyiz bilemiyoruz, ortalık karışık,insanlar mutsuz, yarın endişesi herkesin yüzünde, bugün sizin olanlar yarın elinizden gidiyor. Hal böyle iken, an'ın kıymetini bilmeliyiz dostlar. Yaşadığımız an'ın. Aldığımız her nefes için şükretmeliyiz. Bir de arada bir de olsa çenemiz düşsün, her şeye gülümseyelim, tıp dilinde denir ya Çakır Keyif olmak diye hıh işte öyle olalım.. keşke her sabah güne çakırkeyif başlasak, gülümsesek hayata, günü gülümseyerek bitirsek ne çıkar ki? Gönlümüzdeki fasıl hiç bitmese, avaz avaz çalsa söylese içimizde, ne kaybederiz? dertleşelim memleketi kurtaralım modundan çıksak? Mümkünmü sizce? Hayır dediğinizi duyar gibiyim. Neyse.

Bir dalda iki kirazz
Biri al biri beyaz,
Eğer beni seversen
Mektububu sıkça yaz
Sallasana sallasana mendilini
Akşam oldu göndersene sevdiğimi

İçsenizde içmeseniz de keyfiniz bol olsun, gönlünüzdeki fasıl hiç bitmesin, bal sohbetleriniz hiiiç eksik olmasan sofranızdan.

Sevgiyle Kalın.

 
Toplam blog
: 184
: 2109
Kayıt tarihi
: 11.03.07
 
 

1974 Bremen doğumluyum. Hayatın Med-Cezir'lerle dolu olduğuna inanırdım; yaşaya yaşaya anladım ki ö..